Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '18

 
Kategori
Kültürler
 

Onlar Artık Yoklar!

Çok uzun zamandan beri onlar yoktular…
Hiçbirinden en ufak bir iz bile kalmadığını biliyordum.
Unutulmuş, yok edilmiş, sanki yaşamımızdan sökülüp alınmışlardı.

Belki biz yok olmalarına, kopup gitmelerine ses çıkarmamış, izin vermiştik!.. –

Halbuki; onlar yaşamın ta kendisiydi!..
Dostluk, arkadaşlık, omuzdaşlık, yoldaşlık, yardımlaşma, fedakarlık… -
Ve ille de sevgi!.. Karşılıksız, hesapsız, pazarlıksız, taa yüreğinin içinden sevgi..

Hedef gösterilen “köşeyi” dönmeye çalışırken yitirmiştik onları!.. –
Ne yazık ki, farkında bile değildik!..
Sıcacık gülümseme, bir arkadaş için dökülen bir damla gözyaşı, bir yürek çarpıntısı, dolu dolu bir sarılış, coşkulu sevgiler, her türlü hesaptan uzak pırıl pırıl kahkahalar yoktu artık…

Çook uzaklarda kalmışlardı… -Yitip gitmişlerdi!..
O kocaman boşluğu; çarpık gülümseyişler, sahte dostluklar, hınçlar, doymak bilmez hırslar, acı veren yalnızlıklar doldurmuştu!..

Üstelik; onların adını bile anmak,yokluklarına içten bir “ahh” çekmek, özlem duyduğunu açığa vurmak bile ayıptı!..

Bu gibilere ancak gülünüyor, alay ediliyor.. Dinozor – Kelaynak diyorlar.
Bu gibiler yani bizler; eski kafalı, yeni dünyayı bir türlü anlayamayan, “birey” olmanın önemini kavrayamayan, nesli tükenmeye yüz tutmuş, feodal yaratıklardı!..

Haklıydılar tabii; paranın en kutsal değer haline geldiği, “ohh, dolarlar geliyor” diye atılan gazete manşetlerinin ayıplanmak bir yana sevinçle karşılandığı, büyük çalanın baş tacı edildiği bir ortamda bu değerlere yer yoktu!..

Dizi kültürünün, evlilik programı türü çiğliklerin yüceltildiği, mafya bozuntusu eli kanlı katillere “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye sevgi gösterilerinin yapıldığı bir ülkede nereye oy verdiğini bilmeyen  bu durum zaten son derece doğaldı… -

Bu duruma şaşırmak, acı duymak ise düpedüz şapşallıktı!..
Böylesine vicdansızlığın şahını, çürümenin dibini, sevgisizliğin zirvesini görmemiş, yaşamamıştık!..

Bugün, artık yaşıyor, tanık oluyor ve ne yazık ki şaşırmıyorum!..
Düzeysizliğin, seviyesizliğin, zavallılığın bu kadarına “pes” de demiyorum!..
Yalnızca sürüklendiğimiz yere bakınca “içim acıyor”, çocuklarımızın geleceği adına yüreğim kanıyor, o kadar!..

Nazım Hikmet ,
“Sen bu kavgada bir nokta bile değil, bir küçük eğri virgül, bir zavallı vesilesin!..
 Ben, kızabilir miyim sana? Sen de bilirsin ki, benim adetim değildir bir posta tatarına, bir emir kuluna sövmek, efendisine kızıp uşağını dövmek!..”


ozcanvural33@hotmail.com

 

 
Toplam blog
: 453
: 1059
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1933 Kayseri'de doğdum. Kayseri Lisesi Ankara Veteriner Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Diş Heki..