Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '13

 
Kategori
Siyaset
 

Perinçek, Aydınlık ve İşçi Partisi Başbakan Erdoğan'ın saflarına katılacak mı?

Perinçek, Aydınlık ve İşçi Partisi Başbakan Erdoğan'ın saflarına katılacak mı?
 

1970 li yılların sonuna doğru halk arasında ‘’Mao’cu/Enver hoca'cı’’ olarak bilinen devrimci yelpazede çok keskin ve derin bir siyasi tartışma yaşandı... Bu ideolojik tartışmalar bu kesimdeki devrimcilerin yollarını yeniden belirledi... Bu gün bile o günkü tartışmaların etkileri devam ediyor...

Bu tartışmanın adı ''3.Dünya Teorisi’'dir... Çok kısaca özetlersek: 1.Dünya devletleri Emperyalist olan SSCB ve ABD' dir... Gelişmemiş ve gelişmekte olan devletler ise 3.Dünya devletleridir... Tabi bunlar arasında kalan Avrupa, Kanada vb ülkeler ise 2.Dünya devletleridir... 3.Dünya devletlerinin/ülkelerinin asıl sorunu, (şimdiki düşmanı diyelim) emperyalist olan bu iki devlete karşı bağımsızlık mücadelesi vermektir... 3.Dünya ülkelerinin devrimcilerinin asıl görevi de emperyalizme karşı mücadele etmektir...

Aslında bu siyasi tartışmadan daha çok Çin'in dış politikasıydı... Ancak bize yansıması ideolojik oldu...

Buraya kadar her şey sol söyleme uygundu... Ancak en ciddi detay ise, emperyalizme karşı olan her devlet ve kurum doğal müttefik sayılıyordu... Yani Marks’ın sınıf mücadelesinin rengi burada değişiyordu... Emperyalizme (her nedenle olursa olsun) karşı olan kanlı diktatörlere bile doğal müttefik olarak bakılmayı öğütlüyordu...

Halkın Yolu, Halkın Kurtuluşu, Halkın Birliği ve Halkın Sesi (şimdiki aydınlık) içinde olan bu tartışma epey altüst oluşlara yol açtı... 3.Dünya teorisini kabul edenler Halkın sesi içinde toplandı... Diğer hareketler tüm kayıplarına rağmen Marksist/Leninist/Stalinist/Maoist/Enverist çizgide yola devam kararı aldılar... Çünkü bu beş ustanın öğretileri 3.Dünya teorisini reddediyordu, bu teori oportünizm demekti...

Bu yaşanılanların ülke devrimci hareketine (çünkü bu hareketlerin ülke solunda ciddi bir ağırlığı vardı.) ciddi etkileri oldu...

Halkın Sesi yani Aydınlık emperyalizme karşı ittifak arayışlarına ve yeni ideolojiler yaratma peşine düştü... Atatürkçülüğü yeniden keşfettiler... Elbette sonuç olarak da legalleşme getirdi bu durum... Silahlı demokratik devrimi tümden reddettiler... Hatta bu devrimi savunanlara karşı ‘’mücadele’’ ettiler... Şimdi Türkiye'de sağın bile sağında bir ulusalcı ideolojinin temeli budur...

Diğer Halkın Sülalesi ise 12 Eylül'de ezildi gitti... Bu gün Aydınlık'ın ve İşçi Partisinin ayakta kalmasını, Halkın Sülalesinin yok olmasının nedenini, izlenen doğru politikalar ile açıklamak saçmalıktır... Bir taraf legalleşti, Ülke devlet güçlerine yaslandı, öteki taraf sınıf mücadelesine devam etmek istedi... 12 Eylül’de ülkedeki diğer devrimci güçler gibi yok edildi... İyi, kötü, yanlış, doğru ile açıklanacak şey değil bunlar... Tarih böyle yazıldı...

Amerika’nın Ankara Büyükelçisinin açıklamalarına bakarsak; Başbakan Erdoğan emperyalizme tavır almış görünüyor... Hatta bu güne kadar ülke ulusalcılarının hararetle desteklediği Şanghay Beşlisi'ne girmekten söz etti... Silivri'deki Komutanlara barış eli uzattı hatta... Umarım el uzattıkları içinde Doğu Perinçek'te vardır ve ona yapılan bu haksızlıkta sona erer...

Doğu Perinçek konusuna bir açıklama getirmek istiyorum: Bu gün Türkiye’de halkın kafasının en karışık olduğu parti başkanı ve lider Doğu Perinçek’tir… Marksist/ Maocu olmuştur… PKK destekçisidir… Militarist olmuş, Atatürkçülüğe sığınmıştır… Şu anda Ulusalcıdır ve MHP’den bile sağdadır… Tüm bunlar Doğu’nun sürekli politika değiştirdiğini sanılmasına yol açmaktadır… Oysa Türkiye’de tek çizgisi değişmeyen kişi Doğu Perinçek’tir… Onun baş düşmanı emperyalizmdir… Ve bu düşmana karşı ittifakları, müttefikleri değişmektedir… O bana göre değişmez zaten… Bizler değişiriz, Doğu’nun ise stratejileri değişir… Doğu’nun tek hak etmediği şey; bir ülkenin, bir siyasetin adamı olduğunu ona atfen söylemektir…

Şimdi açıkça İşçi Partililere sormak lazım: Hatta Erdoğan’a inanıyoruz, inanmıyoruz polemiğine bile girmeden; bu gelişmeler doğru ise, siz Başbakan Erdoğan'ın arkasından gider misiniz? Politik müttefikiniz olur mu? Saflarınız yeniden değişir mi? Yoksa bunlar bizim doğru olduğumuzun kanıtı deyip, Erdoğan doğruları gördü mü dersiniz?

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..