O iktidar hırsıyla kirlenmiş ellerinizi gençlerimizin üzerinden çekin!

İki liseli genç... Kader birinin babasını Başbakan yapmış, öteki  sıradan bir ailenin evladı... İkisinin ortak noktası, üzerlerinden ancak Türkiye siyasetinde ve Türk basınında görülebilecek bir izan yoksunluğu ile siyaset devşirme çabası...

Daha önce de defalarca yazdığımız gibi, AK Parti'nin bitmek bilmez başarısı, sadece siyasi çevreleri değil, siyasetin kahrını çekmediği halde ülkenin yönetiminde birinci derecede söz sahibi olan eski vesayet çevrelerini çileden çıkardı.

Muhalefet yapma adına artık hiç bir değere, hiç bir ahlak ölçüsüne bakılmıyor. Eline ne geçerse iktidara fırlatmak üzere "tırlatan" bir anlayış gelişti ne yazık ki...

Hadi her şeyden muhalefet çıkardınız, ağacı, kuşu, makarnayı, bulguru muhalefet aracı olarak kullandınız... Ama hiç değilse millet olarak geleceğimizi teslim edeceğimiz gençlerimizi bu ölçüsüz hırsınıza alet etmeseniz!!

On altı yaşında bir lise öğrencisinin eline yazıp verdiğiniz ve ülkenin Cumhurbaşkanı'na küfürle dolu metni okutarak kimi küçültüyor, kime zarar veriyorsunuz?

Bırakalım ülkenin Cumhurbaşkanı'nı o yaşta bir gencin, kendisinden yaşça başça büyük herhangi bir insana bile böyle saygısız, böyle izansız laflar etmesi- ettirilmesi- ülkeye ne kazandırır?

Örneğin, böyle bir kaç liseli gence küfürnameler yazıp ellerine tutuşturursanız ve bunları meydanlarda okutturursanız CHP yi iktidar yapabilir misiniz?

Bu nasıl bir akılsızlık, fikirsizlik ve densizlik ki, okullarında  'milli eğitim' vermek zorunda olduğunuz çocuklarımızı küfürbaz yapıp bitmez tükenmez hırslarınıza alet ediyorsunuz!

Sonra da bu çocuk hakim karşısına çıkınca timsah gözyaşları döküp gençliğe sahiplenme edebiyatı yapıyorsunuz!... Böyle bir ikiyüzlülük, böyle bir riyakarlık, böyle bir hayasızlık ancak bizim memlekette görülür...

İkinci genç kızımız ise, ülkenin Başbakan"ın kızı.. Güya zayıf not veren öğretmene baskı yapılmış da tayini çıkarılmış... Bunu bir gazete haber yapmış, böyle şeylere üşüşmeyi marifet sayan kimi mizah dergileri de bunu "kapak" yapmış...

O kapakta  daha on beş yaşındaki kızımız çirkin bir ucube gibi resmediliyor ve öğretmen onun babasından korktuğu için saçma bir soruya verdiği saçma cevaba 100 puan veriyor!!!

Yani şu mizah anlayışındaki süfliliğe, bayağılığa ve izansızlığa bakın!... Eğer, mizah zekanız bundan ibaretse, gidin kendinizi bir otlağa bağlayın!! (Bu mizah da benden olsun...)

Bunu çizen, burdan güya siyaset üretmeyen çalışan sözümona sanatçı zatın acaba o yaşlarda bir kızı veya kız kardeşi veya bir akrabası veya bir komşusu veya herhanbir tanıdığı yok mudur?...

Böyle bir sakat mizah anlayışının bu genç yüreklerde nasıl bir kırgınlığa, nasıl bir psikolojik travmaya yol açabileceğini düşünemeyecek kadar "odun"musunuz?... (Bir mizah örneği daha)

Başbakan'ın ifadesiyle, Başbakan kızı olmak suç mudur ki onu böyle kimliksiz, sıfatsız, yüzsüz mizahınıza hedef seçiyorsunuz... Buna değil Başbakan kim olsa isyan eder...

Daha 15 yaşında bir genç kızı çirkin bir koca karı gibi resmeden bir "kafa" çıkıp da bunu "basın özgürlüğü"ne dayandırırsa, o zaman biz de deriz ki, senin gibi basının bu kadar özgür olması bu ülkeye zarardır; bu yüzden bağlanmanız gerekir!!!

Ayıptır, günahtır, densizliktir, dengesizliktir... Çocuklarımızı kendi hayasız ihtiraslarınıza alet etmeyin...

Ben yaşadığım sürenin yarısını gençliğimizin eğitimine harcamış biri olarak, böyle sorumsuzlukların ne anlama geldiğini iyi bilirim.

Bu yaşlarda açılan yaraların, verilen zehirlerin nasıl bir ömür boyu sürüp gideceğeni ve o gencecik fidanların sağlığını tehdit edeceğini, bunun da bütün bir geleceğimizi hastalıklı hale getireceğin bildiğimi için bu isyanımı dile getiriyorum.

Kendi pisliklerinizi gençlere bulaştırmayın lütfen!