Oduncu ile tavşan

Oduncu ile Tavşan

Haberler geliyor, dedikodu kazanı nicedir kaynar durur, derler ki Recep Sezer’in tayini çıkacak.

Nereye kulak kabartsam farklı isimler duyuluyor ama temelde bir gerçek var, Recep Sezer gidici…

Üzülmedim. Yerine gelecek kişi  konusunda da çok ümitli değilim bu yüzden sevinemiyorum da.

Kanımca milli eğitim müdürlüğü makamına özellikle düşünsel yapısı, eğilimleri ve eylemleriyle uymayan birisiydi.

Başarı deseniz veriler ortada.

Onca yazı yazdık, kanıtlar sunduk, sorular sorduk bir kelime cevap vermedi.

Zamanında röportaj istedik onu da kabul etmedi.

Neresinden tutsanız elinizde kalıyor, bence çok başarısızdı. Bu benim kişisel görüşümdür, bana katılan çok fazla sayıda insan olduğundan da adım gibi eminim.

Kendisine bir iyilik yapacağım ve görev yaptığı dönemde Bolu’da eğitim adına yaşanan başarısızlıkları derleyip yazmayacağım. Hatta belki de mutluluğumdan, eğitim dışında kalan konulardaki olayları da yazmayacağım.

Görevli olduğu süre içerisinde “En büyük hedefimiz öğrencilerimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ve onun üzerine çıkarmaktır.” diyen Sezer, ne yazık ki bu hedefi başaramamıştır.

Gitti gider, emekliliğini isteyecekmiş diyorlar, elini öptüğü büyükleriyle huzurlu bir hayat dilerim kendisine. Tabi burası Türkiye, bir bakarsınız kendisi göreve devam eder, söylenenler havada kalır, ona bir şey denemez sonuçta bakanlığın ve bakanlıklar üzerinde sözü geçenlerin kararıdır.

Geçen yazımda söylediğim üzere küçük bir hikayeyle bitireyim yazıyı.

Bir tavşan, kendisini kovalayan avcılardan kaçmak için oduncunun evine sığınmış “Aman oduncu ne olur beni sakla bu avcılardan”

Oduncu onu kulübeye gizlemiş. Peşinden de köyün koca avcıları gelmiş ellerinde silahlar sormuşlar tavşanı.

Oduncu korkudan, ağzıyla “burada tavşan yok” derken gözüyle kulübeyi gösterip durmuş.

Avcılar oduncunun işaretlerini anlamayıp inanmışlar sözüne, düşmüşler yola yavşanı aramaya. Tavşan da çıkıp gitmiş kulübeden, bağırmış arkasından oduncu seni avcıdan sakladım, bir teşekkür etmez misin demiş.

Tavşan: “Tabi ki iyilik yapana teşekkür edilir ama ağzı başka gözü başka oynayana değil.”