- Kategori
- Eğitim
Öğretmen Denetlemeleri

http://www.yaaplar.com/haberler/logolar/mufettis.jpg
Blog yazarlarımızdan Sayın Doğan Ceylan’ın “öğretmen denetimleri müfettişlerden alınmamalı” yazısı üzerine bu konuya hiç değinmediğimi fark ettim.
Yılda veya iki yılda bir müfettişler okullara gelerek öğretmenleri ve idarecileri teftiş eder. Blog yazarımız bir müfettiş, bu denetlemelerin devamından yana. İdarecilerin öğretmenleri denetlemesinde bazı sorunlar çıkacağını yazmış, doğrusu haklı da. Çünkü idareci olanlar da bizim gibi öğretmenler sonuçta. Denetimle ilgili bir eğitimleri yok.
Peki, müfettiş denetlemeleri çok mu sağlıklı? 12 yıllık öğretmenim, son üç denetlememi ben size anlatayım, nasıl denetlendiğime siz karar verin.
2004 yılı kasım ayından başlayacağım, ondan öncekileri çok net hatırlayamıyorum çünkü. 2004 yılında 1. sınıf okutuyorum. Sınıfta 48 öğrenci var. 30 kişinin sığabileceği küçücük bir sınıfta, nerdeyse tahtaya kadar sıra dolu. Diğer öğretmenler denetleme olacağını bir gün önceden duymuşlar ama ben o
En az 65 yaşında vardı sanırım. Kulakları iyi işitmiyordu, kulaklık kullanıyordu. Ben o gün çok hastaydım. Sesim kısıktı ve halsizdim. Doktora gitsem kesin rapor alırdım ancak sınıfım geri kalmasın diye hasta hasta çalışmaktaydım. Müfettiş bey sınıfa girip elimi sıktıktan sonra gidip masama oturdu. Bana derse devam etmemi söyledi. Matematik dersiydi ve alt alta toplama işlemi yaptırıyordum.
Bu arada dosyalarıma bakıyor, yıllık planları inceliyordu. Son iki ünitenin planı yoktu, çünkü planları zümre arkadaşlarımla 2’şer ünite paylaşmıştık, o üniteleri alan kişi yapmamıştı. Benim hatam değildi ama dosyada yoktu işte. Vay efendim son iki ünite olmadan olur mu? O üniteleri muhtemelen mayısta işleyeceğiz ama planlarının sene başında olması elzem tabii.
O arada biz konuşurken bir çocuk ayağa kalkıp arkadaşından kalem aldı. Henüz kasım ayının 12’si. Çocuklar okula başlayalı 2 ay olmuş. Daha yeni yeni okul ve sınıf kurallarını öğreniyorlar. O kalkan çocuğu öyle bir azarladı ki, bütün çocuklar korkudan pısıp kaldı. Sonrasında da çocuklarla diyalog kuramadı. Defterlerine bir iki fiş cümlesi yazdırıp, birkaç çocuğa tahtada matematik sorusu sorup gitti. En kötüsü de bana çok kızdı. Neden hasta hasta çalışıyormuşum ve neden çocuklara çok yüz vermişim ki, okulun en disiplinli öğretmenlerinden olduğumu söylerler. Bir de çocuklardan birine neden önlüğü ve yakası olmadığını sordu. Oysa o yıl biz formaya geçmiştik ve 48 çocukta da forma vardı. Ancak müfettiş bey bunu fark etmedi. Bu teftişten 90’lı bir not aldım ancak o asık suratlı sevimsiz müfettişi bir daha görmemeyi diledim.
Bu teftişten iki yıl sonra 3. sınıf okuttuğum yıl, 2007 Mart ayında yine teftiş olduk. Yine A şubesi birinci ders geldi. Kapıdan girince ismini söylemek adettir ama bu kez de hiç sesi çıkmayan biriydi ve ismini dahi duyamadım. Yine geçip masama oturdu. Dosyaları isteyip istemediğini sordum, baktım oralı değil, çıkarıp masaya yığdım ve derse devam ettim. Ne benimle, ne çocuklarla bir daha hiç konuşmadı. Ertesi gün de 6. ders gelip, müzik dersimizi izledi, yine hiç konuşmadan çıkıp gitti. Ben konuşkan bir öğretmenim, eksik gedik varsa bilmek isterim, en azından tecrübesiyle yol göstersin diye beklerim ama nerde? O teftişten de 90 üzeri bir not aldım ama neye göre aldım ben de bilmiyorum.
Son teftişi de geçen yıl gördüm. 5. sınıfları okuttuğum 2009 yılının haziran ayında. Okulların kapanmasına 1–2 hafta kalmış, sınavlar vs. bitmişti. Bu kez gelen müfettiş benimle birlikte çocuklarla iletişim kurdu. Bir yıl boyunca işlenen konuların çoğundan sorular sordu. Sonra da benim hazırladığım dosyaları, evrakları inceledi. Dersim boştu, bir ders saati kadar sohbet ettik. Yeni programla ilgili uygulamada yaşanılan sorunları anlattım, beni dinledi, hatta kendine notlar aldı. Son yıllarda geçirdiğim en iyi teftişti. Aldığım not 94, sınıfımı çok beğenip, evrak eksiği bulamamasına rağmen 95 vermemişti. Notları biz çok sonra öğrendiğimiz için ne eksik vardı diye sorma olanağım da olmadı.
Velhasıl, iyi güzel müfettiş denetlesin de bütün müfettişler aynı değil ki. Sırf hemşerisi olduğu için berbat bir sınıfı olan arkadaşa 90 veren müfettiş de gördüm. Kime hangisi denk gelirse artık. Aynı zümreyi bile birden fazla müfettiş denetleyebiliyor. Çoğu çok yaşlı, iletişim kurmakta zorlanan, paylaşımdan uzak, öğretmene tepeden bakan kişiler. Bir yıllık çalışmayı 1–2 ders saatinde değerlendirip gidiyorlar. Diyelim ki o gün gerçekten havanızda değilsiniz. Çocuğunuz hasta oldu
Ben müfettişlerin aldıkları eğitim ve görevleri gereği çok tecrübeli olduklarına inanıyorum. Öğretmen teftişini bırakıp, rehberlik etseler inanın bana daha yararlı olurlar. Öğretmenler guruplar halinde bir müfettişe bağlanabilir. Eğitimle ilgili her sorununuzda danışmanlık yapacak birine ulaşmak, hele hele mesleğe yani başlayanlar için muhteşem olurdu.
Peki, öğretmenleri kim denetleyecek? Kime hizmet veriyorsa onlar denetlesin. Öğrencilerin, velilerin, okul idarecilerinin olacağı ortak bir denetleme formülü olabilir. Böylece öğretmenler de yılın bir günü ile değil, bütün yıl boyunca yaptıkları ile değerlendirilebilirler. Belki eğitim anlayışlarını iyi hizmet sunmak üzerine yoğunlaştırırlar, bu da çok yararlı olur.