- Kategori
- Kişisel Gelişim
Pastadan payınızı aldınız mı?

Uzun yıllar önceydi.Çok uzun yıllar önce,50 yıl kadar önceydi. Neredeyse yarım asır önce.Böyle söyledim diye beni 100 yaşında falan sanmayın. O zamanlar 18 yaşında Üniversite 2. sınıfa giden bir öğrenci idim.
İktisat Fakültesinde okuyordum. Zamanın tanınmış profesörlerinden olan İktisat hocamız bir kuraldan bahsediyordu.Milli Geliri bir pasta olarak düşünürsek, herkesin bu pastadan kabiliyet, kapasite ve çalışması ile doğru orantılı pay alması gerektiğini ve bu şekilde sosyal adelet sağlanacağını anlatıyordu hocamız.
O günlerde ben de geleceğe umutla bakan bir gençtim. Birden nekadar zeki olduğumu düşündüm. Bütün sınıf arkadaşlarıma beş basardı zekam ve yeteneklerim. Bir de çok çalışırsam demekki pastadan en büyük payı ben alacaktım.
İşte bu umutla yıllarca avundum. Yıllar geçince bir şeyi çok iyi anladım.İnsanlar pastadan kabiliyet ve çalışmaları ile orantılı pay alıyorlardı evet ama doğru orantılı değil ters orantılı alıyorlardı.
Acaba nerede yanlış yaptım diye düşündüğüm zamanlar çok oldu. Ülkemdeki şartlar mı bu orantıyı tersine çeviriyordu.
Bugün bir kez daha anladım ki sadece benim ülkemde değil tüm dünyada, insanların yaşadığı tüm ülkelerde aynı kural geçerli. Her yerde insanlar yaşam denilen pastadan paylarını kabiliyet ve çalışmaları ile doğru orantılı olarak almıyorlar.Aksine az çalışan, fazla üstün olmayan kişiler, sadece şans, tanıdık ve bir çok başka etken sebebiyle pastadan en büyük parçayı kapabiliyorlar.
Bizlere de elimizeki küçücük pasta dilimi ile onları seyretmek kalıyor.