OKULA ALIŞMA DÖNEMİ
Okula başlama vakti gelip çattığında ya da çocuğunuzun kreşe başlamasına karar verdiğinizde, ailedeki herkeste bir telaş başlar.
Ailedeki bu telaş görünürde çocuk için duyulan endişedir. Oysa görünmeyen yüzde anne başta olmak üzere ebeveynlerin çocukların ayrınma korkusudur.
... Eğitimciler, anneye bağlanmış, kopmak istemeyen o ufacık elleri tutar, öncelikle kendilerine güven duyması için ufacık adımlarla yaklaşırlar çocuklara. Yavaş yavaş öğretmenim diyeceği bu oyun arkadaşına güven duyan çocuk emin ellerde olduğunu hissettiğinde annesinden ayrılmaya hazır olur.
Bazen birkaç saat bazen birkaç gün bazen birkaç hafta süren bu alışma-oryantasyon dönemi bizler için tamamlandığında gerekli mesajı annelere vermekte çoğu zaman zorlanırız.
Kapıda bekleyen ebeveynlerinin elleri hep terli, hep titrek. Endişe içinde kendilerinden uzaklaşan çocuklarının peşinden gider gözleri.
Küçük eller anneye ‘Hoşça kal’ demek için kalkarken, anneler endişelerini çocuklarına yansıttıklarını fark etmezler. Yanında güven duyduğu biri olmadan bir çocuk asla annesine hoşçakal diyemez. Ama hoşçakal demek için sallanan eli tutup bırakmayan annelere kendi korkuları ile yüzleşmeyi öneriyorum.
Çocukların artık anneden ayrılıp okuldaki sosyal yaşam içine girme zamanı geldiğinde, uzayan uyum süreçlerinin sorumluluğunun çok büyük bir kısmı ebeveynlere aittir.
Çocuklar, ebeveynlerinin endişelerini hissseder, gözlerindeki korkuyu görürlerse kendilerine okul ortamında zarar geleceği gibi bir duygu içine girerler.
Öncelikle anne ve babaların, çocuklarına okula alışma konusunda güvenmeleri, okul ortamının ona getireceği faydalara inanarak, kararlı bir şekilde çocuklarını okula teslim etmeleri oldukça önem taşıyor.
Geniş bir aile içinde büyüyen ve okula büyükanne be büyükbabaları ile gelen çocuklarda ise aynı tutumu ve kararlılığı bu kez onlardan bekliyoruz.
Çocuklarımızın başkalarına güvenmesini ve kendilerini güvende hissetmesini beklemek için önce onların bakımını üstlenen yetişkinlerin eğitimcilere güvenmesi ve kuruma inanması gerekiyor.
Zamanı geldiğinde başkaları ile güvenli ilişkiler kurabilen , özgüveni yüksek çocuklar yetiştirmek için, önce onların bu süreci başarabileceğine inanmamız gerekiyor.
Unutmayınız ki, okul korkusu, okul öncesi eğitim çağına gelmiş çocuklarda kendiliğinden gelişen bir korku değildir. Öncelikle ebeveyn tutumlarından kaynaklıdır.
Çocukların huzuru öncekle anne babanın güven ve huzurundan geçmektedir.
Sevgilerle
Psk. Ezgi Başaran