Pop Müziği'nin ilk yıldızı Erol Büyükburç'la anım...

Türk Pop Müziği’ni harekete geçiren, ivme kazandıran ve gençleri motive eden, rekabet ortamı ile tanıştıran iki kurumsal olgu;Milliyet Liselerarası Türk Pop Müziği ve Hürriyet Altın Mikrofon Şarkı Yarışmaları Erol Büyükburç’un gündeme düştüğü, yıldızının parlamaya başladığı ‘60’lı yıllardır.

Ülkemizde ‘pop müziği’ ‘60’li yılların ilk yarısında dünyada haftalarca listelerin ilk sıralarına yerleşen günün en popüler şarkılarına Fecri Ebcioğlu ve Sezen Cumhur Önal’ın Türkçe sözler yazılması ile başlamıştır.

O dönem ‘aranjman’ olarak adlandırılan Türkçe sözlü şarkıları söyleyen Ayla Algan, Ayla Dikmen, Ayten Alpman, Berkant, Dario Moreno, Erkut Taçkın, Ertan Anapa, Gönül Turgut, Juanito, Kamuran Akkor, Marc Aryan, Ömür Göksel, Rana Alagöz, Selçuk Alagöz, Adamo, Selçuk Ural, Tanju Okan, Tülay German, Yurdaer Doğulu ve Zümrüt Türk Pop Müziği’nin temel taşlarını koymuşlardır.

İşte Erol Büyükburç, Türk Pop Müziği tarihinde 79 yıllık yaşamı boyunca didinmiş, bıkmadan, usanmadan, 1800 civarında beste, 6 taş plak, 5 longplay, 9 kaset, 75 kırkbeşlik, 20 fotoroman ve 33 filmde rol almıştır.  

Erol Büyükburç’un ‘yaratıcılığı’ ve ‘yeniliklere’ açıkolması; yeni kuşakların da hedef kitlesi arasındaki yerini almasını kolaylaştırmıştır.

PR (Halkla İlişkiler) çalışmalarını kendi yürüten sanatçı oldukça başarılı performans göstermiştir.

Müzik yaşamına 1961 yılında ‘Little Lucy’ adlı bestesini takip eden ‘Kiss Me,’ ‘Lover’s Wish,’ ‘Memories’ adlı besteler ile başlamıştır.                                                                            

1964 yılında 1. Balkan Müzik Festivali’nde söylediği Kara Tren, Kapı Önünde Durdum, Kara Kaş Gözlerin Elmas, Tamo Tamero ve Little Lucy adlı şarkılarıyla ‘en iyi şarkıcı’ seçildiği günü daha dün gibi anımsıyorum.

Tam yarım asır önce uluslararası arenada hafif batı müziği dalında ilk kez Türkiye’nin ‘en iyi şarkıcı’ ve ‘en iyi orkestra' ödüllerini kazandığı haberini radyodan duyunca birbirimize sarılarak sevinç gözyaşlarımızı kontrol edemedik.

‘60’lı yıllarda bir tek Pop Müziği dergisinin bile yayın hayatında bulunmadığı ülkemizde, 13 yaşında olmama rağmen tüm aile ‘mutluluk sarmalı’ olduk, Erol Büyükburç ve Orkestrası ile gururlandık ve tam yarım asır geçmesine karşın bu gururu ilk günkü tazeliği ile koruyoruz.    

Ruhun şad olsun, Erol Ağabey!..

Seni Unutmayacağız!..

14.03.2015

Not: Fotoğraf Alıntıdır.