Pak Partim 12 Haziran Seçimlerine hazır!!!

Çılgın bir procem var, yeminle söylüyorum bak iki gözüm omlet olsun; yalan söylüyorsam rüyamda Kıvanç Tatlıtuğ'la öpüşeyim, uyandığımda bacaklarım Gisele Bündchen'inkiler kadar olsun, valla benim de çılgın bir procem var. Hem de kendi partimin genel başkanı olarak. Yanlış duymadınız şu an itibariyle 12 Haziran seçimlerine aday yepisyeni bir partinin genel başkanı olarak açıklıyorum çıpçılgın procemi: Marmara'dan Surviovar adasına uzanan bir kanal açacağım. Hadi bakalım bundan daha çılgın bir proce bulun da göreyim. Bu proceyle seçim yarışına giren partimin milletvekileri adaylarını aile fertlerimin içerisinden özenle seçtim. Mesela partim iktidara gelirse Milli Eğitim bakanı olarak babamı atayacağım kendisi 57 yıllık hayatı boyunca at yarışı filan bilumum loto oyunlarında master derecesinde uzman bir kişi olup yaşantısını olasılık mod medyan hesaplamalarına vakfetmiş bir insandır, onun şifreleme konusunda büyük hizmetlerde bulunacağından hiç şüphem yok. 

Partim iktidar olursa kabinedeki Kadın ve Aileden sorumlu bakan koltuğuna ise en büyük halam oturacak. Ben yirmi sekiz yıllık ömrüm boyunca ailesini onun kadar iyi idare eden bir kadın, büyük halam ve kocası Osman eniştem kadar mükemmel bir çift görmedim. Büyük halamın sabahları "Ne işin var senin yanımda" diyerek bir tepikle eniştemi yataktan atması olsun "Osman Allah senin tependen bakmasın emi çabuk buraya gel" nidalarıyla evi çınlatması olsun eniştemin tüm maaşını alıp adama akbil parası bile vermeden onu tee Sultanbeyli'den Ümraniye'ye kadar yürütmesi olsun nasıl örnek bir aile olunacağının çok iyi göstergesidir kanımca. 

Şayet partim iktidar mücadelesini kazanırsa Kültür ve Turizm bakanı koltuğunu ise küçük halam dolduracak kendisinde öyle bir popo vardır ki bırakın koltuğu doldurmayı taşıracağından bile emin olabilirsiniz:) Neyse Kültür ve Turizm bakanı olarak onu seçmemin nedeni ise küçük halamın turizm uğruna canını bile tehlikeye atmaktan çekinmeyecek bir insan olmasıdır. Kooperatif evinin taksit parasıyla, ahretliğimin oğlu sünnet olacak bir hafta köyde kalacağım diyerek kocasından gizli Mısır turuna katılmış sonra çok pişman olup günahlarını affettirmek bahanesiyle gezmek için umreye gitmiş ve bir tek dua bile okumadan geri dönmüştür. Onun ülke turizmine büyük katkıları olacağından adım kadar eminim. 

Eğer partim iktidar yarışında birinci gelirse Tarım bakanlığının başına teyzemin oğlunu getireceğim. Kendisinin tarım üretimi konusunda öyle yaratıcı fikirleri vardır ki kendisi mısır ektiği tarladan mantar toplayabilme balkondaki asmanın üzümleriyle ürettiği, şarap olduğunu iddia ettiği sıvıyı birkaç gün içinde reçele çevirebilme gibi fantastik başarılara sahiptir. GDO filan solda sıfır kalır yani. Teyzemin oğlunun da Tarım Bakanı olarak üretime canlılık getireceğine canı gönülden inanıyorum. 

Eğer partim iktidar sınavından başarıyla geçerse Çevre ve Orman bakanlığına ise sevgili kocamı oturtacağım zira onu bir yere oturtmak için yanıp tutuşuyorum da. Kocamın bir orman gönüllüsü olarak bu bakanlığa ziyadesiyle yakışacağını düşünüyorum. 

Diğer bakanlıklara da ailemin öteki fertlerini geçireceğim (biz de malzeme çok) ve Pak Parti genel başkanı yani başbakan olarak da ülkeyi bir güzel mis gibi yöneteceğim. Siz söyleyin nasıl olur;)