OTEL GM LERİ ANLAMAK

OTEL GENEL MÜDÜRLERİNİ ANLAMAK

Otellerde mali işler müdürü olarak görev yaptığım zamanlarda hep dikkatimi çekmiştir; Cost birimleri en yoğun çalışan, gecesi gündüzüne karışmış birimlerdir... Şimdi diyeceksiniz ki; E tabii ki öyle olacak, adı üzerinde cost birimleri maliyetleri çıkarmaya çalışıyor. Çünkü cost işi yanına yaklaşılmayacak kadar, içine girildiği zaman çıkılamayacak kadar derin bir konu... Hem de çok önemli bir konu...

Tüm otellerdeki Genel Müdürlerin de her ay sonu geldiğinde merak ve sabırsızlıkla bekledikleri en temel raporlardan biri bu cost raporları... Çoğunlukla da ne çıkarsa bahtına türünden raporlar bunlar... Hatta genellikle de tekrar al baştan edilmemesi için (çünkü çok külfetli çalışmalardır cost çalışmaları) de göze hoş gelen maliyet oranlarının olduğu cost raporlarının hazırlanıp sunulmaya çalışıldığı da açıkçası bir gerçektir...

Ancak, yukarıda izah etmeye çalıştığım bu durumun, sadece bizim ülkemizde değil, diğer ülkelerde de kanıksanmış bir durum olduğunu belirtmeden edemeyeceğim... Çünkü maliyet (cost) çalışmaları hemen hemen her otelde bulunan ama iyi ama kötü mali yapının bütünüyle dışında organize olmuş ya da oluşturulmuştur. Durum böyle olunca da yukarıda söylediklerimizin aksi olması ise çok zordur... Aslında otellerin her yeri buram buram maliyet  kokar... Bu güzel yemeğin kokusu hep genel müdürlerin burnundadır, bu konuda iştahları çok kabarıktır ama bir türlü bu yemeği gönüllerince kaşıklayıp yiyememektedirler... Müteakip ayın 7.ya da 10. gününe kadar cost raporları hazırlanmakta, arkasından bir 5 gün de aylık faaliyet raporlarının hazırlanıp Genel Müdüre sunulması olsa işte gitti diğer ayın da yarısı, Faaliyet raporlarının genel müdürleri veyahut Yönetim kurulunu süratle karar almaya yönelik olup olmadığı da açık değildir... Yani Genel müdürler bir de ileriye yönelik bir takım isabetli kararlar verebilmeleri için hazırlanan bu raporların üzerinde çalışırlar, kritik yaparlar. Bu da yaklaşık bir hafta 10 günü bulur... Gidişat aşağıya doğruysa yani işler tersine gidiyorsa durum daha da kötü bir hal alır, çünkü raporların ait olduğu ayın dışında bir sonraki ay da kaybedilmiştir... Yani genel müdürün sırtına bilerek yada bilmeyerek veya farkında olmadan bir ay daha yüklenmiştir... Cidden kötü bir durum ve genellikle de bu gibi durumlarda kabak hep genel müdürlerin başında patlar... Patlaması da çok doğaldır. Çünkü Otel işletmesinde hemen her şeyden 1. derecede sorumlu olan kişi genel müdürdür. Bu yüzden hesabı verecek olan kişi de genel müdürdür.

Şimdi soruyorum, böyle bir durumda genel müdür ne yapsın? sağlıklı bir mali alt yapı yoksa ve dolayısıyla süratli ve sağlıklı bir raporlama yok ise bütün bunların üzerine raporlar yoruma açık değil ve üzerinde ilave çalışmaları gerektiriyor ise genel müdürler ne yapsın...

Açıkçası ben de bilemiyorum...

