Papa 16.Benedikt ve bilim

Hürriyet Gazetesinde Sayın, İsmet Berkan’ın bilimle ilgili yazılarını soluksuz okuyanlardanım. Birkaç kez okuduğum yazıları da oldu. Özellikle, bilim insanlarının yaptıkları çalışma ve deneylerle ilgili bilgileri bizlere aktarmalarına ilgi duymaktayım. İsmet Berkan’ın tüm yazılarına aynı ilgiyi gösteriyor musunuz diye sorulduğunda, yanıtım hayır olacaktır. Özellikle Türk solu için yaptığı değerlendirmelerini çok sığ bulmaktayım. Şaşırarak bilim bunun neresinde diye söyleniyorsun.

Öylede olsa, bilimsel projelerle ilgili bilgileri okuduğumda karamsarlığımı biraz törpüleniyor. Bilimsel gerçeklerin, toplumların ilerlemesinde aktif olacağına inancım artıyor. İnsanlığın bilimin ışığında aydınlanarak, tutsak olduğu metafizik değerlerin çemberini mutlaka kıracağını düşünenlerdenim.

Sayın İsmet Barkan, 26 Şubat 2013 tarihli yazısını " Bir ilkeyi aklımıza kazıyalım: Bilimsiz gelişme olmaz. Biliminiz olacak ki, ona dayalı teknolojiniz olsun ve onu satabilin. Eh! Bilim için de eğitimli nesiller gerek, söylemeye bile gerek yok." diye bitiriyor.

Yazıyı okur okumaz Papa 16. Benedikt'in 25 Şubat 2013 tarihli gazetelerde yer alan konuşması aklıma geldi. Papa on binlerce kişiye hitap ederken "Tanrı dağa tırmanıp kendimi daha fazla dua etmeye ve tefekküre adamamı istedi. Tanrı isterse aynı bağlılık ve sevgiyle, ama yaşıma ve gücüme uygun bir şekilde ona hizmet etmeye devam ederim."

Papa 16. Benedikt, Tanrı istediği için emekli olduğunu açıklamıştır. 21. yüzyılda Hristiyan aleminin en büyük dini lideri Tanrı ile konuştuğunu söylüyor. Konuşma değil de hissetme olsa bile, bu hissetme duygusunu Tanrıya mal etmiştir.

Sayın İsmet Berkan’ın önerdiği bilim ile Sayın Papanın konuşmasını yan yana koyup düşünelim. Bilim bu konuşmayı nasıl değerlendirir? Görevden ayrılmalarını, emekli olmalarını bile Tanrı ile ilişkilendiriyorlar. Psikiyatristlere sormak gerekir diye düşünmeye başladım bu açıklamaları.

Yoksa çağın mehdisi mi Papa 16. Benedikt. Ülkemizde de kendisini mehdi olduğunu iddia edenler çok oldu. Bir rüya görüp kendisini şeyh ilan edenler, Tanrıya ulaşmak için uçanların ülkesiyiz biz. Bunlara birde Papa eklendi. Bilim ne yapsın, geçmişe cahiliyet dönemi diye geçiştiriyoruz da, Mars'ta araştırma yapılan çağda nasıl yorumlayacağız bu söylemleri.

Uğurlu kalemler, uğurlu cüppeler öykülerini gazetelerde okuyoruz. Veli toplantısını okul yerine camide yapan öğretmen haberlerini izledik televizyonlarda. Bazı söylemlerde olmasa hangi çağda yaşadığımızı algılamakta zorlanacağız. Sayın Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün zemzemle ilgili açıklamaları kulakları çınlattı. Algıladığım kadarıyla “Su her yerde sudur. En güzel sularda ülkemizdekilerdir. İnsana yararlı olan her şeyin önemlidir.”  İlahiyatçı yazar Dr. Edip Yüksel'in açıklamaları ise kafaları iyice karıştırdı.

Bizlere,” HİGGS DENEYİ” konusunda yapılan araştırmalarla ilgili bilgi sunan Sayın İsmet Berkan'ın, bu konulara bilimsel açıdan nasıl yorum yapacağını da öğrenmek isteriz.

Ateistler çok rahat da, inananlar rahat değiller. Kuşkulara yanıt bulmak zorunluluğu bulunmaktadır. İlahi kuvvet ortada da, dini konularda görev yapanların çok yanılttıklarını İsmet Berkan dan önce ben yazayım Sayın Papanın konuşmasından sonra. 18.03.2013

M.Ferit Kotan