Parla tepesinde dalgalanan bayrak

Dün sabah otobüsle,

Eşme'nin kenarından geçerken,

Parla Tepesi'nde,

Keyfince dalgalanan Ay-yıldızlı,

Şanlı bayrağımı gördüm.

Onun bu muhteşem dalgalanışını,

Gözlerim yaşararak ve kıvançla,

Dakikalarca seyrettim.

Ve ona dedim ki :

"Ey benim Ay-yıldızlı sevgili bayrağım,

Sen bu hür göklerin hakimisin,

Süsüsün, incisisin, her şeyisin.

Sen zevkince, keyfince dalgalanmana bak.

Bu gökler, bu dağlar senin.

İster Geyve Boğazı'ndaki,

Parla Tepesi'nde,

İster Çanakkale Boğazı'nda,

İstersen İstanbul Boğazı'nda dalgalan;

Bu vatan, bu gökler senin.

İster Edirne'de, Kars'ta, Hakkari'de,

İster, Diyarbakır'da, Hatay'da, Mersinde,

İster İzmir'de, Ankara'da, Çorum'da.

Ve istersen,

Kıbrıs'ın Beşparmak Dağları'nda dalgalan,

Bu vatan senin.

Bu gökler, bu denizler, bu topraklar senin.

Biz o muhteşem dalgalanışından,

O al renginden, Yıldız'ından, Ay'ından,

Hep güç aldık, haz aldık, millî ruh aldık.

Sen bu hür göklerde, bu hür kalelerde,

Dalgalandıkça,

Sen en tepelerden bu yurda kanat gerdikçe,

Bu millet,

Sonsuza kadar kardeşçe ve özgürce yaşamaya,

Devam edecektir.

Sen bu mavi göklerde, hüküm sürdükçe,

Ne AB yamyamları, ne ABD canavarı,

Ne din tüccarları, ne yobazlar, ne cemaatler,

Ne bu milleti içine sindiremiyenler,

Ve ne de Soros'un maaşlı uşakları,

Vatanımızı bölmeye ve böldürmeye,

Yeltenemiyeceklerdir.

Bizler, bu yurdun helâl süt emmiş,

Yiğit evlâtları olarak,

Seni ve vatanımızı korumaya,

Sonsuzadek senin gölgende yaşamaya,

Ant içtik.

Dünya durdukça,

Bu gökler senin, bu denizler senin,

Bu topraklar, bu vatan senin.

Ey benim şanlı bayrağım, görkemli bayrağım,

Senin Cumhuriyetinin;

Ordusuna, hukukuna,

Vatanının bütünlüğüne,

Posta koymaya çalışan satılmışlara,

Mutlaka dersini vereceğiz.

Sen bu vatanın semâlarında dalgalanmana bak.

" Bu vatan ya bizimdir, ya da kimsenin"

Dost da, düşman da bunu böyle bile.

Bizden söylemesi...

Ey benim, dünyalar güzeli, şanlı bayrağım

Sen dalgalanmana, sen keyfine bak.

Dalgalan, daha yükseklere çık,

Daha yükseklere,

Oralarda dalgalan...

Fahri ERSAVAŞ