- Kategori
- Hayvanlar Alemi
Onlar da can...

Özel günler söz konusu olduğunda hep söyleriz,bir gün ile sınırlı olmamalı sevgiler,diğer 364 günde de sevgimizi göstermeliyiz ki anlamı olsun! Lakin o bir gün bile sesimizi duyurmamız ya da olaya dikkat çekmemiz için bir nebze olsun işe yarar. Bugün takvime baktığımızda birçok olayın yıldönümü,dünyada kutlanması veya anılması gereken birçok olay olmuş,birçok tanınmış kişi doğmuş ya da ölmüş, dünya yine dönmüş ve devam ediyor kendi etrafında ve güneş etrafında dönmeye. Dünyamız yani yerküre bir anlamda biz insanoğluna ne kadar benziyor,kendi etrafımızda dönüp durduğumuz gibi bazı şeylerin etrafında da dönüp duruyoruz işte...
Bugün 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü. 1931 yılında kabul edilmiş ve o tarihten beri çeşitli etkinlikler yapılıyor. Yıllar boyu aynı şeyleri söyleyip durmamıza rağmen,çoğu zaman sanki gittikçe kötüye gidiyor hissine kapılıyorum. Dünya tekbaşımıza bize ait değil,üzerinde yaşayan tüm canlılar,gözle görünen ve görünmeyen (mikroorganizmalar) bir bütün içinde sürdürüyoruz yaşamı. Bir yerde denge bozulduğunda tüm bütün etkileniyor. Somut örnekleri yaşıyoruz hem de çok acı bir şekilde.
Kuş gribi tantanasıyla kanatlılar,göçmen kuşlar ve kümeslerdeki tavuklar katledildi, sonucu keneler türedi ve kuş gribinden daha çok insan öldü kene yüzünden. Sokaklardaki köpekler öldürülüyor sonucu, dev boyutlarda fareler. Sokak köpekleri kadar fareler de kuduza neden oluyor,ama duyulmuyor. Her gün gazetelerde ve televizyonlar da olumsuz haberleri görüyoruz, içimiz acıyor. Sokaklar işkence görmüş hayvanlarla dolu, aç ve bakımsız olan hayvan sıkıştığında saldırıyor doğal olarak. Topyekün hayvanları yargılıyoruz, hepsi katil diyoruz. Aslında onları katil yetiştiren yine insanoğlu, kendi egosunu, kompleksini tatmin etmek için.
Hiç ayırmadan tüm hayvanları gerçekten seviyorum, sevmesem bile yaşama hakkına saygı duyuyorum. Evimde rastladığım bilumum haşerata,burada ne işin var,hadi dışarı diyorum,mümkün olduğunca zarar vermeden alıp dışarı ait olduğu dünyaya gönderiyorum. Belki onlar benden daha çok hak ediyor yaşamayı,bu felsefeyi çevreme elimden geldiğince anlatmaya çalışıyorum, bazen sen de çok abarttıyorsun,o böcek ya da kuş ne olacak,tepkileri de alıyorum. Varsın öyle desinler, benim doğrum bu!
Yazımı sonlarken evde beslediğim iki su kablumbağası, bir kanarya, dışarıdaki köpeğim Toni ve arkadaşları, yeni gelen iki güvercin ve bahçedeki yüzlerce serçe, birkaç kumru, kelebekler, arılar ve karıncalar adına tüm hayvanların bir gün de olsa değer görmesini diliyorum. Sevgilerimle...onlar bize her zaman lazım, yaşayabilmemiz için.
HAYVANLARIN KORUNMASI İÇİN NELER YAPALIM?
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi metni,
-Tüm hayvanlar eşit doğar ve eşit yaşama hakkına sahiptirler.
-Tüm hayvanların saygı görme hakkı vardır. Bir tür hayvan olan insan, diğer hayvanları yok edemez. Hayvanları kendi çıkarı için karşılıksız kullanamaz.
- Hiçbir hayvana kötü ve zalimce davranılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu ise bu, bir anda ve acı çektirilmeden yapılmalıdır.
- Vahşi hayvanlar kendi doğal çevrelerinde yaşama ve çoğalma hakkına sahiptir. Eğitim amacıyla bile olsa vahşi hayvanlar özgürlüklerinden mahrum bırakılamaz.
- Evcil hayvanlar, uyumlu bir biçimde ve özgürlük içinde yaşama hakkına sahiptir. İnsanların kendi çıkarları için evcil hayvanların yaşama koşullarında yapacakları her türlü değişiklik, haklara aykırıdır.
- Evcil hayvanlar, doğal yaşama sürelerine uygun uzunlukta yaşama hakkına sahiptir.
- Tüm çalışan hayvanlar (at, eşek…) iş süresinin sınırlandırılması, işin daha az yorucu olması, güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.
- Hayvanlara fiziksel ya da psikolojik acı çektiren deney yapmak, hayvan haklarına aykırıdır.
- Beslenmek için bakılan hayvanlar barındırılmalı, taşınmalı ve ölümleri de korkutmadan ve acı çektirmeden olmalıdır.
-Hayvanlar, insanlar tarafından eğlence amaçlı kullanılamazlar. Hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlarla gösteri yapılması, hayvan onuruna aykırıdır.
- Zorunlu olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi, yaşama karşı işlenmiş bir suçtur.
-Çok sayıda vahşi hayvanın öldürülmesine neden olan safariler ve av partileri, hayvanlara karşı yapılmış bir soykırımdır. Doğal çevrenin kirletilmesi, yıkılıp yok edilmesi de soykırıma eşdeğerde alçakça bir davranıştır.
-Hayvanların ölüsüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanların öldürüldüğü şiddet sahneleri, sinemalarda ve televizyonlarda yasaklanmalıdır.Ama hayvanlara yapılan saldırıları kınamak amacında olan filmlerde bu sınırlama yoktur.
- Hayvanları koruma kuruluşları, devlet katında temsil edilmelidir. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.
Kaynak: