Oyuncağım kıırıldı diye üzülme çocuk. Büyüyünce kalbini paramparça yaparlar"

Oyuncak deyip de geçmemek lazımdır. Türkiye’nin oyuncak biriktirenlerin en büyüğü olarak bilinen Sunay Akın:  “Oyuncağın kırıldı diye üzülme çocuk.. Büyüyünce kalbini paramparça yapacaklar” demiştir sonunda.

“Sen büyüme çocuk”  isimli şiir kitabında görmüştüm buna benzer bir söz. Yazarı kimdi, bilemiyorum. “ Sen, büyüme çocuk,  büyüyünce seni de kırarlar” diye. İkisinin arasında muazzam fark var.
 

“Çocukların hayatla tanıştıkları andan itibaren gelişimlerini etkileyen en önemli faktör oyunlar ve oyuncaklardır.  Çocukların gelişim süreçleri içinde zihinsel, bedensel ve psiko-sosyal gelişimlerini etkileyen, biçimlendiren ve düzenleyen; yaratıcı yönlerini ve hayal güçlerini geliştiren, yeteneklerinin ortaya çıkmasını destekleyen her tür oyun malzemesi oyuncak olarak isimlendirilir. Ama ne yazık ki, eski güzel oyuncaklar kalmadı. Şimdi, çizgi film kahramanlarını tercih ediyor çocuklar”

Yukarıdaki sözlerin sahibi, Ayvalıklı oyuncak dükkanı sahibi Nurten Akbaş. Koskoca  Ayvalığın çarşısında en büyük oyuncakçı dükkanını işletiyor. Öteden beri hala oyuncak oynayan bir kimse olarak,  tesadüfen geçtiğim dükkanın önünde biraz durakladım, sonra aniden daldım içeri. “ Gel biraz oyuncaklardan konuşalım” dedim. Maksadım, demir rayları olan trenimin raylarından var mı diye soracaktım. Elektriği  raylarından  alıp, vagonları çeken bir trenim var benim. Pırıl pırıl. Yaş günlerimde çıkarır, kurar, oynatım onlarla ben.

Muhatabımla çocukları oyuncaklar karşısında psikolojisini soruyorum. Bilgili bu konularda. Şöyle diyor: “ Çocuğun oyun oynarken kullandığı her türlü materyal oyuncaktır. Kum, kil, hamur, su, boş kutular, ipler, kağıtlar da aynı kapsam içinde yer alır. Oyuncaklar, çocuğun doğal yeteneklerini ortaya çıkarabilen ve bu yolla onun eğitimini de sağlayan oyun malzemeleridir. O nedenle oyuncaklardaki en önemli özellik bu olmalıdır”

Oyuncak alınırken, sivri köşeleri olan, çocuğun yutabileceği boyutta olmamalıymış oyuncaklar. Nurten hanım bun hususlarda dikkati çekiyor.

Evet, oyuncak hayatımızda önemli yer tutar. Bir oyuncak,i öğretici, eğitici olmalıdır diyorum. Oyuncaklar, çocuğun yaratıcılığına tesir edecek şekilde olmalıdır. Bir de oyuncağın yapıldığı malzemeler önemlidir. Sağlığa zarar vermeyen boya ve maddelerden yapılmış olup olmadığına özellikle dikkat etmek gerekir.

Muhatabım Nurten Hanımla söyleşiyi şöyle sürdürdük: “ Çocukluğumda, tatillerde hep hep oyuncakçı dükkanlarında çalıştım. Mesleği  seviyorum. Dinlendirici değil.

Şimdiki çocuklar, eğiticiliğe meyyal. Hamurdan şekillerle pazıllarla meşguller. Eğitimsizler ise rastgele alıyor. Ana babaların eğitimi, burada büyük faktör tabi.

İcabında müşteri, çocuğu ile geliyorlar. Kumandalı oyuncaklar alıyorlar. Çocuğu için değil, kendisi için istediği besbelli oluyor haliyle tabi. Mağazadan oyuncak paketi ile çıkarken de “ biz oynayacağız” diyor.

Demek anlaşılıyor ki, oyuncak, çocukları çocukları heyecanlandırıyor, büyükleri de meşgul ediyor.