Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

23 Mayıs '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ölüm geldiğinde hepimiz “ve aleykümselâm” diyeceğiz…

Ölüm geldiğinde hepimiz “ve aleykümselâm” diyeceğiz…
 

Bir siyasi partimiz meydanları neredeyse mezarlığa, gasil haneye çevirmiş. Bir kefen, bir ölmek, öldürmek edebiyatıdır ki insanın havsalası almıyor.


Bir siyasi partimiz meydanları neredeyse mezarlığa, gasil haneye çevirmiş.

Bir kefen, bir ölmek, öldürmek edebiyatıdır ki insanın havsalası almıyor.

“İki tabancam, yüzlerce mermim var” diyen danışmandan, bizi öldürmeden amacınıza ulaşamazsınız” diyen vekillere kadar, “kefenimizi giydik yola çıktık” diyen yöneticilerimize kadar almış başını gidiyor.

Bunları dinledikçe “neler oluyor, kim kimi öldürecek? Kim kimi öldürmek istiyor, istiyorsa neden?

Kafam allak bullak.

Aman Allah’ım, diyorum kendi kendime. Ülkemiz normal bir Genel Seçime mi gidiyor yoksa herkese “kefen” giydirmeye mi?

Bu kan kokusu niye…

Hangi ülkede, dünyanın neresinde görülmüştür ki, siyasiler “kefen” giyerek seçim meydanlarına çıkmışlar.

Mısır’da ki “idam” cezasından bize ne. O onların iç meselesi.

12 Eylül’de insanlarımız darağaçlarına giderken Mısır veya diğer ülkelerin kılı bile kıpırdamadı.

Kimse dur demedi.

Biz yine de ne olursa olsun bu çağdışı uygulamaya karşıyız.

İdama hayır diyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun!

Kaldı ki bu ülkede “kefen giydirip idam etmek” zaten kaldırıldı. Böyle bir şey yok!

Bakın, bu ülkede öyle bir iki kişinin değil yaklaşık 40 bin insanımızın katili Apo bile idam edilmedi. Aksine İmralı’dan örgütünü yönetiyor. Yediği önünde yemediği arkasında misali…

Durum böyle olunca, bazılarının “kefenimiz giydik, yola öyle çıktık.” Demesi çok anlamsız geliyor insana.

Düşünüyorum da, buna neden ihtiyaç duyulur diye?

Suçluluk psikolojisi desem, kimin suçlu, kimin masum olduğunu biz bilemeyiz. Ortada fol yo yumurta yok.

Üstü örtülmüş veya örtülecek suç iddiaları varsa zaten bunu “bağımsız yargı” sorgular.

Herkes adalete güvenmek zorundadır.

Eğer, son günlerde ölüm, Azrail, kefen, darbe gibi söylemler durmadan gündeme getiriliyorsa bilin ki bir duygu sömürüsü yapılmaktadır.

Ne olursa olsun gerçekçi olmak zorundayız.

Dünyanın her yerinde, nerede olursak olalım ölümden kaçış yoktur.

Normal şartlarda ecel geldiği zaman hak vaki olur.

Diğeri de rastlantısal ölümlerdir ki, bunlar içinde önlemler alındığında bu risk en aza inmektedir.

Örneğin, yüz­ler­ce ko­ru­ma­nın arasında, son model acayip görünümlü cip­le­rin ka­pı­la­rın­dan sark­mış insan azmanı ko­ru­ma­lara, sin­yal ke­si­ci araç­larla, git­tik­le­ri yer­ler­de­ki dam­lar­da kes­kin ni­şan­cı­larla yedi gün yirmi dört saat uçan kuştan bile korunmaya rağmen yinede hak vaki olmuşsa bununda adı kaderdir.

Gerçek şudur ki Az­ra­il gel­di­ği za­man hepimiz “ve aleykümselâm” di­ye­ceğiz. “Ecel gelmişse cihana, baş ağrısı bahane” demiş atalarımız.

Bir gün herkes ölecek. “Her canlı ölümü tadacak” Yola her ne maksatla çıkarsak çıkalım her yolda ölüm riski vardır.

Bundan dolayıdır ki;

“ Ölüm her aklına geldiğinde 
Ah edip vah edip inleme 
Bu halinle Tanrı'yı incitmiş olacaksın 
Ecel kapını çaldığında evi telaşa verme 
O geldiği zaman sen gitmiş olacaksın.”

Yani hepimiz bu dünya da misafiriz.

Makamımız, mevkiimiz, yaşam tarzımız ne olursa olsun ölüm geldiğinde  “ve aleykümselâm” di­ye­ceğiz.

Ölümü üç beş oy için meydanlarda kullanmaya gerek yok.

Ölmeden kendimize gözyaşı döktürmenin de bir anlamı yok.

Azrail’e karşı durmanın da hiçbir anlamı yok.

Allah hepimize hayırlı yaşamlar nasip etsin.

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…

 

 

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..