- Kategori
- Çevre Bilinci
Özür dileriz hakkını helal et Sapanca

Özümüzü yitirmeden örfümüzle adetimizle yeni bir kültür inşa etmemiz gerektiği halde ; havaya silah sıkmayı delikanlılık, düşük omuz gezmeyi kabadayılık sandığımız için;
Seni geliştirmenin yolunun önce kendimizi geliştirmekten geçtiği gerçeği ile yüzleşmek yerine; dağı taşı Arab' a ona, buna satmaya çalıştığımız için;
Senden bize kalanları haraç mezat ederek edindiklerimizle sabun köpüğü mutluluklara dalarken, aslında kurumakta olan bir göle dalmakta olduğumuzu ve birgün lök gibi ortada kalacağımızdan bihaber olduğumuz için;
İsminin samimiyetle, misafirperverlikle, güler yüzle ve hoşgörüyle anılmasını sağlamak gerekirken; Akyazı, Hendek, Sapanca diye bilinenen bir üçgenin kenarlarından biri olarak anılmasına seyirci kaldığımız için;
Sapanca' nın olaylarını ve insanlarını ve tabiki de sorunlarını konu eden köşe yazıları yazması gereken kimi eski bakan, kimi üniversitede öğretim üyesi, köşe yazarlarına " Yahu gece gündüz gözümüze sokulan ve bi sonu olmayan siyasi konularla kabak tadı vereceğinize, biraz da Sapanca' ya dair kalem oynatsanız ya " diyeceğimize; sus pus olduğumuz için;
Köylerini köy gibi geleceğe taşımamız lazımken; tümünün, kendilerini şehrin ortasında bulmalarına yol açtığımız için;
Derelerini çağlayanlara dönüştürüp, gölünü sadece kendi gibi bırakacağımıza; derelerinde göle akacak su, gölünde yüzecek kıyı ve daha da vahimi hepsinin geri geleceğine dair bir umut bırakmadığımız için;
" Yeyin ama dallarını kırmayın " diyen dedelerin ;" Yakalamışken Arabı satalım yahu, nasıl olsa satılacak " diyen torunları olduğumuz için;
" Çok açılmayın çocuklar, tatlı su bu, çeker " diyen büyüklerimizin uyarıları tarih olup giderken; geleceğe açılacak bir göl bırakmıyor olduğumuz için;
Gurbete çıktığımızda " Ah canını sevdiminin Sapanca ' sı diyip iç çekerken; eve
dönünce aynı Sapanca' nın canına okumak için ne gerekiyorsa yaptığımız için;
Doğaya açılacağımıza, betona kapandığımız için;
Güzelliğinin doğallığından kaynaklandığını bir an olsun unutmamamız gerekirken, rahatlığımız için güzelliğinden vaz geçtiğimiz için;
Güzelliğin hepimize aitken onu sadece düdüğü çalanlara bıraktığmız ve bu düdüğü çalanlardan bize sana dair pek birşey kalmadığı için;
Her tarafını Kastarcılarla, Havralarla, Kasım Erikleriyle, Sapanca Cevizleriyle doldurduğumuzla övünmemiz gerekirken ; her tarafını inşaat şantiyeleri ile doldurduğumuzla övündüğümüz için;
Burda doğup burda büyürken ve gidecek başka yerimizin olmadığını bilirken doğduğumuzda bulduğumuz Sapanca'yı ölmeden önce başka bir yere dönüştürerek buralardan öte tarafa gidecek olduğumuz için;
Şu 3 günlük dünyada sen bize ziyadenle ev sahipliği yaptığın halde biz sana layığımızla konukluk edemediğimiz için;
Özür dileriz, Hakkını Helal et Sapanca.
Seni geliştirmenin yolunun önce kendimizi geliştirmekten geçtiği gerçeği ile yüzleşmek yerine; dağı taşı Arab' a ona, buna satmaya çalıştığımız için;
Senden bize kalanları haraç mezat ederek edindiklerimizle sabun köpüğü mutluluklara dalarken, aslında kurumakta olan bir göle dalmakta olduğumuzu ve birgün lök gibi ortada kalacağımızdan bihaber olduğumuz için;
İsminin samimiyetle, misafirperverlikle, güler yüzle ve hoşgörüyle anılmasını sağlamak gerekirken; Akyazı, Hendek, Sapanca diye bilinenen bir üçgenin kenarlarından biri olarak anılmasına seyirci kaldığımız için;
Sapanca' nın olaylarını ve insanlarını ve tabiki de sorunlarını konu eden köşe yazıları yazması gereken kimi eski bakan, kimi üniversitede öğretim üyesi, köşe yazarlarına " Yahu gece gündüz gözümüze sokulan ve bi sonu olmayan siyasi konularla kabak tadı vereceğinize, biraz da Sapanca' ya dair kalem oynatsanız ya " diyeceğimize; sus pus olduğumuz için;
Köylerini köy gibi geleceğe taşımamız lazımken; tümünün, kendilerini şehrin ortasında bulmalarına yol açtığımız için;
Derelerini çağlayanlara dönüştürüp, gölünü sadece kendi gibi bırakacağımıza; derelerinde göle akacak su, gölünde yüzecek kıyı ve daha da vahimi hepsinin geri geleceğine dair bir umut bırakmadığımız için;
" Yeyin ama dallarını kırmayın " diyen dedelerin ;" Yakalamışken Arabı satalım yahu, nasıl olsa satılacak " diyen torunları olduğumuz için;
" Çok açılmayın çocuklar, tatlı su bu, çeker " diyen büyüklerimizin uyarıları tarih olup giderken; geleceğe açılacak bir göl bırakmıyor olduğumuz için;
Gurbete çıktığımızda " Ah canını sevdiminin Sapanca ' sı diyip iç çekerken; eve
dönünce aynı Sapanca' nın canına okumak için ne gerekiyorsa yaptığımız için;
Doğaya açılacağımıza, betona kapandığımız için;
Güzelliğinin doğallığından kaynaklandığını bir an olsun unutmamamız gerekirken, rahatlığımız için güzelliğinden vaz geçtiğimiz için;
Güzelliğin hepimize aitken onu sadece düdüğü çalanlara bıraktığmız ve bu düdüğü çalanlardan bize sana dair pek birşey kalmadığı için;
Her tarafını Kastarcılarla, Havralarla, Kasım Erikleriyle, Sapanca Cevizleriyle doldurduğumuzla övünmemiz gerekirken ; her tarafını inşaat şantiyeleri ile doldurduğumuzla övündüğümüz için;
Burda doğup burda büyürken ve gidecek başka yerimizin olmadığını bilirken doğduğumuzda bulduğumuz Sapanca'yı ölmeden önce başka bir yere dönüştürerek buralardan öte tarafa gidecek olduğumuz için;
Şu 3 günlük dünyada sen bize ziyadenle ev sahipliği yaptığın halde biz sana layığımızla konukluk edemediğimiz için;
Özür dileriz, Hakkını Helal et Sapanca.