- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Ömer Lütfü Mete'nin ardından

www.milliyet.com.tr
Hayat hikayesine baktığımızda kısa sayılabilecek ömrüne çok şeyler sığdırmış sanat ve edebiyat dünyasına bir marka olarak yerini almış ünlü bir hemşerimiz Rahmetli Ömer Lütfü Mete…
Aldığı eğitimin çeşitliliği kişiliğine yansımış, sadece senaryolarıyla değil insanlığıyla da çok şey öğretti hepimize.
Açık oturumlarda büyük bir dikkatle dinlediğim rahmetli Mete’nin yeri doldurulamayacak değerli sanatçı ve edebiyatçılarımızdan biri olarak kaybı, Türk milletinin kaybıdır.
“Son derece vatansever ve ülkesine karşı namuslu bir biçimde yaşayan, çıkar peşine düşmeyen, dürüst bir insandı” sözü ne kadar yakışıyor sevgili Mete’ye…
Ömer Lütfi Mete, başka alanlarda da başarılı olmuş bir isimdi.
Türk basını ve Türk sinemasının büyük bir kayıp verdi.
Bu topraklar yetiştiriyor. Yeter ki imkan verin.
Şu an Kurtlar Vadisi diye bir dizi varsa bu Ömer Lütfü Mete sayesindedir.
Onun açtığı yolda bu dizi ve senaryo çalışmaları devam edecektir.
Gladio diye bir film sahne alıyor.
Ömer Lütfü Mete’nin açtığı yol olmasa o ve onun gibi filimleri ömrümüzde görmek mümkün olmayacaktı.
O, yakın tarihimize ışık tutan bir devdi..
Çok acelesi vardı sanki.
Gazete çıraklığından başlayarak köşe yazarlığı senaryo yönetmenlik gibi hepsi birbirinden çok farklı bu kadar alanda bu kadar yoğun çalışmak ancak onun yüce yüreğine mahsus bir özellikti.
Şairdi.
“Sildim dünyayı
Kara sevdayı
Kuru sevdayı
Koptu deli yüreğim
Koptu kıyamet”
derken yaşadığı hüzün, ölüm anını gören nurlu yüreğinin ifadesi sanki.
Samimi olarak içimden geçen bir kıyamettir onun kaybı.
“Demokrasimizin 40 sorunu var kendisiyle” derken ülkenin geleceğine damgasını vuracak açıklamalar yapıyordu.
Hepsi yarım kaldı.
“Deniz dediğin ne, bir ufak kuyu
Şu deli yüreğimi söndürmez suyu”
diyen deli yüreği mevlası cennetinde serinletebilir ancak.
Rize’mizin, ülkemizin bu büyük değerine Allah'tan sonsuz rahmetler, kederli ailesine baş sağlığı diliyorum.
Sevgi ve sayılarımla