Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '07

 
Kategori
Haber
 

Parlementer sistemin sonu mu?

Parlementer sistemin sonu mu?
 

Ülke genel seçimlere doğru yol alırken, bu gün mecliste yasalaşan cumhurbaşkanını halkın seçmesi ile ilgili yasa önerisi kabul edildi. Köklü değişiklikler gerektiren bu konu Türkiye'de yeterince tartışılmadan, artıları eksileri hakkındaki soru işaretleri ortadan kalkmadan jet hızı ile kabul edildi.

Üniversitelerin, hukukçuların tek başına cumhurbaşkanını halkın seçmesinin yeterli olmadığını belirttikleri bir ortamda yapılan bu değişiklikler daha çok tartışılacağa benziyor.

Cumhurbaşkanını halkın seçmesi ülkeyi yarı başkanlık ya da başkanlık sistemine götürür (1).

Başkanlık sisteminde cumhurbaşkanı belli bir süre için halk tarafından seçilir.

Hükümet doğrudan doğruya başkana bağlıdır. Hükümet üyelerinin atanması veya görevden alınması doğrudan doğruya başkanın yetkisindedir. Yürütmenin başkanı olarak başkan hükümeti yönetir, yönlendirir. Hükümetin atanmasında yasama organının hiç bir yetkisi yoktur. Yasama organı hükümete ya da başkana güvensizlik oyu vererek düşüremez. Yasama organı vatana ihanet savı ile başkanı görevden alabilir.

Yasama ve yürütme organlarının arasında kuvvetler ayrılığı olması belirleyicidir. Kısaca birbirinden bağımsız olması gerekir.

Diğer taraftan yarı başkanlık sisteminde ise parlementer sistem ile başkanlık sisteminin birleştirilmesi ile ortaya çıkan karma bir sistemdir.

Cumhurbaşkanı halk tarafından ve genel oy ile iki turda seçilir. Cumhurbaşkanı geniş yetkilere sahiptir. Ayrıca yürütme ve hükümet etme gücüne sahip olan bir başbakan ve hükümeti vardır. Parlemento hükümete muhalefet ederek, güvensizlik oyu vererek hükümeti düşürebilir.

Şimdi mecliste büyük bir oy çokluğu ile kabul edilen cumhurbaşkanını halkın seçmesi hangi sisteme daha uygundur.

Sözü dahada çoğaltmak, fikir yürütmek olası ancak kısaca her iki yöntemi kısaca anlattık. Yarın gazetelerde enine boyuna tartışmaları ve görüşleri izleyeceğiz.

Giderayak köklü değişikliklerin getirilmesi bana pek doğru gelmiyor. Siyasi partiler seçim meydanlarında, programlarında bu değişiklikleri gündeme getirir, bizde yurttaş olarak ona göre oyumuzu kullanabilirdik. Demokrasinin özü bu olsa gerek. Bu gün mecliste bulunan siyasi partiler bu tür taahhütler ile vatandaştan oy almadılar.

Milletvekilleri vatandaştan aldığı yetkiyi - hiçbir seçim vaadinde öne sürmemişken-sistem değişikliklerine doğru ülkeyi sürükleyecek karar almalarını yadırgadım.

Sonuç olarak köklü değişikliklerin oldu bittiye getirilmesinin ülkeye yarar getireceğini düşünmüyorum.

İyi ki Sayın Sezer var.

İyi ki Anayasa mahkemesi var..

1.Dr.Alev Coşkun.
* Fotoğraf Milliyetten.

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..