Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '17

 
Kategori
Siyaset
 

Osmanlı eleştirilebilir; ama, bunu Osmanlı "karşıtlığına" dönüştürmek doğru mudur?

Osmanlı eleştirilebilir; ama, bunu Osmanlı "karşıtlığına" dönüştürmek doğru mudur?
 

14 Kasım 1914 günü, Şeyhülislam Ali Haydar Efendi Türk bayrakları eşliğinde, Osmanlı'nın Birinci Dünya Savaşı'na girdiğini açıklıyor...


DÜNE KADAR, "TÜRKİYE KÜLTÜR VE UYGARLIK SENTEZİNİN" ÖVÜNDÜĞÜMÜZ "OSMANLI UNSURU", BUGÜN NEDEN "TU KAKA" OLDU?

Neden, Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyet Devleti arasına kalın bir duvar örülüyor?...Osmanlı, neden unutturulmak isteniyor?... Eleştiriler, neden boyu değiştirilerek,  "karşıtlığa" dönüştürülüyor...

*

OSMALI DEVLETİNDEN... CUMHURİYET DEVLETİNE...

Bloğuma eşlik eden resim(x), 14 kasım 1914 günü, Osmanlı Şeyhülislamı Ali Haydar Efendi'nin, Fatih Camii avlusunda, Osmanlı Devleti'nin, Birinci Dünya Savaşı'na girdiğini açıklarken çekilmiştir. Burada dikkati çekmek istediğim, resimdeki şahıslar değil; konuşmanın yapıldığı platformu süsleyen Türk bayraklarıdır; bugünkü Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin de simgesi olan Türk bayraklarıdır...

Osmanlı Devleti, çoğumuzun dedeleri ve dedelerimizin babaları ile, Sina ve Filistin'de, Hicaz ve Yemen'de, Irak'ta, Kafkaslar'da, Balkanlar'da, Çanakkale'de ve Galiçya'da, eskilerin deyişi ile, "yedi düvelde" bu bayrak altında savaştı... Can verdi, şehit oldu...

Nihayet Kurtuluş Savaşı'nı verenler ve kazananlar da, başta, Mustafa Kemal olmak üzere, asker ve sivil olarak Osmanlı kimliğini(xx) taşıyorlardı...

Cumhuriyet kurulduktan sonra, bayrak değişti mi?... Osmanlı Devleti'nin onur simgesi olan Türk bayrağı, kurulan yeni Cumhuriyet Devleti'nin de bayrağı oldu...

Saltanat 1922'de kaldırıldı... 1923'de Cumhuriyet ilan edildi... Ama, Osmanlı Halifesi, hala görevi başında idi... 1876 Osmanlı Anayasası da hala yürürlükte idi...

Lozan Antlaşması, Halifesi olan Cumhuriyet Devleti tarafından imzalandı...

Halifelik, Cumhuriyet'in ilanından 4 ay sonra kaldırıldı ve 1876 Osmanlı Anayasası da, yönetim şekli olarak "Kuvvetleri Birliğini"  esas alan 1924 Anayasası ile kaldırıldı...

Bunlara bakılırsa, en azından 1924 yılına kadar, Osmanlı Devleti ile Yeni Türkiye Cumhuriyeti arasında siyasi bir devamlılıktan bahsedilebilir...

                                                               x     x     x

ESKİ OSMANLI DEVLETİ İLE YENİ TÜRKİYE CUMHURİYET DEVLETİ ARASINA BİR DEVAMLILIK VARDIR...

Cumhuriyetin Kurulması ve 1924 Anayasası'nın yürürlüğe girmesi ile, Yeni Türkiye'nin, Osmanlı ile olan "siyasi bağlantısının" kesilmesine rağmen, Osmanlı'nın, "Türkiye Kültür ve Uygarlık" sentezine katkısı inkar edilemez...

Bu nedenle, Osmanlı Devleti ile Cumhuriyet Devleti arasında kalın bir duvar örülemez; hatta ince bir "tel örgü" bile çekilemez...

Osmanlı Devleti ile, "Osmanlı kültür ve uygarlığının" kök saldığı bu topraklarda kurulmuş Yeni Türkiye Cumhuriyeti arasında bir kopukluk olduğunu ileri sürmek ya da böyle bir algı oluşturmak, hiç doğru değildir.

Osmanlı Devleti ile, onun ardından kalan "maddi ve manevi" mirası, Yeni Türkiye'nin kültür ve uygarlığına farklı bir çeşni ilave etmiştir... Geleneksellik ile çağdaşlığın bu kadar iç içe yaşadığı bir ülke dünyada yoktur...

Osmanlı Devleti ile Cumhuriyet Devleti arasında bir kopukluk yoktur; aksine bir devamlılık vardır. Aynen, atletizm müsabakalarında yapılan "bayrak yarışında", koşan atletlerin yaptığı gibi bir "bayrak değişimi", daha doğrusu, bir "bayrak aktarımı" vardır...

Bu bakımdan, biri övülüp, diğerini dışlanamaz; düşman bellenemez... Bu tarz bir düşünce toplumu gerer; ayrılmalara neden olur...

                                                                   x     x     x

SONUÇ....

Yeni Türkiye Cumhuriyeti, Anadolu'da boş bir arazi üzerine kurulmamıştı...O smanlı Devleti'nden Cumhuriyet Devleti'ne giden yol da boş değildi...

Bu yol, "Osmanlı kültür ve uygarlığının" maddi ve manevi unsurları ile doluydu... Bu unsurlar, "Türkiye Kültür ve Uygarlık" sentezine büyük katkılar yapmıştır...

Osmanlı'nın her yönünde, eleştirilecek bir şeyler bulunabilir; ama bu eleştirilerin, Osmanlı "karşıtlığına" dönüştürülmesi çok yanlıştır...

Cumhuriyet sevdalısı olmak da, Osmanlı "karşıtlığını" gerektirmez...

cdenizkent

-------------------------- :

 (x) Bu resmin, "çakma" bir fotoğraf olduğunu düşünenler için, fotoğrafın altındaki notu yazıyorum: "260 px-Ottoman Empire-declarati on of-war-during-wwI", VİKİPEDİ, Özgür Ansiklopedi

(xx) Bu kimlik de, aynen bugünkü kimliklerimizde olduğu gibi "ay yıldız" taşıyordu...Konuyu biraz açayım: "II. Abdülhamid döneminde, kimlik yerine geçen 'Devlet-i Aliyy-i Osmaniyye" adlı belgeler veriliyordu. 1905 yılında, üzerinde 'padişahın tuğrası' ve yine üzerinde "ay yıldız" basılı kimlik belgeleri verildi. Bugünküne benzer 'hüviyet cüzdanlarının" verilmesine ise 1927 yılında başlandı", sonra giderek geliştirildi(VİKİPEDİ, Özgür Ansiklopedi).

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..