Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '06

 
Kategori
Evcil Hayvanlar
 

Öğretmeni bir köpek yaşamın, tüketicisiyseniz!..

Öğretmeni bir köpek yaşamın, tüketicisiyseniz!..
 

Sizlere hiç "Black" ten söz etmiş miydim? "Black" benim köpeğim. Kaniş diye bilinen cinsten ama aslında cinsine "poodle" diyorlar. 15 yıldır birlikteyiz.

Hiç yanımdan ayrılmadı. Yurt dışı yada uzun süreli seyahatlerimin dışında. Öylesi gezilerimde bile en güvendiğim kişilerde emanet kaldı, asla hayvan barınaklarına ya da veteriner otellerinde kalmadı..

Her emanet sürecinde uzun, uzun mazeretimi anlatır, benim yerimi tutmasını umut ettiğim arkadaşımın sözünden çıkmamasını rica eder ve emin olun, çok zor ayrılırdım yanından.

O, önce asla kabul etmeyeceği bir gerçeği , yani ayrılığımızı kabul etmez ama sessiz, tepkisiz itirazlarla karşılar ve ayrılığımızın kendisi için gerekli yanını çözmeye çalışırdı.

Ama ben hep döneceğimi, geri geleceğimi anlattım sürekli ona ayrılışlarımda. O da bu umudu, o masum yüreğinde sakladı hep.

Ve ben de hep döndüm nasılsa, sözümü tuttum şansım oldu sürekli.

Böylesi anılarla, 15 yıl birlikteydik ve pek az ayrıldık.

3-10 günü geçmedi birbiri sizliğimiz.

"Black", aslında 2. "Black" benim için.

Önceki köpeğim Black te her şeyi ile aynı bir "Poodle" du.

Ama o yavru değildi bana geldiğinde. Adı koyulmuş, eğitilmiş akıllı bir köpekti.

Sahibi olan Alman kendi ülkesine dönünce bana kalmıştı birinci "Black" bana.

Çok genç olduğum o yıllarda eski "Black" ile çok güzel günlerim geçti.

Birçoğumuzun hayvanı vardır.

Hepimizin benimkine benzer anıları da kuşkusuz. Ama ilk "Black" ile öyle bir ilişkimiz oldu ki, o öldüğünde ben kocaman bir yemin ettim. "Bir kez daha bir hayvanım olmayacak, olursa da benden önce ölmeyecek".

Kaldıramayacağımı düşündüm hep.

Babam öldüğünde 9 yaşındaydım. Ama yokluğuna ağladığımda 25 yaşında bir eşşektim.

İnsan tuhaf bir yaratık. Bende öyleyim kesin.

İlk "Black" öldüğünde ettiğim yemini unutup, aynı cins aynı renk ve aynı karakterde 2."Black'i" aldım hayatıma.

"İyi bakarsan 12-17 yıl yaşar" demişti bir uzman ahkamcı.

İyi bakmak ne demek bilmiyorum ama sevgiyle kattım hayatıma 2. "Black'i".

5 yıl ikimiz yaşadık aynı evde tek başımıza, işime, tatilime hatta barlara bile birlikte gittik. İnanmayacaksınız birlikte dans ettik.(şahitlerimiz var)

İki insan gibi küsüp, ayrı odalarda yattık.

Ben saz, piyano çaldım, o söylemeye çalıştı. (Kuş adası Tusan Otelde bile)

İkimizin hayatına bir sevgili girdi, onla benden çok ilgilendi, sahiplendi. Yemeklerini o hazırladı, banyosunu o yaptırdı, çişe, geziye o çıkardı. Ama "black" hep benle olmak istedi. Sadece evimize gelen kız arkadaşlarımızın odasında yatmak tercihinin dışında, asla bensiz uyumadı. (Erkek nede olsa, güzel hatun görünce satıyor oda)

İnanamayacaksınız, ben kalkmadan kalkmaz asla.

Ben 10 saat uyurum genelde ve ben yatmadan yatmaz. Çişini yapmaz, acıkmaz, susamaz. Çok akıllıdır.

Suyunu ihmal etmeye gör, su kabını yere öyle bir gürültü ile vurur ki, utanırsın ihmaline.

İşine gelmediğinde sağır, lüzumsuz komutlarda kördür.

Ama şu ana kadar ısırdığı 100 kadar insan, kovaladığı yüzlerce kedi konusunda asla yanılmamıştır.

Ne boşuna insan ısırdı (Seçiyor ısırılması gereken insanı), nede kovalanmayı hak etmeyen bir kediyi taciz etti.

Çünkü evde 10 kadar kedi ile birlikte yaşayıp, onlara gerektiğinde ağabeylik yapıp, gerektiğinde yalayıp temizleyip, kavgalarında adaleti sağlayıp emek vermiş bir köpek olarak, hangi kedi terbiyeyi hak ediyor, hangisi sevgiyi hak ediyor hep bildi "Black".

