- Kategori
- Futbol
Olağan dışı bir gece

Futbol böyle bir şey işte. Eğer futbol tanrıları istemezse şartlar hep aleyhinize çalışır. Kievli oyuncular gool sesleriyle orta sahaya doğru koştururken ekranın sağ üst köşesindeki saniyeler henüz daha 00:30'u yeni görmüştü. Bu şartlar altında bu maçın 0-0 başladığını söylemek çok zor. Aslında maşın başlangıç düdüğü çalındığında skor 1-0 olsaydı inanın bundan daha rahat olurdu.
Buz gibi bir bira etkisinde yenen erken gol futbolcular üzerinde yaklaşık 20 dakika bir şişe tekila etkisi bırakmıştı. Tam anlamıyla etkisinin gitmesi ise 45 dakika sürdü. Erken gelen Kiev için güzel diyecebileceğimiz Fenerbahçe için ise şanssız diyebileceğimiz bu gol ne kadar olağan dışıysa, gene aynı yarıda Kiev'in kaçırdığı ve Rüstünün kurtardığı toplarda olağandışıydı. Aynı şekilde Fenerbahçenin de gerek Appiahla bulduğu ve Alex-Tuncay-Tümer şeytan üçgeninde buluduğu pozisyonlarda kaçtığı anlarda bana olağandışı gözüktü diyebilirim.Kısaca maçın ilk yarısının 1-0 bitmesi hem de ne savunma kurgusunun ne hücum kurgusunun, ne de oyun planının henüz her iki takımda da oluşmadığı bir anda gelen golle 1-0 bitmesi ve maçta bu yarıda başka gol olmaması her iki takım adına da olağandışıydı.
Hakemin her iki takım oyuncularının sertliklerine gösterdiği müsamaada olağandışıydı. Fenerbahçeli futbolcuların topa sert vuruşlar yapmakta zorlanmasına karşın, Kievli futbolcuların halı saha tadında inanılmaz şutlar çekebiliyor olması da olağandışıydı. Hani diyelim ki saha zemini ıslaktı, toplar sönüktü falan filan.... İyi de aynı toplara Kievliler öyle vuruşlar yapıyorlardi ki ortaya atılabilecek her türlü tezi otomatikman çürütüyorlardı.
Ayrıca Kievli futbolcuların üstün fizik performansları ise olağandışından da olağandışıydı. Aklıma hemen Fransa Bisiklet Turunda yaşananlar gelmedi değil. Acaba bu adamlarda erkeklik hormonlarını azdırıcı doping maddesi mi kullandı demekten geri kalmadım.
Ve olağandışı bir ilk yarının ardından gelen ikinci yarı. Herkesin duran diye tabir ettiği benim ise ısrarla durdurulan top dediğim bir pozisyondan Fenerbahçe hem beraberliği, hem de deplasmandaki en büyük avantaj olan golü buldu.O andan itibaren Kievin ataklarının ilk yarıdaki olgunluğu yerini ihtiyar bir adamın son zamanlarında yapmaya çalıştığı zamparalık maceralarına bıraktı. Peki Genç Fenerliler bundan yararlandı mı?. Hayır. Oysa en sevdikleri pozisyonlardı bunlar. Ama dedim ya olağandışı bir geceydi işte.
Nitekim hiç akılda yokken, hem de gecenin en olağan adamı Rüştünün parmakları ucu kadar yüksekten geçen bir top arkadaki olağandışı bir Brezilyalı adam tarafından gole döndü. Bir de üstüne kırmızı kart gören Serkan Balcı Kievin her yerine bal sürdü. Hakemin de beklediği pozisyonlardan biriydi aslında Serkanın kırmızı kart gördüğü pozisyon. Pek de zorlanmadı kartını çıkarırken benzer onlarca pozisyona maç içinde es geçerken.Dolayısıyla Ukrayna takımı hakkındaki mevcut komplo teorilerinin doğruluğunu varsayacak olursak hakemin de ekmeğine yağ sürmüştü Serkan. Hakem görevini yapmıştı.
İyi de bu Fenerbahçe 10 kişi olunca bir başka oluyor bunu nereden bilsin Sloven hoca. Nitekim 5 dakika sonra Fenerbahçenin golü geldi. Ne golü kardeşim Fenerbahçe maçı 3-1 kaybetmedi mi, diyen maçı seyretmeyen arkadaşlar olabilir. Hangi açıdan bakarsan bak gol olan bu pozisyonu da orta hakemin üstüne fazla yük bindirmemek adına yan hakem süzdü ve gol iptal oldu.
Deplasmanda 2-2 beraberliği yakalamışsın hem de 10 kişiyle ve o sevincin yaklaşık 5-6 saniyelik bölümünü yaşamışsın.5-6 saniyede aklından neler geçiyor neler."Bu iş bitti." "Şimdi bunlar serseme döner üstüne bir de galibiyet golü atarız (ki Fenerbahçenin en iyi yaptığı şey sirklüsa olmuş rakibine son dakikalarda bolca gol atmak.)" gibi her türlü adrenalin arttırıcı düşünce var Fenerbahçeli genç oyuncuların kafasında bu 5-6 saniyede.
Ve iptal olan bu gol kafalarda karmakarışıklığa yol açıyor. Ne adrenalin kalıyor ne de moral. İnanın maçın bundan sonraki dakikalarını sadece fazla gol yememek için dua ederek geçirdim. Bir de üstüne Can'in sakatlanması. Zico'yu bile vuran olağandışılıklar zinciri. O kalan dakikalarda sadece 1 gol yemekle son buldu.
En olağan dışı olanı ise Alex'in 90+4 te attığı frikik. O bile bu olağandışılık zincirine ayak uydurdu ve kaleye vurmak yerine aşmış olan saniyeleri düşünmeden kale önüne doldurdu.
Bu olağandışılık serisinin Kiev'de kaldığı inancındayım.Saracoğlunda Fenerbahçenin turu geçecek skorun en aşağı iki üstüne çıkacağına inanıyorum. Neden mi? ZİCO'nun inançlı ruhu benim için en ciddi gösterge. Ve tabi ki Fenerim Alt G bloktaki yerimi alacak olduğumdan ki orada Fenerbahçenin PSV maçını da izleyenlerdenim, varlığımın Fenerbahçe için en büyük şans olacağının bilincindeyim.
Tribünde Fenerbahçe Mağlubiyeti Görmeyen adamın yazısını okuduğunuz için teşekkürler.