Öfke ve saldırganlık

Her gün gazetelerden, televizyon haberlerinden, radyolardan vb. iletişim araçlarından bir çok haber alıyoruz. Bu haberlerden de ister istemez etkileniveriyoruz. Haberler çeşit çeşit her kesimin dikkatini çeken bilgilerle dolu. Bunlar; sanat, kültür, ekonomi, siyaset, politika vb.haberler. Gündemimizde bir çeşit haber var ki sormayın, neredeyse her gün farklı saatlerde farklı kişilerde bir hastalık gibi yayılmış durumda. Öfke ve Saldırganlık...  

Günümüzde izlediğimiz haberlerde her gün görüyoruz. Bitmek bilmiyor bu öfke bu saldırganlık, bunun izinde de haberler bitmiyor tabi. Daha dün izlediğim bir haberde ''Baba öfkelenip evdeki tabancasıyla kızını ve karısını öldürdü.'' 30 yılda hapis yatacağı söyleniyor. Boşuna dememiş atalarımız ''Öfkeyle kalkan zararla oturur.'' Peki biz nasıl bu hale geldik? Millet olarak bu hastalıklı haberleri nasıl gündemimizin en baş köşesine yerleştirdik.  

Bizim anlayamadığımız bir şeyler var aslında.  

Her konuyu bağırarak, şiddet uygulayarak ve insanlara istediğimizin olması için yaptırımlarda bulunarak çözmek istiyoruz. Bencil davrandığımız gibi cahil bir insanmışız gibi yaşıyoruz. Peki bu nereye kadar devam eder.İnsanlar için zaten kentte yaşam git gide sıkıntı, strest, psikolojik hastalıklar ve bunun getirdiği öfke insanları insani özelliklerinden ayırıyor. Ee tabii bir yerlerden patlak veriyor.Masum insanlar bu öfkeli saldırgan beyinlerin isyanlarına maruz kalıyor.İnsanlarda sinir bozuklukları artıyor.  

Her gün daha da kötüleşen haberler duymayalım artık. İyileştirelim kendimizi! Bizim milletimiz böyle değildi ki birbirimize karşı saygılı ve hoşgörülüydük..Hadi artık eskiye dönelim...Neler yapabiliriz? Tuzu kuru durmayacağımıza göre; öncelikle; Ailede ki fertler arasında rahat bir ortam sağlanmalıdır. Anne ve baba öfkelerini kontrol edebilirlerse çocuklarını bu konuda eğitmekte zorluk çekmezler. Saldırganlık ve Öfkenin üzerine Paneller, Forumlar, Sohbetler yapılmaslı halk bilinçlendirilmelidir. Böylece daha sakin ve hoşgörülü bir yaşam olur ve o güzel kalpleri incitmemiş oluruz.  

Tabii yetkililere zahmet olmazsa!