- Kategori
- Haber
Oğuz Yorulmaz'ın annesi haykırıyor!

- Bir döneme damgasını vuran ilişkilerdi.
- Ve kapanıp gitti!
- Acaba kapanıp gitti mi?
- Gitmiyor işte.
- Kapanmıyor.
- Ve bir şekilde ülke gündemine oturuyor.
- Abdullah Gül Ermenistan’a gitsin mi?
- Gitse ne olur?
- Gitmese ne olur?
- Ama biz yüzümüzü başka bir tarafa çevirelim.
- Ve bakalım Oğuz Yorulmazın annesi ne diyor?
- “Oğlumu kullanıp, bir kenara attılar. Doksan dört tane cinayet işlettirdiler. Ve en sonunda oğlumu da öldürdüler”.
- Oğuz Yorulmaz kim mi?
- Susurluk hadisesinin aktörlerinden.
- Oğuz Yorulmaz.
- Ayhan Çarkın.
- Ercan Ersoy.
- Hatırladınız mı bu isimleri?
- Bir de bunların başı vardı.
- İbrahim Şahin.
- Hani şu memleket için kurşun atan vatan perverler.
- Yani efendim.
- Her biri Özel Harekâtçı olan polis memurları.
- Ve Özel Harekât Dairesi Başkan Vekili.
- Başlarıydı.
- Ne diyordu İbrahim Şahin beyefendi?
- “Doksan taneden fazla operasyona katıldım ve birçok terörist öldürdüm”.
- Neden bunu söyleme gereksinimi duymuştu İbrahim Şahin?
- Çünkü efendim Abdullah Çatlı beyefendi ile bir düğünde resimleri çekilmişti.
- Ve devletin önemli bir biriminde görevli bir şef, bir kanun kaçağı ile aynı karede yer alıyordu?
- Abdullah Çatlı ile aynı karede resimleri yayınlanınca, Abdullah Çatlı’yı tanımadığını söyledi.
- Sonrasında, ele, yüze bulaşan açıklamalar.
- İnkârlar.
- Ve o dönemde, bu şahsiyetler sayesinde çok şey öğrendik.
- Yedikleri haltların neler olduğunu aleni bir şekilde gördük.
- Ve geldik bu günlere.
- Özel Harekâtçı Polis Memuru Oğuz Yorulmazın annesi haykırıyor.
- “Oğluma bir sürü cinayet işlettirip bir kenara attılar”.
- Doğru söze ne denir?
- Bu işlerin sonu budur.
- Bir kenara atılmak.
- Bir kenara atılmakla da kurtulmak mümkün değil.
- Bu işlere bulaşanı eceline terk ederler mi?
- Etmediler.
- Ve Oğuz Yorulmazı 2005 yılında öldürdüler.
- Şimdi annesi bas bas bağırıyor.
- “Ben oğlumu devlete memur verdim. Ama devlet çeteci yaptı oğlumu. Başlarında Veli Küçük vardı?”
- Hadi bakalım.
- Anne Nurhan Yorulmaz başka isimler de sayıyor.
- Dönemin Başbakanı Tansu Çiller.
- Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar.
- Korkut Eken.
- Ve devletin hiçbir birimi bu isimlerle ilgili iddiaları araştırmıyor.
- Ve geçmişin üstü örtülmeye çalışılan kirli ve karanlık ilişkilerinin üzerine gitmiyor.
- Kolay değil.
- Bir dönem bu ülkede binlerce insan faili meçhul cinayete kurban gitti.
- Bir dönemin devlet yönetiminde bulunanlarına kimse bunun hesabını sormuyor.
- Nereye gitti bunca insan?
- Ne dedik?
- Bu ilişkilerin üzerine sünger de çekilse gelip bir yerde karşınıza çıkacaktır.
- O bir dönemin yaraları kapanmayacaktır.
- Kapanması mümkün değil.
- Birileri, bir şekilde getirip ülkenin gündemine sokacak bu karanlık ilişkileri.
- Ve mutlaka aydınlanacaktır bu pislikler.
- Ama öyle, ama böyle.
- Ve bu karanlık ilişkilerin aktörleri gün yüzü görmeyecektir.
- Her gece uykuları kâbusa dönüşecektir.
- Kolay mıdır onca insanın kanına girmek?
- İşte birileri çıkıyor ve bir şekilde haykırıyor.
- Anne Nurhan Yorulmaz bir televizyon kanalına konuşuyor.
- Ve şöyle diyor.
- “Dönemin Başbakanı Tansı Çiller ile yine aynı dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, oğluma cinayet işlettirdiler. Oğlum Ergenekoncular tarafından öldürüldü. Mehmet Ağar İbrahim Şahin aracılığı ile dağıtılmak üzere çuvalla para gönderiyordu”.
- Sonuç olarak.
- “Ergenekon” hadisesini “Susurluk” hadisesinden bağımsız düşünemeyiz.
- Ve bu filmde daha öğreneceğimiz ve göreceğimiz kare çok.
- İzlemeye devam edelim.