- Kategori
- Felsefe
Ölümlerin arasına sıkışmış ölüm
Ülkemiz son günlerde arka arkaya gelen ölüm haberleriyle sarsılmakta. Başka deyişle 2007, ülkemize beklenmedik kayıpları getiren bir yıl olarak şimdiden tarihteki yerini aldı bile. Önce eski bakanlardan ve bir dönemin siyaset dünyasına damgasını vurmuş olan Mustafa Taşar beklenmedik bir trafik kazasıyla aramızdan ayrıldı. Ardından sırf etnik kimliği yüzünden öldürülen Hrant Dink tüm ülkeyi sarstı. Üstelik bu cinayetin ardındakilerin çözümü karanlık gözüküyor. Ülkemizin en önemli aydınlarında biri olan Uğur Mumcu'nun ölüm yıldönümünde ise, temiz siyaset denince hemen her kesimin ilk akla gelen isimlerinden biri olan İsmail Cem sessiz sedasız bizleri bırakıp gitti.
Peki bütün bu ölümlerin arasına sıkışan diğer ölüm nedir? Felsefeciler arasında önemli bir yeri olan -tabi felsefeci derken çeşitli soyut kavramları yanyana getirip güya felsefe yapanlardan bahsetmiyorum- düşünce adamı Vehbi Hacıkadiroğlu 20 Ocak'ta kaçınılmaz sonla yani ölümle tanıştı.
Kimdir bu önemli düşünce adamı? 1919'da Alanya'da doğmuştu Hacıkadiroğlu. Felsefeye 1980 yıllarında giren bu önemli düşünür, Türk felsefe tarihine damgasını vurmuş bir aydınlanmacıydı. Kendi kişisel çabalarıyla çıkardığı Felsefe Tartışmaları dergisi, felsefenin ülkemizde kendine bir tartışma alanı bulmasını ve Türkiye'nin önemli filozoflarını bir araya getirerek tartışmalarını sağlamıştı. Bu yüzden de hem Türk Felsefe Kurumu hem de Muğla Üniversitesi tarafından plaketle onurlandırılmış, hatta ülkemizin önemli felsefecileri tarafından hakkında kitap yazılmış ve görüşleri irdelenmiştir.
24 Ocak 2007 tarihli Cumhuriyet gazetesinde değerli felsefeci arkadaşım Mehmet Akkaya tarafından kaleme alınan yazıda, Vehbi Hacıkadiroğlu felsefi ve bilimsel bakış yönünden, Aydınlanma düşüncesini çağın ve Türkiye toplumunun özelliklerine göre geliştiren bir düşünür olarak öne çıkmıştır. Vehbi Hacıkadiroğlu, insanı öbür canlılardan ayırırken üstünde durduğu en önemli etken, insanın özgürlük arayan bir varlık olmasıdır. Locke, Hume ve Kant etkilendiği düşünürler olmakla beraber en çok eleştirdiği ve yeniden değerlendirmeye çalıştığı düşünürler de aynı kişilerdir.
Kavramlar Üzerine(Birikim Yayınları), Bilginin Doğası ve Kaynakları Üstüne(May Yayınları), Algılama,Duyma ve Bilme(Metis Yayınları), İnsan Felsefesi(Cem Yayınları), Kavramlar Üstüne(Cem Yayınları), Özgürlük Ahlakı(Cem Yayınları) önemli yapıtlarındandır. Güle güle değerli felsefeci Vehbi Hacıkadiroğlu.
Yoğun ülke gündeminde yeterince yer bulmamış bir kaybı aktarmaya çalıştım, ya da diğer bir deyişle farkındalık kazandırmayı. Gerçi yazımın başında bahsettiğim ani ve sarsıcı kayıplar olmasaydı bile, bilime kendini adamış, bu uğurda bir ömür harcamış olan bu ve benzeri değerli insanların kayıpları, magazinsel kimlikleriyle öne çıkan "sanatçıların" yapıp etmeleri arasında yer alırmıydı acaba?