Ölümler, Düğün, Festival, Hüzün ve Sevinç

İnsanoğlu her zaman sevinç ve hüznü aynı aynıda yaşamıştır. Dünya var oldukça da yaşamaya devam edecektir. Bu hafta sonu da sevinçleri ve hüzünleri aynı anda yaşadık. Bir taraftan yüreğimiz kıpır kıpır olurken, diğer taraftan yüreğimizin bir köşesinde de derinden bir sızı oluştu. Üç ayların başlangıcı olan ve anneler gününün kutlandığı bugün de olanlar, annelerle beraber, hepimizin yüreğini yangın yerine çevirdi. Yüreğimize hem acıyı, hem de sevgiyi ve mutluluğu aynı an da sığdırmak durumunda kaldık.

*

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde patlayan bombalar 49, belki daha fazla insanımızın canımıza mal oldu. Sayıları 100’leri aşan yaralımız bulunuyor ve her an ölü sayısının artma ihtimali var.

Patlamada 735 işyeri, 62 araç, 8 kamu ve 120 bağımsız konutta hasar oluştu.

Türkiye’nin bölgesel güç olmasını hazmedemeyenler ve küresel şer güçleri, bölgeyi savaş alanına çevirmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Barış sürecinin başladığı şu günlerde menfaatleri zedelenenler ve bundan nemalanamayacaklar, Türkiye’yi Suriye ile olası bir savaşın içerisine çekme için var güçleriyle çalışıyorlar.

Suriye’deki iktidar yanlısı El Muhaberat örgütünün bu menfur olayı yaptığı kesinleşmiş gibi. Patlamayla ilgili olarak yakalanan 9 kişi eski Marksist ve 9’u da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Esed, her ne kadar inkâr etse de, Esed yönetimiyle bağlantılı olduğu biliniyor.  

Türkiye’nin savaşa girmesini isteyenler, olası bir bataklığa saplanmamızı, oluşan barış süreci ortamına kana bulayarak, aynı zihniyete mensup kan ve kaotik ortamdan beslenenler, Suriye’yle tuzağa çekerek savaşa sokmak istiyorlar.

Barışa üzülenler, bombalanma olaylarına sevinenler var, barış yerine savaş, uyum yerine kriz çığırtkanlığı yapanlar var. İnsanlar ölmüş, yürekler yanmış, aileler parçalanmış, kimin umurunda.

Türkiye bu oyunları daha önce de yaşamış ve itidalli davranmış, soğukkanlılığını muhafaza ederek, kirli oyunlara gelmemiş, savaşa girmemiştir ve girmeyecektir. Bu acıları yaşadık, bu konuda hayli tecrübemiz var. Ne olursa olsun, özellikle Reyhanlı, Hatay halkı sükûnetlerini bozmamalı ve metanetli davranmalılar.

Türkiye planlanmış olası oyunlara gelmeyecek kadar büyük bir ülkedir. Buna yeltenenlerin hevesleri kursaklarında kalacaktır. Elbette ellerindeki ipler, kurdukları tuzaklarda boyunlarına ve ayaklarına dolanacaktır.

Hele bu patlamaların 3 ayların başlangıcı olan bir günde yapılması da bir rastlantı değildir. Bilinçli olarak seçilen bir gün olduğu da düşülen bir oyun parçası olsa gerek.

*

Ölüm! Fani dünyada beklenen son... Kaçışın olmadığı mutlak son… Herkesin tatmakla müşerref olduğu şerbet... Kimine göre göre yok oluş, ama İslam’a göre ebedi bir âlemin başlangıcı… Sonsuz nimetlerin verildiği ebedi bir âlem… Bu dünyadayken ayrılığın acısı yüreğimizi hüzünlendirse de tekrar kavuşabilmenin kesin olduğunun verdiği o ümit, bizleri buruk da olsa sevindirmektedir.

