Öğreti

Çok konuştum bu aralar

Öyle pervasızca ki

Ben bile şaşırdım bu halime

Dilim şişesiye hem de

Kırdım döktüm yine ne varsa içimde

Artı on sekiz küfürlerimle

Biri bana susmayı öğretsin

Kulak tıkayanları mı dersin

Kaçıp gidenleri mi söylediklerimden

Sabır taşlarım döküldü herhalde

Nerede o uykuya dalınca

Rüyalarımıza girmeyen gerçekler

Biri bana çocuk olmayı öğretsin

Çok koştum bu aralar

Öyle uzun mesafe ki

Tabi insanlıktan ziyade

Her yer hükümranlık zalime

Öyle derin bir keşke ki

Ben bile üzüldüm bu halime

Biri bana durmayı öğretsin

Akıl verenleri mi dersin

Yoldan çekil diyenleri mi

Misafiriz ya biraz da her yerde

Umduğunu değil de

Önüne geleni yemek mi

Biri bana aç kalmayı öğretsin

Çok gördüm bu aralar

Öyle alelade ki

Ağzı açık ayran delisi

Bu köşe kapmaca oyunlarını

Ortasında kavganın hem de

Ben bile kızdım bu halime

Biri bana kör olmayı öğretsin

Tutup yakandan çekeni mi dersin

Sanki hayat memat meselesi

Kaçabilene aşk olsun

Artık imkansızsa da zamanın tersi

Önüne geleni ebelemekten ziyade.

Biri bana saklanmayı öğretsin.