Ya da şöyle söyleyebilirim, böyle bir durumda kadere razı olmaktan başka çare yok gibi... Durumu hisseden genel müdür yapacak bir şey olmayınca, elinde olmayan yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı kendi hazin sonuna doğru ilerlediğini hissedince yine yapabildiği ölçüde, haklı olarak kendini kurtarmak için çareler aramaya başlayacaktır... Bunun adı ise istemeden de olsa “kaçış” tır... Çünkü yapacak bir şey yoktur... Mali alt yapının sağlamlaştırılması ve genel müdürü süratle ve sağlıklı bir şekilde destekleyebilecek bir şekle dönüştürülmesi işi, Lobide yamuk bir şekilde duran koltuğun veya sehpanın düzeltilmesi yada düzelttirilmesi işine benzemez çünkü... O koltuğu, sehpayı genel müdür talimat vererek düzelttirebilir.... ama çürük, zayıf ve zaaflarla dolu, kendisini destekleyemeyen bir mali alt yapıya talimatla da olsa ne derece müdahale edebilir?

Üzülerek söylüyorum ama, Otelcilik sektöründe genel müdürlerin çok sık otel değiştirmelerinin altında yatan gerçek bu olsa gerek. Hele bir de mali birimler gizliden gizliye genel müdürü karşılarına almışlarsa... Bundan sonrasını yazmak bile istemiyorum...

Bir otelde genel müdürlerin istekleri bitmez ve bu çok doğaldır. Çünkü oteli ileriye götürmek için nihai kararları verecek tek mercidir. Bu sebepten dolayı kararlarında etkili olabilecek -en başta mali anlamda- her türlü bilgiye ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla genel müdürleri bilgiye boğmak demiyorum, ama ihtiyaç duyabilecekleri her türlü bilgiyi eskimeden (tarih) olmadan, süratle ve sağlıklı bir şekilde aktarmak gerekir diye düşünüyorum... Bunun için de en önemli unsurun, çok sağlam bir şekilde oluşturulmuş, yapılandırılmış/yeniden yapılandırılmış (design / redesign) mali alt yapı olduğunu düşünüyorum...

Bu yüzden de -yaşadıkları bir takım sıkıntılar nedeniyle yeniden yapılandırmak için – destek vermek amacıyla bulunduğum otellere vardığımda ilk işim genel müdürlerle epey uzun bir sohbet ederek onları anlamak olmuştur hep. Çünkü her genel müdürün yönetim tarzı, oteli çalıştırma tarzı farklıdır ve böyle olması da çok doğaldır. Boşuna dememişler “Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır” diye...

Oluşturulacak olan yeni yapıda, Genel müdürlerin tarzını, mali birimlerle ilgili sıkıntılarını ve buna mukabil  beklentilerinin neler olduğunu anlamak çok önemli olmasının yanında aynı zamanda yol göstericidir de...

Bundan sonrası ise bütünüyle sizin profesyonelliğinize kalmıştır artık... Mevcut mali yapıyı anlamak, kapasitesini ölçmek, kendi içindeki sıkıntı ve zaafları tespit edip bertaraf edecek şekilde yeniden yapılandırmak vs. vs. vs.  Bazen şöyle düşündüğüm de olur, Hastaya doktorun ilk sorduğu soru “Ne şikayetin var, neren ağrıyor?” dur. Bu soruya hastanın vereceği cevaba göre müdahaleye (consulting) başlar doktor... Bize ise bunu söyleyen yok, yani bunu siz kendiniz bulup çıkaracaksınız... Dolayısıyla da soruları kendiniz sorup, kendiniz teşhis koyup doğru cevapları da kendiniz verebilmelisiniz...

Rekabetin son derece vahşi olduğu günümüz Turizm Otelcilik arenasında destek verdiğiniz Genel müdürlerin, en güçlü bilgi silahını kuşanmalarını sağlamalısınız... çünkü o vahşi arenada siz de varsınız... 

Son söz; Hatalı teşhis mevcut hastalığın müzminleşmesine neden olabileceği gibi, yapılan müdahaleler başka hastalıkları da beraberinde getirir...

Tüm Genel müdürlerin başarılarla dolu bir yıl geçirmesini diliyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,

13.05.2008

Adnan Şişman