Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '10

 
Kategori
Kitap
 

Ölü Ruhlar Ormanı

Ölü Ruhlar Ormanı
 

Kitabın sonunda kendinizi bir gram bal için bir kilo keçiboynuzu yemiş gibi hissediyorsunuz ama değiyor... Ve romanı rafa kaldırırken anlıyorsunuz “ katili ormanda arıyordu, oysa orman katilin içindeydi” ne demekmiş...

Final müthiş, sıra dışı...

Baştan sona katilin kim olduğunu biliyorsunuz fakat bilmiyorsunuz!

O nasıl oluyor o dediğinizi duyar gibiyim, öyle işte...

Ölü Ruhlar Ormanı, Jean- Christophe Grange’nin okuduğum ilk romanı...

Taş Meclisi’nin de filmini izleyip bayılmıştım...

Hikâye Paris’te başlıyor...

Kahramanımızın adı; Jeanne Korowa, Nannterre Asliye Ceza Mahkemesi’nde görevli bir Sorgu Yargıcı...

35 yaşında, bekâr, sevgilisi tarafından terk edilmiş, bir dönem depresyona girmiş üç hafta boyunca tedavi görmüş, yalnız yaşayan, heyecan ve macera peşinde koşan, azıcık tuhaf, takıntılı bir kadın...

Yazarın anlattığına bakılırsa otuz beş yaşında olmasına rağmen güzel de...

Romanda geçen cümle aynen böyle; otuz beş yaşında olmasın rağmen! Nesi varmış otuz beş yaşın yahu?

Jeanne Fransız Hükümeti’nin de işin içinde olduğu silah kaçakçılığı olayını araştırırken...

Zihinsel Özürlüler Merkezi’nin kapalı otoparkında kadın cesedi bulunur!

Kurban, 22 yaşında bir hemşiredir...

Zavallının kolları ve bacakları koparılmış, vücudunun bazı bölgeleri yenmiştir!

Otoparkın tabanında çıplak ayak izleri vardır...

Duvarlar, kan ve dışkı ile yapılmış, kimsenin anlamadığı sembol ve işaretlerle doludur!

Kahramanımızın ablası da yıllar önce benzer şekilde öldürüldüğü için olaya balıklama dalar, çok geçmeden de bir cinayet daha işlenir!

Bu sefer kurban 28 yaşında tıbbi tahlil laboratuarında çalışan bir teknisyendir...

Yine tanık yoktur...

O günlerde Jeanne, bağlantılarını kullanarak eski sevgilisinin psikanalistinin muayenehanesini böcek koydurarak dinletmeye başlar ve eski sevgilisinin kendinden başka iki genç sevgilisi daha olduğunu öğrenir...

Acı olan adamın ismini ağzına bile almamasıdır...

Jeanne kayıtları gece dinliyordur ve zamanla bu dinleme bir ritüele dönüşür...

Yine böyle bir gecede Jeanne işlenen cinayetlerle ilgili bir ipucu yakalar ve Fransa’dan Güney Amerika’nın balta girmemiş ormanlarına uzanan gizemli ve mistik bir macera başlar...

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..