Daha dün gece, yeni evimizi beğenmeyip, sürekli 10 km uzaktaki eski köy evimize kaçan "çizgi film" adlı kedimizin azılı düşmanı "sarmanı" kovalayacağım diye, komşu bahçesine atlayıp mahsur kaldı. (Çizgi filme zaafı var.)

Oteldeki diğer kedimiz "Korsanla", kavgalarında "Çizgi filmin" yanını tutuyor hep.

Birlikte ODTÜ SAT (Su altı topluluğu) kamplarına bile katıldık. Şimdiler de o arkadaşlarımdan hangisi ile bir iletişimim olsa, benden önce "Black"in hatırı sorulur. Bize gelip giden gazeteci arkadaşlarım, misafirler kendi kalabalıklarına döndüklerinde, telefonda onu da sorarlar.

Çünkü "Black", insan gib, i insanları sever ayırt eder. İçinden geçenleri bizlerden daha iyi anlar. Otele ya da evimize gelen her insanın kalbini kazanmayı bilir. En kısa sürede misafirlerin kalbini kazanmayı başarır.

O bizim ortamımız da bir fenomendir.

Adı "Black".

Bir köpek. Günde bir kez yemek yer, az yakar, çok iş yapar.

İstediği, kilitlendiği, birlikte olduğu insandan sevgidir. Sevgi onun için yemek, su değildir. Yanında olmasına razılıktır sadece.

İstediği, olduğunuz yerde olmak, ayaklarınızın dibinde oturmaktır.

"Black", masrafsızdır, siz ne yerseniz onu ister, verdiğinizi kedilerle de paylaşabilir, sarhoş eğlencelerinizde siz dostlarınıza caka satacaksınız diye saz, piyano eşliğinde çok güzel şarkılar söyler.

Gece havladıysa (gerektiğinde ve bir sorun varsa gerçekten) güvenliğinizde sorun var demektir. Çişe çıktıysa dışarı, geri geldiğinde havlayarak ama geceyse, kapıyı tırmalayarak hatırlatır dönüşünü.

Sizden beklediği tek bir şey vardır tüm bu yaptıklarına karşılık. Birlikte olmak.

Sizin koşullarınızda ve koşul koymadan.

Ben bu yaşıma kadar en sevdiklerimden, ailemden ya da tüm ruhumla teslim olduğum tüm insanlardan bile görmedim bu koşulsuzluğu.

Duygusal bir yazıt ürettiğimi biliyorum şu anda.

Ben duygusal biriyim Ne yapayım?

Ama kötü bir gece geçiriyorum şu anda.

Hayır, "Black", 15 yıllık katıksız dostum ölmedi henüz. Umarım benimki bir panik atak sendromudur sadece.

Yukarda yatıyor ve sevgilimde başında. Ben yanında değilim çünkü her zorunda oydu yanında olan.

"Black" acı içerisinde. Çünkü "gece körü olan ben", sürekli yanımdan ayrılmak istemeyen "Black'in" ayağına bastım ve muhtemelen ayak parmaklarından biri kırıldı.

"Black'in" bu huyu yüzünden belki bin kere basıp bağırttım onu, ama bu sefer ciddi bir kaza oldu.

Çok ağlıyor.

Bu da yetmedi acı duymasın diye "sedergine" enjekte ettik ağzından. Sanırım oda midesine zarar verdi.

Sonuç?.

O yukarda kusuyor, ağlıyor ve ben odasına gidemiyorum.

Sabaha çok var. Ve ne olacak bilmiyorum?.

Veterineri yani Dr si "düzelir" diyor.

Bu gece çok uzun ve çok zor olacak benim için.

Neyse ki vefakâr sevgilim her zamanki gibi yanında. "Çizgi film" kedimiz kankası da.

Çocukluğumda anne annemin annesi büyüttü beni.

Ve o kadar severdim ki onu, onca itiş kakışımıza rağmen, yanımda ölmesini hiç istemedim.

Çocuk aklımla hep dua ederdim. "Tanrım ebe annem benim yanımda ölmesin lütfen". Ve anneannemin annesi o bilge kadın benden uzakta öldü.

Bana da haber vermediler öldüğünü.

Bu acıyı atlattığımda henüz genç ve aşılı bir yüreğin sahibiydim. Şimdi değilim.

Planım böyle değildi. "Black" 2 aylıktı hikâyemize başladığımızda.

Tamam, şimdi 15 yıl yaşında. Ama sabah ona bir şey olursa ve benden önce beni terk ederse, ne yaparım bilmiyorum.

Sadece paylaşmak istedim.

 
Toplam blog
: 26
: 881
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Basın Yayın Yüksek Okulu mezunuyum. Adalar'da yaşıyorum. ..