Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '13

 
Kategori
Dünya
 

Obama ve Erdoğan'ın kader ortaklıklarının küresel analizleri

Obama ve Erdoğan'ın kader ortaklıklarının küresel analizleri
 

Dünya Siyaset arenasının en önemli aktörü (aslında aktristi demem lazım) Britanya Kraliçesi majestelerinin bizzat strateji ordusudur. Bu strateji ordusu düşünülenin aksine Siyonizmin oyuncağı değil Siyonizm majestelerinin oyuncağıdır.

Britanya her ne kadar küçük bir ada olsa da dünyanın en etkin ülkesidir. ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zellanda, Jamaika, Güney Afrika Cumhuriyeti Okyanus ve dünya denizlerindei yüzlerce ada ve devletler Britanya'nın belirlediği stratejileri mutlaka dinlerler. Ülkemizde herkez izlediği filmlerle ABD ve Pentagon'u bu stratejilerin uygulandığı yer sanır ama bu doğru değildir.

Putin'in 2003 yılından sonra izlemiş olduğu İslamcı siyaset Britanya'yı endişelendirerek Rusya Federasyonu'nun Ortadoğu'da güç kazanmasına karşı stratejiler belirlendi. Rusya'nın tüm müttefiki veya ona yakın duran onunla antlaşmalar imzalayıp ikili ilişkileri geliştiren ülkelerde Bahar planlamalarıyla ustaca yapıldı. Arada Britanya'nın Mısır gibi müttefikleride bu bahardan etkilensede Britanya Mısır'ı kaptırmadı. Kendsi ile iş birliğine açık olmayan Mısır Müslüman kardeşlerine Ordunun darbe indirmesinede ses çıkartmadı. Britanya Suudi Arabistan'da bir Bahar olmaması için Kralla beraber oradaki tüm İslamcı devrimcileri sessizce öldürdü.

İslam ülkelerinde Cumhuriyetçi saldırgan Bush kokan ABD'den nefret edilmeye başlanmıştı. Putin'e ve Rusya Federasyonuna ise inanılmaz bir sempati artışı olmaktaydı.

Britanya stratejisi bu noktada başladı.

ABD'de Obama'nın varlığına şiddetle ihtiaç duyuldu zira 2003 sonrası İslam ülkeleri ABD ve Bush'tan nefret etmekteydi. Obama ABD ekonomisini Bush'un verdiği siyasal yıkımların ekonomik yansıması yüzünden toparlayamadı ama tam bir felaketede gidilmedi. ABD'nin borçları korkunç boyutlara ulaştı. 

Obama, bu borçların bu derece artmasına, yoksulluğun azalmasına, gariban en alttabakada ki ABD vatandaşlarının sağlık sigortasına kavuşmasına emek harcadı.

Onun bu çabalarından ABD'nin genelde zengin Cumhuriyetçileri ateş püskürdü. Obama zenginden ekstra vergi kesintisi yapmak isteyince ülke içinde inanılmaz tepki aldı. Kamuoyunda OBAMACARE diye bilinen sağlık sigortasının aygınlaştırılması Cumhuriyetçileri inanılmaz ürküttü. Obama'nın başarısı onun daha uzun süre o koltukta kalmasına yol açacağı için Cumhuriyetçiler ne yapacağını bilemez oldular. Obama'nın Londra tarafından stratejik olarak desteklenmesinin nedeninin Putin olduğunu bilen yaşlı kurt siyasetçi Mccain ise çareyi Moskova'da basılan gazetelerden Putin'e saldırmakla buldu. O iyi biliyor ki Putin gitmedikçe asla Obama gitmeyecek, Obama gitmdikçe'de Maccain'in kendisine ve Cumhuriyetçi partisine sıra gelemeyecekti.

Son dönemde FED (Amerikan Merkez Bankası) ve ABD Hükümeti arasında yaşanan mali krizin temelinde sadece 16 trilyonluk ABD devletinin borcundan kaynaklanan kriz yok. FED'i sıkıştıran Siyonist şahinler ve Cumhuriyetçi yandaşları. Lakin FED'e diğer baskıyı yapan Londra'da ki Majesteleri. Elbette bu strateji savaşında Majestelerinin dediği olur.

Bu cadı kazanında eli en çok güçlenenlerden biride Başbakan Erdoğan'dı. Hala eli çok güçlü.

ABD'li Cumhuriyetçiler Obama'dan nefret ettikleri kadar Putin ve Erdoğan'dan da nefret etmekteler.

ABD'li Cumhuriyetçlerin ellerine uluslararası konjonktür imkan veripte (bu Putin'in seçimleri kaybetmesi ve Rusya'da da zayıf Yeltsin gibi veya Batı yanlısı birinin göreve gelmesi ile mümkün) iktidara gelirlerse yine Teksastaki biriken devasa slah stoklarını bir yerlerde boşaltabilmeleri mümkün olabilecek bu sayede yandaşları olan silah üreticilerinin kasaları biraz daha dolacaktır.

Bugün ABD'de 16 trilyon dolar borç varsa bu para başta New York olmak üzere Kuzey'in zavallı Amerikan eyaletlerinin çabasıyla ve vergileriyle sağlanan paraların ve ayrıca Müslümanların ülkelerini yakıp yıkmak için harcanan ve silah için alınan sözde savunma özde saldırı ve zulüm borçların yüzündendir.

Obama, ABD ve dünya için fırsattır, o elinden geldiğince ABD halkının yanıdadır, onun varlığı sadece Cumhuriyetçileri değil uluslararası alanda faaliyet gösteren siyonistleride memnun etmemektedir.

Bu yüzden sanki bir suçmuş gibi Obama'yı Hussain yani Hüseyin olan adından dolayı Müslüman olmakla, İsrail'i yeterince desteklememekle suçlamalarını Beyaz Saray önünde yaptıkları gösterilerde açıkça dile getirmekteler. 

Onun Mısır'daki Darbe'ye karşı durmasına engel olmak için her pis ve kirli yolu Cumhuriyetçi fanatikler sürdürmektedir.

ABD'nin kurtuluşu adil, etik, sorumlu devlet anlayışı ile olur ve bu kesinlikle Obama ile olacaktır. 

Obama'nın en büyük karşıtları kesinlikle sadece 11 Eylülcü Cumhuriyetçiler değildir, onların 28 Şubatçı özlemcileri de Türkiye'deki en büyük Obama karşıtlarıdır.

Bu yüzden Türkiye'de 28 Şubat'ın destekçileri ABD'ye gittiklerinde en çok oradaki ayrımcı İslam düşmanı Cumhuriyetçilerle görüşürler.

Bunları iyi analiz etmek lazım. Okuyucularımdan istirhamım hep büyük resime bakmaları küçük resime bakarak yerel kalmamaları.

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..