PKK-HDP'ye özerklik değil, sonuna kadar özgürlük...!

PKK bugüne kadar ne yaptı? Taş üstüne taş mı koydu, kız çocuklarının okutulmasını mı teşvik etti, töre cinayetlerini mi önledi, çocuk gelinlere, kız çocuklarının satılmasına karşı önlemler geliştirdi, topraksız köylüye toprak mı verdi, ağalara şeyhlere dokundu mu, bir okulun yıkık duvarını mı onardı,…?

Aksine, var olanı da, elinden geldiğince, gücü yettiğince yaktı, yıktı.

Her bölgeden, her meslekten Kürt-Türk masumları katletti.

Güvensizlik ortamıyla bölgenin gelişmesini engelledi.

Uyuşturucu, silah, insan kaçakçılığı yaptı, yapıyor.

Haraç alıyor, yol kesiyor.

Küçük çocukları şiddete, düşmanlığa yönlendiriyor.

Sadece Kobani bahanesiyle çıkarılan 6-8 Ekim olaylarında 1113 kamu binası, 1177 araç tahrip edildi, 50 kişi yaşamını yitirdi.

Hem silahı var, hem barışsever?

Hem hiçbir suçun cezası ölüm olamaz diyor, hem mücadele ediyorum diye -ne İslam’a, ne de insanlığa sığacak suçu işleyerek- masumların canına-malına zarar veriyor.

Elinde masumların kanıyla insan hakları dersi vermeye kalkıyor.

Taviz verildikçe de çıta yükseliyor.

Türkiye çapında %10 bile desteği yok. Demek ki, Kürtlerin çoğu onlar gibi düşünmüyor. Onu bile aczine yormak yerine, “Barajı aşamazsam görürsünüz gününüzü” diye tehdit unsuru olarak kullanıyor.

Görünen o ki, çıta yüksele yüksele sonunda “Sayın Öcalan” öyle seçimle filan değil, yasayla değişmez “eşbaşkan” olarak Türkiye’yi yönetsin diyecekler.

At gözlükleriyle baktıkları için görmüyorlar, ya da silaha ve dış desteğe güveniyorlar, ama %10, %90’a dayatmayla geldiği zaman gerçekten büyük sorun ve karışıklık çıkar.

AKP’yi ikna etseler bile, halkın ezici çoğunluğu, 30 senedir şehit cenazeleri, bomba-mayın, ölüm, yakıp yıkma haberleri izliyor ve PKK-HDP’den nefret ediyor.

Şimdiye kadar en milliyetçi denilen MHP bile, PKK ile Kürt halkını birbirine karıştırmadı. Ama çıkacak karışıklıkta herkes zarar görür.

Onun için bence, en iyi çözüm, Hakkâri, Şırnak, Siirt, Batman, D.bakır’ı, Kürtçü bölücülere ve Türk vatandaşı olmak istemeyenlere ayırmak.

Türkiye sınırını oradan bölüp, “Kürdistan”ı Türkiye sınırları dışında bırakmak.

O illerdeki, bizimle birlikte yaşamak isteyen insanlara da başka illerden yer verilsin.

“TC vatandaşı olmak istemiyorum” diyenler, T.C. vatandaşlığını bırakıp bu yeni Kürdistan’ına gitsin.

Hatta başlarına Öcalan’ı da verelim.

Kandil, Barzani, Öcalan, başkanlar ve eş başkanlar güller gibi geçinsinler.

PKK oraların güvenliğini, halkın huzurunu, eşitliği ve adaleti sağlasın.

Bize Kürtçülerin aslında ne kadar uyumlu ve barışsever olduklarını göstersinler.

Ama artık Türkiye’den, Ankara’dan bir şey beklemesinler!

Öyle yakarım yıkarım öldürürüm karışamazsın.

Yap dediğimi yapacak, ver dediğimi vereceksin, beni besleyeceksin, ama bana karışmayacaksın yok!

PKK-HDP kendi sonuna kadar özgür olduğu Kürdistan’ında eğitim, sağlık, güvenlik her konuda kendi işini kendi görsün.

Onlar ersin muradına biz çıkalım kerevetine.

ABD ve AB’ye karşı da Kürtçülere özgürlük diyordunuz, beslediniz, istediniz biz de sonuna kadar verdik. Bize edecek bir lafınız kalmadı artık, gidin yardım etmeye devam edin, düşün yakamızdan deriz.