Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Ömrünün geri kalanı; bir ömür: "Mutluluk"!

Gitgide yalnızlaşıyoruz, farkında mısın?

Toplasan, çevremizdeki insanların sayısı eskisinden çok daha fazla. Bizi tanıyanlar ve bizim tanıdıklarımız. Kimilerini çok sevdik, kimilerinden nefret ettik. Bazen terk edildik, bazen de terk ettik. Ama mutlaka ortak anılarımız var hepsiyle. İyi veya kötü...

Zaman geçtikçe anladık ki aslında her biri sadece vakit öldürüyor bizimle birlikte. Zamanın katilleri oluyoruz farkında olmadan. Geriye ya tekrar dönülmek istenilen zamanlar kalıyor ya da hatırlanmak dahi istenilmeyen anlar. Ve biz tüm bunları yaşarken kendimizi çok sevilen bir varlıkmış gibi hissediyoruz. İyi ya da kötü; sonuçta kendimizi önemli sanıyoruz. Oysa, gerçek hiç de öyle değil.

En sevildiğimizi sandığımız anlarda bile küçük bi anlaşmazlıkla aniden uzaklaşabiliyoruz birbirimizden. Bir daha eskisi gibi olamıyoruz üstelik. Hatta bazıları hiç olamıyor artık hayatımızda. Onca emek silinip gidiyor. O zaman neden emek veriyoruz ki?

Kalabalık sanıyoruz etrafımızı. Güç alıyoruz belki de öyle sanarak her birinden. İçlerinden birinden sevgi alıyoruz bazen. Hiç sevilmediğimiz kadar sevildiğimizi düşünüyoruz, sevmediklerimizin bizi ne kadar sevdiği üzerine hiç düşünmeden. Önemsemediklerimizin bizi ne kadar önemsediklerini hesaba katmıyoruz çoğu kez.

Aslında iyi hesap yapıyoruz söz konusu eksilmemek olunca. Eksildiğmizi sanıyoruz bazen vicdansız sandıklarımızın yüzünden. Kangren olan sevgileri kestirip atıyoruz bizden bir şeyler aldığını düşünerek. Oysa diğer yandan kazandıklarımızı göremiyoruz. Sırf bir suçlu aramak yüzünden elimizdekilerin anlamını bir türlü çözemiyoruz.

Anlamadan geçiyor zaman. Bi bakmışız, uzaklardayız. Geriye dönüp bakınca ne kadar da dardayız. Ferahlamak adına kaçmışız anılardan, sanıyoruz ki kârdayız. Oysa yürekli olup kaçmamalı hiçbir zaman. Mücadele edebilmeli yaşadığı tüm serüvenleriyle insan; ama geçmişin izleriyle, ama geleceğin bilinmezleriyle... Yaşayanlara ve yaşananlara saygı duyup, eğri oturup, doğru da konuşabilmeli, yürekliyse ve mertse.

Mesele dertse, herkes de var. İnsan bazen, bencillik eder, tek başına dertleri de sahiplenir. O ne açgözlülüktür öyle. O ne hâl bilmezlik, o ne saygısızlıktır, o ne acımazsızlık. Bazen dertleri de sahiplerine vermeyi becerebilmeli!

Bugün hüzün varsa, bugün kalp ağrıyorsa bir an da olsa, dün gülmen gerektiği zaman gülemediğin ve gitmen gerektiği zaman gidemediğin içindir. Sevmen gerektiği zaman sevmemişsindir de belki. Ama unutma, yarınlar senin olmaya devam edecek. Yaraların da öyle.

Belki de bir yâr kalacak geriye yâr bilip güvendiğin. "Ömrüm" diyeceksin adına ömrünün geri kalanında. Tek hayalinin mutluluk olduğunu söyle O'na. Gerekeni yapacaktır O senin adına, mutlaka. Sevgin kadar büyük bi onur ve kalbin kadar eşsiz bi mutlulukla...

 

(((Osman Genç)))

 
Toplam blog
: 301
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.05.07
 
 

"1988 Adana doğumluyum. Oldukça başarılı bir öğrencilik serüvenimin ardından eğitimimi noktaladım..