- Kategori
- Komşuluk
Ölsek aylar sonra bulurlar

Çokmu zor.? (alıntıdır)
Bundan on sene önce komşuluk diye birşey vardı, hani şu apartmanlar, site adı altındaki lüks hapishanelerden önce. Hayatımız, yaşamımız rahat bir hal alıyor evet ama aynı zamanda'da yanlızlaşıyoruz. On sene önce diyorum çünkü ben daha öncesini hatırlayacak yaşta değilim. Görebildiğim kadarıyla, bizim zamanımız'da komşuluk evlerin yanyana durması değil, birbirine ayşe hanım, fatma hanım demek değildi. Komşu çocukları kardeş olurdu anneleride anne. Salçalı ekmek diye birşey vardı. O ekmekler alınırdı ellere oyun bölünmez devam ederdi. hastalık olduğunda bütün mahalle bir araya gelir yardım ederdi, aman banane denmezdi. Kışlık konserve yapılırdı sırasıyla mahalledeki her eve, birbirine yardım ederdi insanlar. Ramazanda yufkalar açılırdı, sahura kadar kapılarda muhabbet sohbet olurdu. Şimdi ise cafe ve barlar dolup taşıyor. Yaşlı insanlara daha bir ilgi olurdu kimi kimsesi yok diye evinde ne pişiriyorsan götürürdün, halini hatrını sorardın (bunu şu an yapan tek insanlar reklamcılar). Herkes birbirini tanırdı oturmaya gidilirdi, habersiz çat kapı, şu an haber vermeden gidecek olsan müsait değiliz diyebilecek insanlar var. Hoşgörü diye bir duygu kalmadı mesela komşusunun bebeği ağlasa bile gürültü yapıyorlar uyuyamıyorum diye polis çağarılıyor. Elde fincanla tuz, şeker'de istenirdi, koktu diye kapı kapı yapılan yemek'de dağatılırdı. Altın günleri olurdu ev hanımlarının döktürdüğü günlerdi. Altın olması şart değildi gerçi çat kapı gelirdi biri sonra biri daha derken mahalledeki komşular toplanmış olurdu kiminin kaynana olurdu derdi kiminin çoçuk kiminin koca ama o kapıdan çıktıkdan sonra evlerine gidince unutmuş olurlardı dertlerini terapi gibi olurdu belkide onlara bu toplantı. Kına gecesi vardı birde bekarlığa veda diye lüks bir isim alanakadar. Sokaklarda yapılırdı. Evler bomboş olurdu komşumun mutlu gününde yanlız bırakamam denirdi,hasta varsa sessizlik olurdu, ziyaretine gidilirdi belki hala kalmıştır öyle insanlar bilemiyorum selam vermek bile bu zamanda rahatsız eder olmuş insanları. bukadar yanlızlaşmayı sevdikmi psikoloğa ihtiyaç duyar olduk yanlızlıktan evimizden çıktıktan sonraki hayat yabancı. Bayram zamanı bile iki adımlık yerdeki komşusuna gitmiyor insanlar artık. Aynı dilden konuşulmuyor sanki oysa lüks hapishaneler olmadan önce hastalıkta, sağlıkta, doğumda bayramda iyi kötü her duyguda yanyana olurdu insanlar kurban bayramında ortaklık vardı mesela şimdi merkezleri var alıyo veriyorsun gerisine karışmıyorsun. Evde ağır et kokusu olmadan gelene gidene ikram edilmeden kestiğin kurbanın ne anlamı olur bayramları yaz tatili gibi kullanır olduk komşu ile bayramlaşılmaz oldu. Bu gelenekleri az da olsa yaşatan illaki var ama yabancı gibi olduğumuz bir gerçek. Zor gelmesin aynı çatının altında oturduğun insanlarla muhabbet etmek, zor gelmesin bakkala gitmek yada kasap'a ben eminimki eskiden olduğu gibi komşuluk olsa insanlar bu kadar mutsuz olmazdı. Siz görünce selamınızı verin hal hatır sorun, belki ilk zamanlar kağle bile alınmayacaksınız ama sonunda fark edeceksiniz onlarında selamlaşmaya başladığını. Biz yanlızlığı seven insanlar değiliz dünyanın her noktasında bilinir bu sıcakkanlıyızdır. Körelmesin bazı duygularımız, yanlızlaşmayalım. Bir sorun olduğunda yanındaki evin kapısından yardım istemek ayıp değil, günah değil çekinmeyin. Yardımlaşmayı unutmayın. Komşuluk öldü gibi görünsede geç değil siz bir adım atarsanız kimse kayıtsız kalmaz unutmayın.