Öç alma

Öç alma insan doğasının en bariz özelliğidir. Okuduğum bir kitabın arka kapağında şöyle diyordu; (*) “Merhamet, utanma gibi birçok duygumuz doğal değil, kültürel kökenlidir. ” Bir düşünün toplumun kültür geçmişinin utanma duygusunun bize yansıması olmasa neler yaşar ve nelerle karşılaşırdık. Ya merhamet yoksunu olduğumuzu düşünelim toplumun nelerle karşılaşacağını tahmin bile edemezdik. Yazı devam ediyor, “Peki ya öç alma hırsı? Modern devlet şiddet uygulama yetkisini tekeline alalı beri, insanoğlu kendisine yapılan haksızlığın hesabını sormaktan vaz mı geçti?” Ne münasebet tam aksi öyle olsaydı akıl almaz şekilde ve usulde cinayetler işlenmez toplum huzur içinde yaşar giderdi.

Atalarımız öfke baldan tatlıdır demişler. Eğer öfkenin sonunda insan canına ve malına kast yoksa gerçektende öfke insanda yaratıcı öç alma fantezileri kurma ve yazma ilhamı verebilir.

Tarih boyunca birçok ünlü isim öç hikâyeleri kaleme almış akla hayale gelmeyen olaylar anlatmışlardır. Philip Margolin, Guy De Maupasant, Robert Block, Jack London ve daha niceleri öç öyküleri yazan dünya yazının tanınmış kalemleridir.

(**)Robert Bloch’ un bir öç öyküsünün son kısımını size aktararak yazımı bitiriyorum.

BÜYÜ

…”Çünkü onun gibi deneyimli bir tanıtım müdürünün o sabah neden bir kukla bebek yapıp penceresinin dışına astığını hiç kimse anlayamadı. Bebeğin yüz hatlarının eski karısına tuhaf biçimde benzemesine de bir anlam veremediler; dahası, bebeği neden balmumundan yaptığını da anlayamadılar. Balmumu güneşte erirdi çünkü” Bilmem siz bir mana verebildiniz mi?

Korkmayın her insanın bir öç hikâyesi mutlaka vardır. Hem öç almak en insani duygularımızdan biri öyle değil mi? Yeter ki kimseye bir zarar vermemiş olsun. Öyleyse hepinize bol öç fantezili bir yaşam dilerim, unutmayın fanteziler hayatın monotonluğundan kurtulmanın en iyi ilacıdır.

(*) Öç Öyküleri, Türkçesi: Haluk ERDEMOL

(**) Öç Öyküleri sayfa 159