Örgüt'ten abi...

Bir arkadaşım aradı, dün gazetede seni konuşuyorduk, merak etme “iyi şeyler”

Tam rahatlamıştım ki; senin için “Ergenekoncu” diyorlar, dedi...

Geç onu dedim; iyi ki “örgüt ’ten abi” dememiş…

Malum bugünlerde ülkede “örgüt” ten geçilmiyor; PKK terör örgütü El Kaide ve Başbakanın

Favorisi; Müslüman kardeşler Örgütü…

“Ergenekoncu” dedikleri de muhtemelen “örgüt” üyesidir E.T.Ö…

(E)rgenekon (T)erör (Ö)rgütü; havalı oldu galiba ama eli kanlı bıçaklı silahlı “PKK” teröristi olmaktan kırk bin kat daha iyidir…

***

Fettullah Gülen cemaatine de “örgüt” diyenler de var. Az evvel izledim televizyonda “keşke siyaset” yapsalar diyordu konuşmacının biri; “Muhterem Hoca efendi” yaptı mı iyi yapar…

Aktif ve pasif ayrımı yapmak lazım kim bunlar? Bu da sorulur mu diyeceksiniz, haklısınız

Bu durumda “aktif” olan Hoca efendi pasif olan; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan…

Nasıl yani?

Muhterem Hocamız siyasetin başında,  Çankaya da Recep Tayyip…

Anladım da “İmralı” daki “paşa” ne olacak?

Birileri çıkıp anlatsa ona nasıl bir “don” dikilmiş anlasak, diyorum duyan olursa…

***

Ve “örgütten” biri daha çıktı dün gece ve “mecliste” yemin etti…

Nasıl bir örgüt bu ETÖ kardeşim; ne başı belli ne kıçı; kah askerin içinde kah gazetecilerin içinde kah aydınların hukukçuların hatta “polisin”

Demek ki tüm Türkiye’yi kucaklamış haberimiz yok…

Demek ki herkes memnun ki şimdiye kadar hiç kimse şikayet etmemiş kızmamış itiraz etmemiş…

Ama AKP’lilere göre koskoca Türkiye’yi “ham etmiş, yalamış yutmuş…”

“Darbeci” bunlar dediklerinin hepsini almış önüne fişlemiş; dosyaya “ Ergenekon Terör Örgütü, demişler…

“Ergenekon” örgütü darbeyi aklından geçirmiş ama “yapmamış” o halde; suçlu…

Cemaat ve kol kola girenler “her tarafı her kurumu”  ele geçirmişler ama “masumlar”

(?)

***

Zaten “Ergenekon” iddianamesini ilk okuduğumda dedim ki “ uçmuş bunlar”

İddianameyi hazırlayan “savcıyı” merak ettim…

“Acıdım” çünkü gördüm ki; yazan düşünen kendisi değil…

Ülkenin gelecek siyasi hayatında “rol oynayacak” etkili olacak yön verecek kim varsa “almış “içeriye…

Biliyor ki; şu aşamalarda kendisine hesap soracak kimse yok…

“Örgüt” lider hala belli değil kimi zaman rahmetli büyük usta “İlhan Selçuk” oldu kimi zaman Prof.Dr Mehmet Haberal (aklımdayken eğer gerçek olsaydı dünyadaki ilk profesör terörist olurdu hocam…) kimi zaman da “İlker Başbuğ…”

“Mecliste” olduğunu kim anlatacak, hadi anlattı diyelim kimi ikna edeceksiniz ki?

Din adamlarının cemaatlerin tarikatların ve “inşaatçıların” ülkeye egemen olduğu dönemde “tekbir” getirmeden hiçbir şeyi anlatamaz ispat edemezsiniz…

*** 

Buna rağmen “dam” dan çıkanların ilk sözü “Adalete güveniyorum” oluyor…

Ya kafalarına taş düşmüş ya da “akılları başlarına gelmemiş…”

Haberleri izlediyseniz duymuşsunuzdur; herkes “dava açmaya” çalışıyormuş Mustafa Balbay’ın durumunu “içtihat” kabul ederek…

Dünya normlarındaki “hukuk” herkesi eşit sayar, bir yasa eğer birine uygulanıyorsa herkese uygulanmalıdır, diyor

Sizin içinizden madem yasa böyle diyor; niye dava açılması bekleniyor diye sormak gelmedi mi?

Birinin “sufle” vermesi mi bekleniyor…

Salın kardeşim şu uyduruk “Ergenekon” davasından “esir” aldıklarınızı…

Olan bu ülkeye oluyor “hiç kimselere” değil…

***

Gelelim bana yakıştırılan “Ergenekoncu” yakıştırmasına; yani yüzlerce vatansever Atatürkçü askerin yazarın siyasetçiye yapıştırılan “etikete”

Düşünsenize koskoca Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ paşayla, Mehmet Haberal Engin Alan’ la vb ile aynı kefedesiniz; bundan daha büyük bir onur olur mu bir insan için…

Keşke!

Bendenizin orada olanlar gibi meziyetlerim yok, kimliğimi yazmaya kalksalar;

“zurnanın son deliği” olduğumu görecekler, eminim ilk beraat sebebim de bu olurdu…

 “Soğuk” kış günleriniz” yüreğinizdeki sevginin sıcaklığında ısınsın efendim; iyi perşembeler…

Erdoğan ÖZGENÇ