Özellikle Konyalı Ebeveynler; Dikkat !

1- Annesiyle tartışan genç intihar etti. Konya'da annesiyle kavga ettiği öğrenilen 16 yaşındaki genç, hastane inşaatının 11'nci katından atlayarak intihar etti. 23.08.2012 tarihinde  Olay, 00.30 sıralarında Yeni İstanbul Yolu üzerinde bulunan Mevlana Hastanesi inşaatında meydana geldi. 16 yaşındaki Burak Demiral annesiyle kavga ettikten sonra akşam saatlerinde evden ayrıldı.

Burak Demiral, canının sıkkın olduğunu söyleyerek bir markette kasiyerlik yapan arkadaşı Hasan Gök'ü (18) aradı. İki arkadaş yolda yürürken Burak Demiral, Hasan Gök'e "Annemle kavga ettim, Bıktım artık. Ölmek istiyorum" diyerek tel örgülerinden atlayıp inşaatın en son katına çıktı. Bunun üzerine Gök, bir akaryakıt istasyonuna giderek yardım istedi. Yardım çağrısı sonrası olay yerine gelen polis ekipleri inşaatta arama çalışmalarına başladı.

Burak Demiral, polis ekiplerinin arama çalışmalarını sürdürdüğü sırada kendini boşluğu bıraktı. Metrelerce yüksekten atlayan Demiral, hızla yere çakıldı. Olay yerine giden bir basın mensubu, Demiral'ın nabzına baktıktan sonra 112 sağlık görevlilerine haber verdi. Olay yerine güçlükle gelen sağlık ekipleri tarafından yapılan tüm müdahalelere rağmen Burak Demiral olay yerinde hayatını kaybetti.

Gözyaşları içinde bir akaryakıt istasyonundan yardım istediğini belirten Hasan Gök, "Oradaki abilere “lütfen bir yardım edin” dedim. Yerlere yattım. Bana inanmadılar. Bana “Git naparsan yap” dediler. İnsanlık ölmüş. Bende bisiklete bindim evime gittim. Babamdan yardım istedim. Daha sonrada polise haber verdim. Burak'ın annesiyle sorunları vardı. 4 sefer evden kaçıp arkadaşlarında kaldı. “Bıktım artık' diyordu" dedi. Burak Demiral'in ceseti olay yeri incelemeleri sonrası otopsi yapılmak üzere Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Demiral'ın ailesine ulaşmaya çalışan polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

2- Sevdiği erkeğe kavuşamayınca intihar etti. Konyada sevdiği gençle evlenmek isterken önüne engeller çıkan 18 yaşındaki Ayşe Atalay, babası ile tartıştıktan sonra 9’uncu kattaki evlerinin penceresinden atlayınca öldü. Önce erkek tarafı istemeye gitmedi. Ayşe Atalay ailesine bir süreden bu yana görüştüğü 19 yaşındaki R.Y. ile evlenmek istediğini söyledi. İddiaya göre imamlık yapan baba 45 yaşındaki A.A. kızına erkek arkadaşının ailesinin kendisini istemeye gelebileceklerini söyledi. Ayşe Atalay, durumu arkadaşına iletti. Ancak R.Y.’nin ailesi düğün yapacak maddi durumları olmadığını söyleyerek genç kızı istemeye gitmedi. Bunun üzerine baba A.A. düğün masraflarını da kendisinin karşılayabileceğini belirterek yeniden R.Y.’nin ailesine haber gönderdi. Yaptığı bu girişim sonucu da erkek tarafının kızını istemeye gelmemesi üzerine sinirlenen A.A., kızından ilişkiyi bitirmesini istedi. Kızına da artık R.Y. ile evlenemeyeceğini söyledi.

Babası sinirlenince erkek tarafını kabul etmedi. Ayşe Atalay’ı cep telefonu ile arayan sevgilisi R.Y. ise ailesini ikna ettiğini ve istemeye geleceklerini söyledi. Ancak iddiaya göre, bu kez de baba A.A. bu isteği kabul etmedi. Babası ile tartışan Ayşe Atalay odasına girerek pencereden atladı. 9’uncu kattan beton zemine düşen Ayşe Atalay ağır yaralandı. Çağırılan 112 acil servis ambulansı ile Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Atalay, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

Sevgili okuyucular bu iki haber ne kadar benzeşik değil mi?

İnanın, bu iki haberi okuduğumda içim burkuldu, yüreğim sızlayarak dağlandı, sorumluluk duydum, bir baba olarak ağlamamak için kendimi zor tuttum. Hayatlarının baharında kendilerini ölüme iten görünürdeki gerçeklerin dışında başka sosyal, psikolojik gerçekler mi var mutlaka bu gençlerin ölümünde.

Neler oluyor?

Haberin geçtiği yer, içeriği ve toplumumuzun geldiği nokta açısından değerlendirildiğinde; sosyal bilimcilerin, psikologların, eğitimcilerin, biz büyüklerin, ebeveynlerin gençler adına kendini sorumlu addeden herkesin derinden düşünüp davranışlarını yeniden düzenlemelidir.

Ama esas sorumluluk sahibi olan sosyal devleti yönetenlerin, bu konularda sosyal projeler hazırlayıp, gereken önlemleri almalarıdır. Bence, topyekun bütün toplumu kapsayan bir eğitim modeli ekseninde durmaksızın çalışarak, özellikle ergenlik dönemlerinde başka Burak ve Ayşelerin ölmemesi için!, ebeveynlerin gençlere, nasıl davranılması gerektiği konusu bilgilendirilmelidir.

Sadece kömür, makarna, nohut, mercimek dağıtarak sosyal devlet yönetilemiyor maalesef!

Esen kalın. 

Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi