Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '10

 
Kategori
Kitap
 

Paul Auster / New York Üçlemesi

Paul Auster / New York Üçlemesi
 

Paul Auster / New York Üçlemesi


Tatilde okuduğum ikinci kitap, Paul Auster'in New York Üçlemesi oldu.

Kitabı elinize alıp göz attığınızda, üç ayrı öyküden oluşmuş hissi veriyor.

Öyküler, Cam Kent, Hayaletler ve Kilitli Oda.

Ancak siz bu üç öyküyü de okuyup bitirdikten sonra, aslında bu üç öykünün iç içe geçen gizli sarmallarla bağlantılı olduğunu fark ediyorsunuz.

Üç öyküde dedektiflik hikayesi.

Öykülerin tamamına serpiştirilmiş ipuçlarını kitabın sonuna kadar takip ettiriyor yazar, anlamlandırmayı size bırakarak.

İlk öyküyü daha keyifli okurken, diğer öykünün fazlaca cezbetmediğini söyleyebilirim. Ancak sonuncu öykü ilkinden de fazla etkiledi.

Kitabın tanıtımından.....

CAM KENT

"Her şey yanlış bir telefon numarasıyla başladı. Aranan kişi o değildi. Fakat aynı yanlışlık ertesi gece de yapıldı. Ve böylece oyun başladı. Kişi, aranan kendisi olmadığı halde, öyleymiş gibi davranırsa ne olur? Bu rastlantı onu nereye götürür? Rastlantıların onu götürdüğü yere sürüklenmeye neden razı olur? Bu soruların cevabı yok. Suda yayılan halkalar gibi birbirini izleyen olayların peşi sıra, kişinin ardına düştüğü şey, sonunda kendi hayatı, kendi geçmişi, içindeki ben, içindeki öteki olabilir."

HAYALETLER

"İzleyen kim? İzlenen kim? İzleyen öykü anlatıcısı mı? Anlattığı öykü kimin öyküsü? Kendi öyküsü mü, izlediği kişinin mi? Peşinde olduğu kişinin geçmişini araştırırken kendine, kendi geçmişine yönelmesi neden? Giderek izlediği kişinin hayatına gömülürken kendi hayatını keşfe çıkması; izleyen iken izlenen olması; bütün bunlar bir tuzak mı yoksa? Bilinçli olarak yapılan kötü bir şaka mı? Hayaletlerin aklını karıştırmak için ona oynadıkları bir oyun mu?"

KİLİTLİ ODA

Bir çocukluk arkadaşı... Tek bir mektupla, geçmişten çıkıp gelmiş bir çocukluk arkadaşı, bir kâbus gibi, bir lanet gibi üstüne çökerse insanın... peşine düşüp izini kovalamaktan başka seçenek bırakmazsa insana... böylece bütün hayatına hükmetmeye başlarsa ne yapar insan? Ondan kurtulmanın tek yolu onu bulmak olduğunda, ama attığı her adımda kendini daha da içinden çıkılmaz bir karmaşanın içinde bulduğunda, aklını kaybetme, çözülme noktasına geldiğinde ne yapar insan? Ötekine ulaşmak için, onun geçmişini deşmeye başlayıp, giderek daha derinlere indikçe orada bulacağı öteki midir, kendisi midir? Yoksa ne kendisi ne öteki midir?

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..