Olacağı buydu-2

Bir önceki yazımda Komiser İ.E; İntihar etmek isteyen H.Ö nün bulunmasını istediği arkadaşı B.Ç yi bulup getirtmiş ve H.Ö yü çatıdan aşağı indirmişti. H.Ö nün arkadaşı B.Ç olay yerine getirildiğinde H.Ö ve B.Ç iki arkadaş birbirlerine sarılırken komiserin dikkatini çeken bir olay oldu!

B.Ç ve onu arayan polis memurlarının H.Ö nün çatıda İ.E ye anlattıklarından haberi yoktu. B.Ç ye göre arkadaşı H.Ö her zaman yaptığı çılgınlıklardan birini yapmış ama bu sefer işin boyutu kendi boyunu aşmıştı.

Görevli polisler B.Ç ye gel kardeşim arkadaşın senin boğulduğunu sanıyor dediklerinde B.Ç gülerek “yine mi?” demişti. Ve görevlinin elinden telefonu alarak “H.Ö canım arkadaşım uslu ol ben hemen geliyorum” demişti.

Komiser İ.E kalabalığın içinden gelen B.Ç nin H.Ö ye sarılıp “yine ne yaptın deli çocuk” diyerek H.Ö nün yanaklarından öptüğünü görünce; komiser İ.E bu işten işkillenmişti! Halkın alkışları arasında evlerine gitmek üzereyken komiser; H.Ö ve B.Ç ye “bizimle karakola kadar gelip ifade vermeniz gerekiyor arkadaşlar sonra yine gidersiniz” dediğinde. H.Ö ve B.Ç tamam komiserim deyip birlikte karakola gittiler.

B.Ç ve H.Ö karakolda kendilerine verilen çayları içerken Komiserin odasından B.Ç yi bulup getiren polis memuru çıkıp B.Ç ye “komiserim sizi odasına çağırıyor” dedi..  Komiser İ.E... anlatmaya başladı.

“H.Ö sabahın erken saatlerinde otelin çatısına çıkıp ortalığı velveleye verdi! Seninle birlikte balık tutarken kaçak avcıların gelip teknenizi ortadan biçtiğini ve senin yeleksiz olduğun için sularda kaybolduğunu; seni ısrarla bağıra bağıra bulmamızı istedi.

Size çarpıp kaçan gırgır teknesini yakalamamızı haksi halde kendini çatıdan aşağı atarak, intihar edeceğini söyledi.

Oysa memur arkadaşlar; seninde yüzerek kıyıya çıkmış olabileceğini düşünerek sahil boyunu araştırdıklarında; arkadaşın H.Ö nün, batırıldığını söylediği tekneyi limanda bağlı olduğunu bulmuşlar. Tekneden yola çıkarak sahile yakın bir eviniz olduğunu öğrenmişler.

Evine gelip kapıyı çaldıklarında, memur arkadaşlara kapıyı sen açmışsın. Sayın B.Ç; gerçek hikâye nedir, bana anlatır mısın?

B.Ç boşalan çay bardağını yakındaki sehpanın üzerene bırakıp “Sayın komiserim bizim çok önemli bir maruzatımız var. H.Ö nün 23 yaşından beri süre gelen bir hastalığı var... zaman zaman gerçekle hayal dünyasını ayırt edememe, mantıksal düşünme yeteneği kaybı, normal duygusal tepkiler verememe ve toplumsal kurallara uyamama görülür. Aynı zamanda hatırlama ve normal konuşma yeteneği genelde kaybolur...

....................

İşte böyle komiserim...

Komiser İ.E, B.Ç nin omzunu tutar ve sen “iyi bir insansın, hadi al arkadaşını ve evinize gidin der. H.Ö nün tüm anlattıklarının sadece bir hayal ürünü olduğu ortaya çıkar. Yani ortada bir tekneyi ortadan bölen saç gırgır teknesi ve kaçak avlanan balıkçı teknesi yoktur. Bunlar tamamen istem dışı uydurulmuş bir hikâyeden başka bir şey değildir. İ.E sahil güvenliği uyararak haberin asılsız olduğunu bildirmiş ve onlar da böyle bir şeyi nasıl atladık psikolojisinden kurtulmuşlardır.

Bu olaydan sonra komiser İ.E; H.Ö ile B.Ç yi sık sık ziyaret etmeye başlamıştır artık. Derken aralarında kurdukları dostluk ile hafta sonları balık tutmaya birlikte çıkar olmuşlar. Yakınlarından geçen saç teknelere birlikte bakarak el sallayıp  gülüşmüşler. H.Ö etrafında bu kadar güzel insanlar çoğalınca artık eskisi gibi delirmiyormuş; ta ki birileri onu kızdırıncaya ve gazozsuz (!) kalıncaya kadar!

İnternet basını bu eski ve trajik olayı sanki yeniymiş gibi M.Talip Girgin aracılığı ile tüm dünyaya duyurduysa da en azından bu haberin bir maruzat sonucu vücut bulmasından mütevellit suçlanacak kimsenin olmadığı, bilakis kaybolan değerlerimizi tekrar hatırlattığı için iyi de olmuştur!

Bu haber de sorumluluk bilinciyle hemen 155i arayan duyarlı vatandaşlar vardır. Bu haberde koşarak olay mahalline gelen polis teşkilatı ve ekibi vardır. Bu haberde emniyet teşkilatının girişimi ile denizde arama görevini yapan hazır kıta bekleyen Sahil Güvenlik vardır. Bu haberde gerçek dostlar vardır. Bu haberde çığ gibi büyüyen insan topluluğu vardır. Üstelik hiçbir çıkarı olmadan sadece gönüllü olarak haksızlıkların önünde duran sağduyulu insanlar vardır. Bunun adresi İZMABDER. Ama daha çok İZMABDER ler göreceğiz! Birlik ve beraberliğimizi korumaya devam ettikçe ülkemizi yağmalamaya kimsenin gücü yetmeyecektir....

Not: Bu haberde sadece hayalin içinde adı geçen Gırgır teknesine haksızlık yapılmıştır ama onun'da yalan haber olduğunu söyledik zaten! Hayalet Gırgırcıdan özür dilerim. :)

Saygılarımla...

M.Talip Girgin.