Madem ki doğduk, elbette öleceğiz. Her canlı muhakkak dağar, büyür ve ölür ve ebedi âlemde tekrar dirilecektir. Buna olan inancımız ve imanımız tamdır.

Muhterem dostumuz, Eğitimci-Gazeteci Sinan Temel’in uzun süredir hastanede tedavi gören babası Şevket Temel hakka yürüdü ve ebedi âleme intikal etti. Yaklaşık 5 yıldır siroz hastalığı tedavisini gören 79 yaşındaki Şevket Temel amcamız tedavi gördüğü Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybetti.

Şevket amcamıza Cennet mekân temennisiyle, Cenab-ı Allah’tan rahmet, Sinan kardeşimiz ve kederli ailesine başsağlığı, sabır ve metanet diliyoruz.

*

İnsanın en mutlu anlardan biridir evlenmek. Hayatın en önemli safhalarından biridir, bir yuva kurmak, çoluk çocuğa karışmak. Anne-baba için de vazgeçilmez bir mutluluk ve sevinç kaynağıdır. Evlilik merasimi esnasında, aile bireylerinin gözlerindeki o mutluluk ve gurur sahnesi görülmeye değerdir.

İşte bu hafta sonu, o mutluluk sahnelerinden bir tanesine şahitlik ettik. Yeğenlerimizden Tuğba’nın gelin olup aramızdan ayırmasına üzüldük, ancak ondan daha toplum oluşturan aile müessesinin temel taşlarından, ana unsurlarından olan evliliğe adım atmasına da daha çok sevindik ve mutlu olduk. Acılar paylaşıldıkça azalır, sevgiler paylaşıldıkça çoğalır kabilinden bizlerde yeğenlerimizin o mutluluklarına ortak olduk, gururlandık ve sevindik, mutlu olduk.

Yeğenlerime ömür boyu mutluluklar diler, hayırlı bir aile saadetti diler, vatana, millete dinine bağlı hayırlı evlatlalar yetiştirmelerini Cenab-ı Allah’tan dilerim.

*

Adıyaman Demokrasi Parkı, etkinlikler parkı olarak belki de son zamanlarda en yoğun hafta sonlarından birini yaşadı.

İHH Adıyaman Şubesi tarafından Suriye konulu resim sergisi açıldı.

Kızılay tarafından açılan çadırlarda kurulan stantlarda kan bağışları kabul edildi.

GAP Genç Festivali kapsamında, Kent konseyi öğrencilerinin yapmış oldukları resim sergisi de dikkat çekiyordu.

Yağmur pek izin vermese de GAP Genç Festivalinin bu yıl 5.’si Adıyaman’da yapıldı. GAP Bölge Kalkınma İdaresi ve Adıyaman Valiliği’nin birlikte organize ettiği GAP Genç Festivalinde birbirinden güzel görüntülerle devam ederken; son günlerde sağanak olarak yağmaya başlayan yağmur damgasını vurdu. Dünya’nın ve Türkiye’nin değişik bölgelerinden yaklaşık yüzlerce gencin katıldığı Adıyaman’da ki festival etkinlikleri, yağmur nedeniyle zaman zaman kesintiye uğradı. Gençliğin vermiş olduğu bitmez tükenmez enerjisi; yağmur, fırtına dinlemedi. Yağmurla beraber Demokrasi Parkı’nda müzik eşliğinde eğlenirlerken, diğer etkinlikler iptal edildi. Adıyaman dışından gelenlerin tanıtıcı stantlarındaki gayretleri ve özellikle “sokak sanatları” ekiplerinin sergiledikleri çalışmalar hayli ilgi çekiyordu.

Belli aralıklarla sağanak yağan yağmurla, Adıyaman’da büyük bir Kültür Merkezinin aciliyeti bir kez daha ortaya çıktı. Büyük bir kültür merkezinin olması ya da uzay çatılı açık bir gençlik platformunun varlığına ihtiyaç hâsıl olduğu gözlendi.

Kerim Baydak

kbaydak61-artan@hotmail.com