Okumak

Bir gün olup dünyadan göçeceğiz. Kimse dünyada ebediyyen kalmadığı gibi yarın, öbür gün veya daha kısa zamanda unutulacaktır. Söylediğim sözler , insanlar gözünde  tabii ki.

Allah kattında değerimizi yükseltmek veya düşürmek irademize bağlıdır. Elbette rabbimizin katında iyiliğinde kötülüğünde hesabı sorulacaktır, Allah inde geçerlidir.

Dünyalık payeler geçicidir. Dünyada verilen payeler menfaate dayalıysa farkında olsanız da,olmasanız da ömrü hiç yoktur.geçmişin sağlam köklerine bağlı arkadaşlık içerisinde payeniz varsa nispeten ömrü uzun olur. Kelebekler bir gün de doğarlar ve ölürler denir. Menfaate dayalı arkadaşlıkların ve  tanışıklıkların ömrü o kadar da yoktur.

Araştırmalara göre kelebeklerin ömrü halk arasında ki, yaygın şekliyle, bir gün ömrü var düşüncesi doğru değildir. Çünkü araştırmalar gösteriyor ki,keleklerin en kısa ömrü bir hafta, en uzun yaşayan ise bir yıl.

Hayatımız ne üzerine kurulu- Kulaktan dolma, duyma bilgilerle donatılmışız. Üç beş arkkadaş masanın etrafına oturalım, dini konu konuşulmaya başlasın. Hemen geçmişte buranın ünlü hocası bu konu hakkında şunu söyledi derler ve o konu araştırılmamıştır.

Bu güne kadar söylenilen veya duyulmak istenildiği şekliyle var olmuştur. Bazen biz düşündüğümüzü duyar, hakikati duysak da, duymayız.

Böyle rivayetlere inanmak da insanı suizan sahibi yapıyor. Yani günah işletiyor. Dinle, imanla bağdaşmayan sözler duyuyorsunuz. Onun için doğru bilgiyi anlatamıyoruz.Doğru bilgi maalesef yerini bulamıyor.

Konuşma esnasında anlaşıldığını düşündüğün konun zerre miktarı anlaşılmadığını görüyoruz. Okusak, araştırsak sıkıntı olmayacaktır.

Dinimizin kuranı kerim ve peygamber efendimiz s.a.v sünnetleriyle ikisi birlikte temel kaynağımızdır. Kuranı kerim en temel kaynaktır. İkinci kaynağımız ise hadisler ve sünnetlerdir.devamında ümmetin icması ve kıyası fukadır. Bu kaynaklar et ve tırnaktır.

Dört temel kaynağa dayanarak bilgi aktarılır. Şu ifade kullanılırsa, yanlış olur. Ben bu konuda böyle düşünüyorum dediyse bir insan görüşüne itibar edilmez.

Okuduklarımızı tekrar etmekte fayda var. Bildiklerimizi yeniden etüt etmeye ihtiyacımız var.Hiç yaşanmayan hadise yaşanabiliyor.

Bir şehirde ikindi namazı için camiye gittim. Müezzin kamet getirdi. Saf tuttuk, namaza başladık. İmam rükua gitmeden doğrudan doğruya  secdeye gitti. Namazın içinde sorun yok.

İmam sehiv secdesi yaptırdı. Selamı verdi vermesine fakat cemaatten birisi heybetli şekilde hocaya çıkıştı. Namaz sonu yapılacaklar öylece kaldı.İnsan der ya,başıma bu da mı gelecekti---

Sonrasında her iki tarafda çözüme odaklanmadı. Münakaşaya başladılar. Elbette burada kırıcı olundu. Her iki taraf da kendi dediğinin doğruluğuna inandığından böyle oldu.

Aslında doğru birdi. O doğruyu bulmak çok zordu. Çünkü okumuyorduk, araştırmıyorduk.