Onbirinci Ay

Paylaşma?
Belki bu sahne size de tanıdık gelebilir, bebeğinizi yaşıtı bir bebekle oynarken uzaktan izliyorsunuz, bebeğiniz diğer bebeğin gözlemekte olduğu bir oyuncakla oynuyor ve birkaç dakika sonra kaçınılmaz olarak diğer bebek oyuncağa uzanır, yakalayacak ve asılacaktır. Bebeğiniz kızgın ve cırlak bir sesle oyuncağı bırakır ve sizin yardımınızı isteyecektir. Ya da 2. olasılık o da elindeki oyuncağa var gücüyle asılacak ve karşı tarafa kaptırmamak için elinden geleni yapacaktır. Siz veya diğer aile de hemen olay yerine koşarak “Haydi paylaşalım” önerisinde bulunursunuz.

Bebeğinize bazı oyuncaklarla oynamak için beklemek gerektiğini veya başkasının oynadığı bir oyuncağı elinden almanın doğru olmadığını anlatmanız gerekir. Çocuklar deneme-yanılma yöntemi ile ve diğerleri ile iletişime geçerek öğrenirler. Şimdi onların meraklarının peşinden koşma ve dış dünyayı keşfteme zamanlarıdır. Bu da oyun ile gerçekleştirilir.

Paralel Oyun
Kısa bir süre sonra çocuklar oturarak parmaklarını daha iyi kullanmayı öğrenir ve paralel oyun diye tanımlanan bir oyunu oynarlar. Birbirleri ile oynamadıkları halde yan yana oturarak birbirlerinin oyuncaklarla ilişkisini inceler ve bunları kendi kendilerine kelimelere dökerek diğerinin düşüncelerinden öğrenirler. Aileler için ipucu, onların hassas oyunlarındaki dengeyi gözlerken bir oyuncağın kapışılmasındaki kavgayı önlemektir.

Bunun bir yolu bir grup oyun arkadaşına ev sahipliği yaparken kamyon, top ve yap-boz gibi birden fazla oyuncağı onlara sunmaktır. Çocuklar yavaş yavaş paralel oyundan birlikte oynanan oyunlara geçerler ve paylaşma ve iletişim kavramlarını anlamaya başlayarak inatlaşmaktan vazgeçerler.

Nerdeyse yürümek üzere ve ayakkabı alma zamanı
Aileler çocuklarının ilk adımlarını attıklarını görünce büyük bir rahatlama yaşarlar. Bazıları yürümeye onuncu ay gibi erken başlarken bazıları neredeyse 16-18 aya kadar gecikebilir. Yaş ne olursa olsun, muhtemelen ayağa ayakkabı giydirmek dahil onların yürümesine nasıl yardımcı olunacağı konusunda birçok tavsiye duymuş olabilirsiniz.

Genel olarak uzmanların ortak görüşü bebeğe, onun ayağının kavrayan ve kaymayı önleyen esnek ayakkabılar almanız yönündedir. Mümkünse hava şartları ve ortam uygunsa bilekleri ve ayak kaslarını geliştirmek üzere evde yalın ayak olmasına da müsaade edebilirsiniz. Genellikle birçok aile çocuklarına ayakkabıyı zamanında çok önce satın alırlar. Eee, haklısınız sabretmek zor !! Fakat unutmayın ki çocuğun ayakları altı hafta gibi kısa bir sürede bir numara büyür.

Kitap okumak için her zaman vakit ayırmalısınız
Çok harteketli çocuklar bile annenin veya babanın kucağında oturup kitap okunması için zaman ayırabilirler.Çoğu zaman onların kitap okuma yöntemi sayfaları çevirme, resimleri işaret etme, sayfa kenarlarını kıvırararak katlama, parmağını deliklere sokma ve hatta hapur hupur yeme şeklinde olanbilrir. Siz ne olursa olsun sabırla okumaya devam edin. Onun ileride kitapları sevmesi için bu ilk adımlarınız çok değerlidir.

Kitaplara tüm ilgisinin sadece birkaç dakika sürmesi onun bu tecrübeden faydalanmadığını göstermez. Onun ilgisini yoğunlaştırma süresi şimdilik bu kadardır. Siz her şeye rağmen ona okumaya devam edin, zamanla daha sakin ve daha uzun süre dinleyecektir.

Büyük ihtimalle o ilgisini çeken bazı masallardan hoşlanacak ve siz de belki onları defalarca okumak zorunda kalacaksınız. Bir kelimeyi işaret eder veya bir sayfada durursa kelimeleri yavaş yavaş söyleyiniz. Bunları belki tekrarlamayacaktır fakat bu durum bu kelimelerin sindirilmediği anlamına gelmez. Sevgili ebveynler sürekli kitap okumakla sadece dil yeteneği gibi kavrama kabiliyeti gelişmekle kalmaz, aynı zamanda kitap sevgisi de yer edecektir.