Öğretmenler gönüllü SGK müfettişi oldular !..

Müjde !.. Siyasetin yeni bir gündemi daha doğdu !..

Bir ikizimiz oldu !..

Sevimli ikizler:SGK ve MEB...Göbekleri bağlı doğdular !..

Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitimde çağ atlatan bir marifeti daha...

SGK, eleştirel hiciv yazılarımıza kızmış olacak ki kafayı şimdi öğretmenlere takmış...

İşleri Arapsaçına dönen SGK Başkanlığı'nın, '' MEB'le Dansı '' bu sinemalarda !..

Akıllara durgunluk veren bir olay !..

Öğretmenler, SGK Takipçiliği Yapacaklar !..

Ankara'daki kargalar bile gülüyor şimdi...

SGK 'da yüzlerce müfettiş, lüks odalarında , sıkıntıdan iş beklerken !..

........

''Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğünün yayımladığı 17.10.2008 tarih ve 13100 sayılı yazıya göre bundan böyle okulda kayıtlı velileri yeni Sosyal Güvenlik Kanunu kapsamında takip ederek Sigortalı olup olmadıkları, primlerinin yatıp yatmadığı gibi konularla ilgilenecekler.

..........

Dersten yorgun çıkan öğretmenler, teneffüslerinde çay molasında konuşacaklar...

-Tarih öğretmenim, Detektif Niyazi Bey, siz kaç ördek yakaladınız bugün ?..

-Valla, benim minik ördekler pek sır vermiyorlar...Gece evlerine baskın yapacağım !..

-Peki, siz sayın Felsefe öğretmenim, SGK ajanı, Aynur Hanım, kaçakları belgelediniz mi ?..

-Ay, hocam, bir ömürsünüz, vallahi...Görevi daha yeni teslim aldım..Hele şu sınav kağıtlarını bir okuyayım !..

-Siz, Edebiyat Öğretmenim Zakir Bey, çocukları ''Öttürebildiniz mi bari ?..''

-Bendeniz, ''Kültür-Edebiyat Kolundayım ''...Şimdi sosyal faaliyetleri bırakıp da ajanlık mı yapayım yani ?..

-Susun müdür bey geliyor...Haydi derse, pardon '' Kaçak Veli Avına !..''

-Müdür: -İyi dersler, pardon iyi avlanmalar arkadaşlar !..Eliniz boş dönmeyin sakın ha açarım soruşturmayı !..

-İyi de müdür bey, biz öğretmen miyiz ?..Yoksa SGK müfettişi miyiz ?..Bir karar verin artıkın !..

-Siz, bu ulvî mesleğin vazgeçilmez kahraman meeetttişlerisiniiiz !..Ümüğüne çökün kerataların !..

-Benim emeklim geldiydi zaten !..Buyrun dilekçemi bay baaayyy !..
.........



Bu durumu eğitimcilikle, pedagojiyle izah etmek mümkün değildir.

Köhne zihniyetin iflâsıdır bu !..

Düşünün ki öğretmenler velilerin meslek bilgileri ile iş adreslerini öğrenecekler, bu bilgiler okul yöneticilerine iletilecek ve eğer veli sigortasız olarak çalışıyorsa okulun verdiği bilgi doğrultusunda cezalı duruma düşecektir.

Yani eğitimciler ihbarcı konumuna düşeceklerdir...

1980 ve öncesi anarşi döneminde, bu filmi çok izlemiştik !..

Cezalı duruma düşmek istemeyen veli ise yanlış beyanda bulunacak ; hatta bu konuda öğrenciler de yalan beyanda bulunmaya teşvik edilebilecektir.

Eğitim kurumlarının bu konuya alet edilmesi doğru olmadığı gibi böyle bir uygulamanın yaratacağı sorunlar bununla da sınırlı kalmayacaktır.

Örneğin okul kanalıyla sigortasız işçi çalıştırdığı tespit edilen işyerine ceza gelmesi nedeniyle veli işsiz kalabilecektir.

Okulun pedagojik bir kurum olduğu göz önüne alınmadan geçilecek bu uygulama Eğitim ve Eğitimcilere vurulan en büyük darbe olmanın yanı sıra Öğretmen mesleğinin güvenini ve saygınlığını da yitirmesine yol açacaktır.

Öğretmenlik mesleğinin var olan Kadrolu, 4B-Sözleşmeli, Ücretli, Usta öğretici tanımlamalarına tabi pozisyonlarının yarattığı tahribatın da büyüğünü bu husus gerçekleştirecektir.

5. tür öğretmenlik mesleği ''Gammazcılık !..''

Eğitimcilerin paraya dokunmaması gerektiğinin (okulların temizlik personeli, malzemesi, boya badana, onarım, yakıt vb.harcamalarının devlet tarafından karşılanması anlamında) savunulması ve bu yönde adımlar atılması beklenirken devletin Sosyal Güvenlik açığı ile ilgili var olan sorunlarını da okullara yüklemesi anlam verilebilecek bir durum değildir.

Hukuki altyapıya bakacak olursak; 5510 sayılı Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 8.maddesinde yer alan ve ilgili yazıya dayanak olan hüküm:

“Kamu idareleri ile bankalar, Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle, kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmek ve sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma bildirmekle yükümlüdürler. “ Şeklindedir.

Kanun koyucunun bu maddeyi çıkarırken konunun bu aşamada değerlendireceğini düşünmüş olması mümkün olmamakla beraber kanunda bahis konusu olan Kamu İdareleri kavramından vergi dairesi, belediye gibi hem parasal işlem yapan ve parasal hizmetler sunan kurumlar bahis konusu olması gerekmektedir.

Bu işlere okulların karıştırılması hukuki olmadığı gibi pedagojik değildir.'' (Memurlar Net.)
.........

Bakkal, süpermarkete karşı !..

Öğrenci, velisine karşı !..

Öğretmen, öğrencisine karşı !..

SGK müfettişleri, denetime karşı !..

Öğretmen , Bakan'ına karşı !..

SGK herşeye karşı !..

Karşı karşıyayız; karşı...