- Kategori
- Gündelik Yaşam
Öğretmenler günü

Başöğretmen Atatürk
24 kasım öğretmenler günü, her yıl ülkemizde kutlanmaktadır. Okullarda törenler düzenlenmekte ve konuşmalar yapılmaktadır. Hasta veya emekli öğretmenler ziyaret edilmektedir. Başbakanımız ve mili eğitim bakanımız tarafından “öğretmenler gününün önemi“ ile ilgili demeçler verilmektedir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmenler çok saygın ve değerli idi. Hatta bayram ve kutlamalarda protokolde öğretmende bulunuyordu. Maaşları da istenilen düzeydeydi. Eski emekli öğretmenler “Bizim dönemimiz de öğretmene saygı ve sevgi vardı. Maaşlarımız iyiydi. Şimdi ise bırakın saygıyı sevgiyi, hiç değeri yok.” Nerden nereye...
Halbuki toplumumuzun geleceği öğretmenlerin elinde. Çocuklarımıza okuma, yazmayı öğreten, onları aydınlatan, doğruyu ve yanlışı öğreten öğretmenler. Kilometrelerce uzakta bir dağın yamacında veya mezrada bir öğretmen görebilirsiniz. Köy öğretmenlerinin iki, üç ay sonra ilçeye üç, beş saat karda yürüyerek öğretmen evine geldiklerini görmüştüm. Ayaklarında çizmeleri vardı. Görevli oldukları yerde. Kar diz boyunu geçmişti. Özellikle şehirden uzak, yolu olmayan yerleşim birimlerinde çalışan erzak bile bulamayan öğretmenlerimizin durumları gerçekten çok kötüydü. Teknolojinin gelişmesiyle sıkıntılar büyük ölçüde azaldı.
Mustafa Kemal Atatürk bizzat kara tahtanın başına geçerek başöğretmenlik yaptı. Kendisi milletin okuma-yazma öğrenmesini, cehaletten kurtulmasını, eğitimin yaygınlaşmasını istiyordu. “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” Sözünü söyleyerek öğretmenlere verdiği önemi belirtmiştir. Atatürk döneminde okuma, yazma seferberliği başlatıldı. Gezilerinde mutlaka eğitim kurumlarını ziyaret eder. Eğitimle ilgili sorunları dinler, öğretmenlerle konuşur ve düşüncelerini öğrenirdi. İyi bir vatandaş iyi bir eğitimle yetişebilir. Topluma uyum sağlayabilir. İyi bir eğitim alan her alanda yeni atılımlar yapabilir ve ülkesinin kalkınmasında, ileriye gitmesinde gerekli çalışmayı gösterir. Ülkesini ve milletini sever. Eğitim süreklidir. Aile de başlar, okulda devam eder, daha sonra hayat boyu sürer.
Dünyanın birçok ülkesinde özelikle Avrupa da öğretmen maaşları yüksek. Tabii öğretmenlik özveri gerektiren, idealist bir meslek. Ancak ekonomik olarak kalkınmış ülkeler, önce eğitime önem verdiler. Devlet bütçesinden eğitime büyük pay ayırdılar. Almanya’yı örnek verebiliriz. İkinci dünya savaşından çıkan bu ülke dünyanın sayılı ülkelerinden biri oldu. Çünkü eğitim sorununu tamamen çözdüler. Her 24 Kasım günün de öğretmenlerimizin hatırlanması güzel bir olay, öğretmenlik mesleğinin cazip hale getirilmesi, eğitimin kalitesinin yükseltilmesi için çalışmalar yapılmalı.
- Öğretmenler gereksiz işlerle uğraştırılmamalı. Sadece eğitime odaklanmalı.
- Eğitimle ilgili her türlü materyaller öğretmenin hizmetine sunulmalı.
- Öğretmenlerin saygınlığı arttırılmalı ve yetki verilmeli.
- Bayram ve resmi törenlerde protokolde, öğretmenleri temsilen bir öğretmen bulunmalıdır.
- Soru bankaları oluşturulmalı.( soru, test, cevap ve değerlendirme vb.) bütün sınıfların ve branşların.
Soru bankaları uzman kişiler tarafından hazırlanacağından ölçme ve değerlendirme objektif olacaktır.
Ne dersiniz sevgili okurlar?... Yazıyı kendi yazdığım “Benim canım öğretmenim “ şiiriyle bitirelim.
Günlerinizin sağlıklı ve mutlu geçmesi dileğiyle hoşça kalın!....
BENİM CANIM ÖĞRETMENİM
Saçınıza düşmüş aklar
Yüzünüzde ışıklar...
Uğraşınız hiç biter mi?
Benim canım öğretmenim
Çocukları çok sevdiniz
Dimağları saf ve temiz
Bekliyorlar sizi...
Benim canım öğretmenim
A b c yi öğrettiniz
Atatürk’ü sevdirdiniz
Doğru yolu gösterdiniz
Benim canım öğretmenim
Gece gündüz çalıştınız
Cefalara katlandınız
En sonunda yaşlandınız
Benim canım öğretmenim
Ahmet Demir-Salihli