O şehre davrandığın gibi davran bana da...

o şehre davrandığın gibi davran bana da
o şehre gittiğin gibi , bana da git uçarak
bana da in, bana da kon ve el salla geride
bıraktığına: elveda benim küçük adamım!
ufacıktan bir şehri nasıl adam ettinse,
sevdinse adam gibi, beni de o şehir gibi
sev! korkma sakın, adam etmez aşk beni,
geç benden, benim de köprülerim var,
aşkı seyret oradan, dalgın günüm geçiyor,
benim de gecelerim var, danset, eteklerin
fırdönsün, sen bana dön, bana eşlik et,
benim de sabahlarım var, uyanmaya ne saat,
ne telefon, ne kapı: bisikletin zilini
dizlerini kanatan bir deli kız çalsın yeter ki!
benim de parklarım var, uzanıver salkım saçak
üstüme, dalımdan tut, benim de yapraklarım var
güneşli gövdene müjde eli kulağında bahar,
benim de şiirlerim var, aşk konulu, senin
o şehri sevmene benziyor, seni sevmeye
benziyor adamakıllı serserin olana kadar bir şehri kıskanıyorum, benim böyle neyim var .

Haydar Ergülen 'den daha güzel kimse anlatamaz ; bir insanın, bir erkeğin bir kadını kıskanmasını. Kıskanmak, kendimize rağmen kendimizin önüne geçişimiz. Sevmenin en tembihli hali.

Eğer canınız sıkılırsa. Bunalırsanız, depresyon falan gibi gelirse Sonbahar. Kendinize bir Haydar Ergülen şiir kitabı edinin. Okumadan önce İnternet'ten ''Hayvan Barınaklarından'' birine mama yardımı yollayın. Yedikule var, Tuzla var, Beykoz var mesela. Sonra çayınızı ya da sevdiğiniz içeceğinizi alın. Hafifçe hız verin müziğin temposuna.

Bi şeyciğiniz kalmaz. Dost tavsiyesi.