- Kategori
- Futurizm
Okunmuş hayatlar

Bazısı sevgili yapar hep. bugünkü gazete gibi ister sevgiliyi. Hani aldığın zaman o güzel kokulu gazeteyi heyecanla açar, ağır ağır okumak için sabırla kahveni yudumlarsın. İlk sayfada göz gezdirir,ikinci sayfaya geçersin ya da hemen ilgini çeken bir şey olur direk dördüncü sayfaya geçersin, köşe yazıları haberler derken kahve biterken keyifle gazete de biter. Son sayfada son öpücükler. Peki yarın alır mı gazeteyi eline sadece sofranın altına serer sonra ,atılıp gider. Bir günlük ilişkidir bu ,gazete gibi. Yarın görsen yüzüne bakmazsın.
Bazısı öykü gibi okur. Bir kesit, bir enstantane. Aşk belki budur, bir öykü çabucak okunup gider. Ya öyküyü alıp okuyamazsan efsane olur, orda durur. Platon dayın, descartes amcaoğlu olur . Ve bazısı kitaptır, felsefe kitabıdır ya da sıkıcı bir romandır, başlarını heyecanla okursun, sonlara doğru yorulur kitap bitsin diye uğraşırsın. Belki de çoğu evlilikler böyledir.
Keyifli bir roman olsun sevgin, gitgide heyecan kat, sevgi kat, seni okuyan hep merak etsin, hep seni düşünsün, eve koşup gelip seni sarmalasın avuçlarında, işe götürsün , sana zaman yaratsın kısacık aralarda, ve sonunu güzel bitir. Her şeyi sonuna saklama ama mutlaka bişeylerin kalsın sonuna. Hayatın roman olmasın ama sen roman ol seven seni merak etsin, bitsen de anlatsın herkese. Hiç unutmasın karakterler içine işlesin. Ama seni okuyan tek o olsun. Kitaplıkta huzur içinde uyu artık değerim bilindi diye ve seni yazan yazara şükret ve kendine teşekkür et. Diğerleri sadece vitrinde kapalı kapağını görsün. İyi bir romandan tek farkın “best seller” olamamak. Çünkü hayatta “best seller” isen günde 1 milyon satan sadece gazete olabilirsin. O da aşk değil cinselliktir. Kitaplıklarda gazetelere hiç yer yoktur unutma.