O kızın gece 3'te dışarıda ne işi var?

İstanbul’un en nezih semtlerinden Bağdat Caddesi'nde yaşanan tecavüz olayı yine bizim ahaliyi ikiye böldü. İnsanlıktan nasibini almamış, beynine tecavüz edilmiş soytarılar yine konuşmaya başladılar. “Kızın gecenin 3’ünde dışarıda ne işi varmış? Tabii tecavüze uğrarmış!

Neresinden bakarsan bak, bu zihniyete sahip adamlar ve kadınlar herkesin evinde mevcut. O köşe koltuklarında oturup habire konuşurlar. Üzerlerine kızgın yağ bile dökseniz kafalarındaki menteşelerin pasını sökemezsiniz. Çünkü bunların cıvataları yanlış yerlerine monte edilmiş. O cıvataları da sökmeniz mümkün değil.

Bak güzel kardeşim, sana güzel kardeşim diyorum ama ağız alışkanlığı işte, sen takılma. Senin o tecavüz etme sorununu nasıl halledebiliriz biliyor musun? Okumakla mükellef olduğun ama hiç okumadığın ama lafa gelince mangalda kül bırakmadığın bir kitap var ya hani, bütün Müslümanlara gönderilmiş adına da bizler Kur'an diyoruz, işte onu oku ilk önce. Ne diyor kutsal kitabımız? Oku… Oku ey öküz oku! Okursan belki biraz vicdana gelirsin. Vicdanın ortaya çıkarsa empati de yapabilirsin. Çünkü vicdan olmadan empati de olmaz.

Gecenin 3’ünde evli ve 2 çocuk sahibi, üstelik 8 suçtan sabıkalı bir herif elini kolunu sallayarak gözüne masum birini kestirmeye çalışırken, senin o kepçük ağzın niye açılmıyor? Niye bu herife hesap soramıyorsun? Televizyonun karşısında bu haberi dinlerken, o koca göbeğini zevkle kaşıyarak “Ulan böyle adamları Taksim Meydanı’nda sallandıracaksın, bak bakalım tecavüzcü kalıyor mu?” niye diyemiyorsun?

“Utanmaz arlanmaz, çoluğundan çocuğundan da mı utanmıyorsun be sapık,” diye niye diyemiyorsun?

Karın var, çocuğun var, evlisin, işin var gücün var be Allah’ın iktidarsızı, o saatte çoluğunun çocuğunun yanında niye olmuyorsun, diye niye hesap soramıyorsun?

"Sen kimsin be soysuz, elin karısına kızına yan gözle bakıyorsun? Gencecik bir kızın hayatını mahvediyorsun, " niye bunları o sapığa söyleyemiyorsunuz?

Sapık adam hâkimin karşına çıkıp “Şeytana uydum,” deyince şeytan da “yuh ulan benim ne suçum var, senin uçkurunun suçlusu da mı benim,” diyordur. Peki, sen niye bunu diyemiyorsun?

Ama yok, sizler o salyaları akan ağızlarınızın ucunda gece 3’te dışarıda olan bir kızın tecavüze uğramasını hak olarak görüyorsanız öyle mi? Demek ki o saatte siz de dışarıda birisini görseniz hemen pantolonunuzu aşağıya indireceksiniz? Yaşı kaç olursa olsun, evli bekâr, nişanlı ya da sözlü, hasta ya değil, öğrenci ya da değil sizi hiç ilgilendirmez, o saatte sizler de dışarıda olsanız ve karşınıza bir kız çıksa, hemen üzerine atlayacaksınız, öyle mi?

Anlamakta zorlanıyorum, demek ki bu memlekette erkek olarak doğan her birey, potansiyel tecavüzcü galiba. Onları yetiştiren kadınlar da, tecavüze uğramayı kendilerine hak görüyorlar. Yazık, zavallılar.

Dinleyin. Erkeğin ç..ü kesilirken düğünler dernekler yapıp 40 gün 40 gece eğlence yapanlar, size sesleniyorum. Onun çükünü kesip, bir de tanıdık tanımadık kim varsa toplayıp üstüne de altın topluyorsunuz ya, işte ondan bahsediyorum. O küçük et parçası gitti diye bir havalar, bir civalar yapıyorsunuz ya hani, size soruyorum e kesilince ne oluyor? Nedir sizdeki bu bayram havası, bunun bir mantığını açıklayın bakalım bana? O uzuv kesildiğinde ekstra bir işlev yapmıyor, ç..k bildiğin ç..k olarak kalıyor. Yine aynı yani.

Ama kadınlar öyle mi? Düşünsenize, bir kız çocuğu regl olduğu zaman evin içinde neler yaşanıyor? Anneler bu durumu herkesten saklama yoluna gidiyor. Babaya bile yeni gelişme söylenmiyor. Sanki bu durum anormal bir şeymiş gibi gizleniyor. Kıza “sen regl oldun” denilmiyor, “sen hasta oldun” deniliyor. Niye? Çünkü küçük kızın vajinasından artık kan gelmeye başladı. O artık ergen oldu. Bütün belalar artık başına gelebilir. Hasta zihniyetin sağlıklı bir insana hastalık bulaştırması böyle bir şeydir.

Regl olan kız, artık kadın olmuştur. İlle de kızlık zarı delinen kıza "kadın" denmez! Yok böyle hayal mahsülü uydurulmuş bir terim. Kendinizi kandırmaktan vazgeçin.

Regl olmak da hastalık değildir. Regl olmak sağlıklı bir şeydir. İlk önce bunları bir bir kabullenin bakalım.

Niye saklıyorsun bu gerçeği anam bacım? Asıl bunu kutlaman lazım senin. Niye biliyor musun? Çünkü o kanadığı için karalar yakıp herkesten gizlediğin durum var ya, bir kadının insan neslini üretmek için hazır vaziyete geldiğini haber veriyor. Bunu bir idrak et! Bu güzel bir şey. Sen kabul etmesen de evrenin ve doğanın kanunu budur. Sen de doğanın kanunu kabul et artık.

Kadın toprak anadır. Kadın üretir, kadın büyütür. O kadınlar değil mi ki aynı rahmin içinde bir tane tecavüzcü, bir tane de tecavüze uğrayan iki yaratığı taşır. O rahmin içinde büyüyen iki cins, o kutudan çıktıktan sonra evrim geçirmeye başlar. Evrimin en son aşamasında ille de biri tecavüz eden, diğeri tecavüze uğrayan mı olmalı yani?

Sizin doğaya bakış açınız bu mu? Evrenin döngüsü bu mu olmalı? Doğuran ve üreten cins, sadece doğup yaşamaya gelen cins tarafından köle haline getiriliyor. Ve inanmakta zorlandığım şey, maalesef yine analar tarafından eğitilerek yapıyorlar bu köleleştirmeyi. Yine onları doğuranların marifetiyle oluyor.

Arkadaş, bir kadın istediği saatte dışarı çıkar, istediği saatte evine gelir sana ne? Sen ona tecavüz edemezsin! Senin böyle bir hakkın yok.

Kadın istediği yerde oturur, istediğiyle yemeğini yer, arkadaşlarıyla buluşur, sana ne? Sen ona tecavüz edemezsin! Senin böyle bir hakkın yok.

İster kahkaha atar, ister ağlar sana ne? Sen ona tecavüz edemezsin! Senin böyle bir hakkın yok.

Canı isterse mini etek de giyer, açık giysi de giyer, sana ne? Sen ona tecavüz edemezsin! Senin böyle bir hakkın yok.

Bunları yapıyor diye siz kadınlara tecavüz edemezsiniz, anladınız mı? Kendinize gelin kendinize! Tecavüzü hak görenler de, masum bir kıza ve erkeğe tecavüz etmiş sayılır. Çünkü ikisinin arasında hiçbir fark yoktur!

Ha tecavüz eden kişi, ha tecavüze hak veren kişi ne fark eder? İkisi de aynı yolun yoldaşı değil mi?