Öptükçe öpülürken, Güldükçe gülüyoruz....

SÜLÜK DEĞİL, KENE DEĞİL,

BEŞER Mİ, HİÇ BELLİ DEĞİL

Derler nedendir,

Bilinmez ama,

Kör tuttuğunu öpermiş.

Oysa bizleri,

Sürekli öpenler,

Kör de, değil..!

….

….

Korkuyor olduk,

Karşıdan gelenden,

Yazgımıza girenden…

….

Biri gördüğümüzde,

Ya yanaktan,

Alıyor bir makas,

Ya da haybeden,

Hani derler ya,

Harbiden ve de,

Aleniden…

İki puan verirsen eğer,

Öpmeyeyim seni, diyor!

Sorsanız güreşçi misin?

Kardeşim sen diye;

Diyor ki; Utanmaksızın,

Kardeşini ver hediye..!

Üstelik bunların,

Kimileri kadın,

Kimileri erkek,

Kimileri de,

Her ikisinden biraz,

Her nedendir,

Bilinmez,

Gideni gelen öpüyor,

Öpüle öpüle,

Bu milletin hali,

Sefaletler içinde,

Seyrüsefer eyliyor…

Yaşamayan ne bilsin,

Sefaretlerde değil,

Bahse konu sefalet,

Emdikçe emiyor,

Sevdikçe seviyor,

Öptükçe öpüyor,

Amma velakin,

Cinsleri kene,

Yahut da sülük hiç değil!

….

…

Sıvazlandıkça sırtlar,

Rehavetin olup da esiri,

İster vekilleri,

İsterse ferikleri,

Kimilerinde lirikleri,

Kimileri kaba,

Kimileri saba,

Kimileri adem,

Kimileri görünürde,

Bir hatun kişi,

Vallahi hepsi bu işlerde,

Bilmezlerde, bilirkişi…

….

….

Kimi diyor sağdan,

Kimi diyor soldan,

Bir diğeri çıkıp ta,

Uluorta, diyor ki;

Devam edin ortadan!

Ellerinde düdükler,

Sözde gelene,

Sözde geçene,

Yol veriyorum diyor!

Üstte yok, altta yok,

Emdikçe emiyor,

Sevdikçe seviyor,

Öptükçe öpüyorlar.

Üstelik bunların,

Kimileri kadın,

Kimileri erkek,

Kimileri de,

Her ikisinden biraz,

Her nedendir,

Bilinmezliklere,

Olmuşuz daimi tutsak…

Gelen öpüyor,

Giden öpüyor,

Olmuşuz bir alışmış,

Kudurmuştan beter…!

….

….

Anlayan anlar,

Gerekir mi saz,

Sağır Sultana,

Yorma kendini…!

….

….

Düşmüşse yolun kötüye,

Öpülecek, sevileceksin,

Kaşarlanmış o’…’nun,

İster çocuğu,

Belki de kendine,

Yazgılar aynı,

Oyuncuları farklı,

Olsa da,

Hayatta tiyatronun..!

Dönmez ki oku,

Gerilmişse yayı,

Eller giderken aya,

Kalacaksın koşarken,

Her daim belki yaya…

Bağırma avazınca,

Korunmadıysan kaputla,

Sırtında üçbeş çaputla,

Sorma sonrasında,

Hüzünle ve hüznünle,

Bu velet,

Kimdendir diye…

Öner SAMANLI

Yazarın Dipnotu:

Uzun yıllardır buralara gelmemiştim. Yıllar değişmiş, insanları değişmiş, dalgaların sesi kalmış aynı..

Aynı bir kısım evler, değişmiş bazılarının renkleri….

Ama aynı çehreleri…

İçindeki şahsiyetliler, sahsiyetsizler belki farklı…

Eski dostlarımın ölmüş bazılarının anneleri, babaları…

Ölmüş sevdiğim o eski kadim dostum, … Belediyesi Başkanı, İki de Köyün Muhtarı…

Yaşayanlarla tazeledik eski anıları…..

Birkaç yudum da içip ildeki, Kavşak Suyu’ndan,

Yol alacağız bizim diyara doğru.

Gerisin geri…

Elveda olsun doğrularda, doğru kalanlara….

Allah belalarını versin, yalanla iş görüp de, doğruluğa sığınanlara…

12.07.2010

AMASRA