Paris Moda Fuarı izlenimlerim

Avrupa’nın bayan hazır giyim ve moda aksesuarları alanında en büyük moda fuarı Pret A Porter Paris, Avrupa’nın önde gelen alıcı, butik ve zincir mağazaları ile moda tasarımcılarını bir araya getirdi.

04-07 Eylül 2008 tarihleri arasında Paris’te düzenlenen Pret A Porter, 1000’in üzerinde katılımcı ve 50 bine varan ziyaretçi sayısı ile bu yıl da moda dünyasında ses getirdi.

İstanbul’daki moda fuarından ayağımızın tozuyla gittiğimiz Pret A Porter Fuarı’nda her geçen yıl Türk moda tasarımcılarının da yer bulması, tekstil sektörümüz için çok sevindirici gelişme olarak değerlendiriyoruz.

50 yıllık bir geçmişe sahip Pret A Porter Fuarı’na 18 yıldır Türk modacıları da katılmaktadır.
Modada yeni trendlerin belirlendiği bu fuarda tasarımcılar, her yıl yeni alıcılarla ilişkilerini güçlendirerek, ürünlerinin satışını gerçekleştiriyor.

Modanın en önemli randevu merkezlerinden biri haline gelen Pret A Porter Paris Fuarı, her yıl artan başarı grafiği ile, modanın merkezindeki en önemli bir hazır giyim fuarı olma özelliğini koruyor.

50 bine yakın ziyaretçinin gezdiği fuara, bu yıl yüzde 60’ı Fransız, yüzde 40’ı yabancı olmak üzere yaklaşık 1600 marka katıldı. Fuara İtalya, İngiltere, Belçika, İspanya, Rusya, Danimarka, Almanya, Avusturya, İsveç ve İrlanda’dan gelen modacılar, büyük ilgi gösterdi.

Çok görkemli moda şovlarının ve defilelerinin yer aldığı bu yıl ki fuarda moda tasarımcımız Mehtap Elaidi ile karşılaşmam hoş bir sürpriz oldu. Paris kafelerinin ve Eyfel Kulesi’nin ışıl ışıl parladığı caddelerde benim tasarımım olan yeleklerim de büyük ilgi gördü. Ayrıca Paris’te 5 yıldızlı Ambassador Oteli’nin de keyfini doyasıya çıkardım.

Ressamlar Sokağı’nda Paris’li ressamların eserlerini izlediğim gibi Madonna dahil birçok ünlünün dilek dilediği ünlü kilisede ben de dilek diledim. Burada dilenen dileklerin mutlaka gerçekleştiği bilgisi de içimi çok rahatlattı.

Kısacası bir moda tasarımcısı için esin kaynağı olan bu fuarı, Lafayette’yi ve Printemps’ı gönlümce gezdim, Chanel ayakabılarını giydim, Ford’un yeni egzotik parfümünü bol bol kokladım, yeni trendleri gözlemledim, aşk şehri Paris’in keyfine bir kez daha vardım ve gelir gelmez yeni çizimlerime büyük bir coşku ile başladım.