- Kategori
- Gündelik Yaşam
Ölen onu ziyarete geldiğimizi bilmeyecekse kabir ziyaretinin amacı nedir ki

Ölmüş yakınımıza karşı vicdanımızı rahatlatmak diyorum ama ikna olmuyorum; çünkü ortada vicdanlık bir durum yok. Hani yakının veya tanıdığın, ekmek su hakkı, vefa, insaniyet…
Hiç gitmesen nolur? Bir şey olmaz. Baban, annen, kardeşin ya da sevdiğin biri. Görev mi? Değil? O bilir mi? Hayır.
Öldüğün zaman yakınlarının ya da sevdiklerinin seni ziyaret etmesini ister miydin? Evet. Onun için gidiyoruz işte.
Dua filam okunuyor ama bana pek anlamlı gelmiyor. Hani kabrini mezarını düzelteyim, çiçek ekeyim filam daha mantıklı, mezar ölünün evidir çünkü.
Ama sanki kendisini ziyarete geldiğimizi biliyormuş gibi gidiyoruz. Mecburmuşuz, gitmezsek ayıp olurmuş gibi. Canın kadar sevdiğin kardeşin mesela, toprağın altına attın bıraktın, olur mu?
Şimdi samimi olalım çok yakınımız değilse “Ölmüş gitmiş, boş ver” mantığı da var. Sonra zamanın eskitip unutturduğu sadakat, vefa…
Ben bunlara değil de asıl yani bu işin ilahi bir yönü var mıdır konusuna takıldım. Bir kere “Ölü kendisini ziyarete gelindiğini bilmez” dedik ama insanlarda sanki “bilir” şeklinde bir algı var. Hacı hocaya bakarsan değil bilmek kalkar bizimle konuşur!
Ruhlar konusunda hiçbir bilgimiz yok. Hatta ruh diye bir şey olduğundan bile emin değiliz. E bu durumda ölmüş birisi için geriye ne kalıyor?
Ne işimize yarayacaksa ölünce bizi de böyle ziyaret etsinler istiyoruz. Gelseler ne olacak onları görecek, söylediklerini duyacak mıyız? Bence bu bir aldanış “Ölünce bizi de böyle ziyaret ederler, dua okurlar, çiçek dikerler, mezarımızı sularlar” İşte kabir ziyaretin kişisel nedeni bu umut tesellisi.
Türk töresinde varmış diyorlar bir de… Yani başka milletler yakınlarının kabrini ziyaret etmiyorlar mı?
Bir de ölmüş kimse artık bizden çıkmış mı oluyor? O artık mezardaki bir ölü mü? Onunla ilgili hiçbir bağımız kalmadı mı? Hani diriliş olsa bile onu hiç görmeyecek miyiz? Gerçekten mezarlar, içerisinde annemizin babamızın yattığı yer değil sadece kuru bir mezar gibi geliyor. Onu hatırlamamız ve onunla ilgili anılar için mezarına gelmemiz gerekmiyor ama kabrine gelince daha çok düşünüyoruz.
Şimdi bu yazıyı okuyan yazının ne kadar anlaşılmaz, tutarsız, dengesiz olduğunu görecek, bu konudaki kafa karışıklığımı ve ruhsal dağınıklığımı fark edecek. Benim de ölüm var, ziyaretine gidiyorum. Ziyaret sırasında kafamdan geçenler bunlar. Psikolojimi anlatan bir yazı bu.