Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '18

 
Kategori
Edebiyat
 

Paylaşılamayan Cinayet - Çok Farklı Bir Polisiye

Paylaşılamayan Cinayet - Çok Farklı Bir Polisiye
 

Çok farklı bir polisiye


Başkomiser Selim ve karısı Kıbrıs’a tatile gideceklerinden valizlerini hazırlamaktadırlar. Gezecekleri yerleri, yapacakları faaliyetleri keyifle konuşurlarken telefon çalar. Arayan, “kazma müdür” Mahmut’tur. Önemli bir iş çıktığını, tatili iptal etmesini ister. Önemli dediği iş, bir inşaat alanında bulunan cesettir. Belediye başkanı bunun acilen araştırılmasını emretmiştir.

Başkomiser Selim kem eder, küm eder. Bir tarafta demiri kesen emir, öbür tarafta kırbaç gibi bir kadın dili. Bereket karısı anlayışlıdır, tatilin iptaline rıza gösterir.

Ertesi gün cesedin bulunduğu alana gider Selim. Burası Darüşşafaka’nın Fatih Çarşamba’daki eski kampüsüdür. Restorasyon kazısı esnasında işçiler bir ceset bulmuştur. Esasında buna ceset demek tam doğru olmaz, çoktan cesetlikten iskeletliğe terfi etmiştir.

Komiserin aklı karışır. Bölge eskiden mezarlık olarak kullanılmış olabilir. Zaten kampüsün bir tarafında eski mezarlar da göze çarpmaktadır. Ayrıca Darüşşafaka öğrencilerinin tamamının Çanakkale Savaşı’nda şehit düştüğü, bundan dolayı okulun üst üste iki yıl mezun veremediği bilinmektedir. Şehit öğrencilerden bir kısmının okul bahçesine gömülmüş olma ihtimalini hesap etmek gerekmektedir.

Kriminal inceleme yapılır, iskeletin Çanakkale Savaşı’ndan yaklaşık elli sene önce ceset olduğu tespit edilir. Hemen yanı başında bulunan madalyon, kol düğmeleri, kolye ve paraların da 1860’lı yıllara ait olduğu belirlenince, cesedin bir İngiliz diplomata ait olduğu fikri ortaya atılır.

“Emin olmak için sünnetli mi, değil mi, ona bakalım?” diye önerir sivri akıllı bir polis.

“Lan oğlum,” diye çıkışır başkomiser Selim, “Ceset değil, iskelet bu, sünnetli mi diye nasıl kontrol edelim?”

Kazı alanı biraz daha genişletilir. Cesedin çok yakınında bir fotoğraf makinesi, kitap ve kalem de bulunur. Kitabın baskısı 1958’dir. Bereket o sivri akıllı polis kazıda bulunmamıştır, yoksa pekâlâ 1867’de ölen birinin 90 yıl sonrasına ait kitabı okuduğunu da ileri sürebilirdi.

Yapılan incelemelerde sonradan bulunan eşyaların Darüşşafakalı bir öğrenciye ait olduğu anlaşılır. Öğrenci Kasım 1959’da binanın en üst katından düşerek hayatını kaybetmiştir.

Başkomiser Selim şu sonuca varır: Yüz kırk sene önce İngiliz diplomat Fransızlar tarafından öldürmüştür. Darüşşafakalı meraklı öğrenci de cinayetten doksan sene sonra bunu tespit etmiş, açıklayacak kanıtları bulmak üzereyken okuldaki Fransızca öğretmeni durumu öğrenmiş, ülkesinin adı kötüye çıkmasın diye çocuğu kaza süsü vererek öldürmüştür.

Ortadan biri elli, öbürü yüz kırk sene önce gerçekleşmiş iki cinayet bulunmaktadır. Eski cinayetin katilleri çoktan dünyalarını değiştirmiştir, öbür tarafta öldürdükleri adamla yüzleşmeleri bile tamamlanmıştır. Elli sene önce öldürülen Darüşşafakalı gencin vakası ise zaten zaman aşımına uğramıştır. Katil hayattaysa ve yakalansa bile zaten ceza almaz, üstelik çoktan Azrail’in menziline girmiştir.

İnatçı komiser Selim maktullerin ruhlarını rahatlatmak için cinayetleri soruşturur, arşivlere girer, diplomatlarla konuşur, bazen diplomatik skandallara sebep olur, Sultan Abdülaziz’i bile işe bulaştırır, koca sultanın Fransa imparatoru III. Napolyon’un karısıyla ilişkilerini en ince detayına kadar tespit eder ama cinayetleri aydınlatmakta hayli zorlanır.

Melih Esen Cengiz tarafından kaleme alınan PAYLAŞILAMAYAN CİNAYET romanı işte kâh tarihin tozlu raflarına ve derinliklerine dalarak, kâh günümüze gelerek bu zorlukları anlatmaktadır. Soluk soluğa ve keyifle okunacak ve sürpriz bir sonla neticelenecek tarihi bir polisiye. Bilinen polisiye romanlardan hayli farklı.

Sonnot: Tamamına yakını Darüşşafaka’nın eski kampüsünde geçen hikâye; hayaletlerle, iskeletler ve cesetlerle orada okuyacak çocukların uykularını kaçırmazsa, n’olayım!

 
Toplam blog
: 173
: 2173
Kayıt tarihi
: 03.10.07
 
 

1958 Trabzon doğumlu. Darüşşafaka Lisesi ve M.Ü. Siyasal Bilimler Fakültesi mezunu. Yazdığı kitapla..