- Kategori
- Sanat Eğitimi
Onaylanmak... arzusunu yöneterek daha farkında ve kimlikli bir yaşam sürebiliriz.
Kişisel duruşun diğer bütün kriterleri gibi “Onaylanmak” arzusunun önüne geçerek, onu yöneterek daha farkında ve kimlikli bir yaşam sürebilirsiniz. Bu yönetimin en temel sırrı arzunuzu sadece ilgi, beceri ve donanıma göre kabule sunmanızdır.
Onaylanma arzusu, kişisel duruşun en önemli kriterlerinden biridir. Hatta en hayatisi diyebiliriz. İnsani yapımız eylem ve davranışlarımızın birileri tarafından onaylanmasından fena halde hoşlanır. Bu durum, zaman zaman –ölçülü kullanılırsa- içinde bulunulan sürece dinamizm ve itici güç bile katabilir. Arzularımız hangi başlıkta olursa olsun kişisel duruşumuzun başka unsurlarını harekete geçirebilir, zayıf düşürebilir veya bizi ileri götürebilir.
Arzuların yüksekliği ile donanımımızın zayıflığı arasındaki sınır açıldıkça savunma duvarlarımız zayıflayacaktır. Çok fena bir tutkuyla artist olmayı arzulayabilirsiniz, bunun için gerekli görünüm, yetenek vb özellikleriniz yoksa bu konuda arzularınızı kontrol altına alıp dengelemek zorundasınız. Bu özellikleriniz olmadığı halde birisi sizi gereğinden fazla onaylıyor ve destekliyorsa bir problem var demektir. Bunun sonuçlarına da çok kısa bir süre sonunda katlanmak zorunda kalırsınız.
Kadınlar, kuaförden çıktıkları zaman doğal olarak güzel olmuş muyum? Sorusunu ilk en yakınındakilere sorarlar. Yoldan birisini çevirip güzel miyim diye soracak hali yok tabi. Bir yakınına bu soruyu sormanın ve onay beklemenin tehlikesi var mı peki? Kesinlikle var, bu durumlarda soru sormadan yorumları beklemek gerekir. Yoksa karşınızdaki potansiyel rakibinizin insafına kalarak yolunda giden şeyleri bile tersine yapmaya başlayabilirsiniz.
Onaylanma arzusunun en uç nokta yönetimini “oğlak” burcu kadınlarında görebilirsiniz. Bir oğlak burcu kadınını izleyerek bu konudaki eğitiminizi geliştirebilirsiniz. Onlar soru sormadan onaylanma mesajları almakta usta birinci sınıftırlar.
Tam karşı uçta ise aslan erkeği yer alır. Sonucunu önemsemez görünür ama en çok onaylanma beklentisi ve sorusu “Aslan” erkeğinden gelir. O, ne yaparsa yapsın, neylerse eylesin ilk karşısına çıkandan bir onaylanma mesajı bekler. Hatta bu onaylanmayı hemen bir soruya dönüştürür. Nasıldım ama? Gibi.
Kısacası, arzular olmazsa olmaz duygularımız. Her durumda değişiklik gösterdikleri için zaman zaman komik olaylara da neden olurlar. Mesela şöyle bir diyalog evlerimizde sık sık olmaktadır. Anne kızını karşısına almış nasihat eder. Bak kızım bizim kasap Ahmet efendi geçen gün bana “Senin kız güzel sanatlar mı ne üniversite varmış, oraya gidecekmiş aman mazallah ne işi varmış bir kızın öyle bir okulda. Bi öğretmenlik neyine yetmiyor. Yarın evlenecek çoluk çocuğa karışacak, ressam olacak da ne olacak hem.” Dedi. Üstelik bir yakınlarının kızlarının başına o okula gitti diye gelmedik kalmamış. Bak güzel kızım sen bu okuldan da sevdadan da vazgeç. ağabeyinde, babanda istemiyor zaten bu okulu “gibi mahalle filozoflarının görüş ve önerilerini aile üyeleri destekli önünüze getirebilir. Bu durumda örnekteki kızımız güzel sanatlarda okuma arzusunu ne yapsın? Onay bekleyip vaz mı geçsin?
Ne diyebilirim. Her şey bizim için. Kişisel ve tekil mükemmellik neredeyse imkansız. Siz siz olun arzularınıza iyi bakın, onları sıraya sokun, gereksiz ortamlarda ve kifayetsiz muhterislerin önünde masaya yatırmayın.