Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '10

 
Kategori
Siyaset
 

Portre… Cemil Çiçek…

Portre… Cemil Çiçek…
 

Bu gün son otuz yılın vazgeçilmez siyasetçisi Sayın Cemil Çiçek’ten söz edelim. Kimdir Cemil çiçek? Neden bu kadar başarılıdır. Siyasette bunca yıl, hem de en üst makamlarda nasıl kalabilmiştir. “Birlikte hareket ettiğimiz insanları, iş zora binince terk etmek. Sizi siyasette bir yerlere taşıyan insanlara sırtını dönmek, bunlar başarı ise; evet bunu son yıllarda yapan insan Sayın Cemil Çiçek'tir”

Öz geçmişine kısa bir göz atarsak, Cemil Çiçek, 15 Kasım 1946'da Yozgat'ta doğdu. Babasının adı Hacı Ahmet, annesinin adı Meliha'dır. Avukat; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Serbest Avukat olarak çalıştı. Yozgat Belediye Başkanlığı yaptı.

Cemil Çiçek'in siyasi kariyeri:

1983 Anap'ın kurucuları arasında yer aldı.

1984 yerel seçimlerinde ANAP'tan Yozgat Belediye Başkanı seçildi.

1987-1989 2. Özal (46.) Hükümet'inde Devlet Bakanı,

1987-1989 Akbulut (47.) Hükümet'inde Devlet Bakanı,

1996-1996 2. Yılmaz (53.) Hükümet'inde Devlet Bakanı,

Fazilet Partisi'ne katılım ve Ankara Milletvekili oldu.

2002-2003 A. Gül (58.) Hükümet'inde Adalet Bakanı, Hükümet Sözcüsü,

2003-2007 1. Erdoğan (59.) Hükümet'inde Adalet Bakanı, Hükümet Sözcüsü,

2007-20? 2. Erdoğan (60.) Hükümet'inde Devlet Bakanı, Başbakan Yrd ve Hükümet Sözcüsü oldu.

Sayın Süleyman Demirel gibi politikacıların liderlik vasıflarından dolayı sık sık ve uzun süre siyaset sahnesini işgal etmeleri doğal karşılanabilir. Nasıl oluyor da Cemil Bey gibi ikinci adam bu kadar uzun süre hem de değişik partilerde bakanlık veya hükümet sözcülüğü gibi görevler alabiliyor. Kimdir Cemil Çiçek? Nerede nasıl yetişmiş, arkasına o gücü nasıl almıştır, o güç nedir, nerededir? Cemil Çiçek niye inkâr edilmez, vazgeçilmez, onsuz edilmezdir?

Sayın Demirel, “Devlet”i, siyasetçinin altına verilen “Vahşi at”a benzetir. Bu atı iyi yönetmek için onun dilinden iyi anlamak lazımdır. Çok partili siyasi hayatımızda İslami ideolojiye mensup partilerin işi zordur. Zira onların en önemli amaçları rejimi değiştirmektir. Bu yüzden zaman zaman her şeyin altüst olabileceğini, bu altüst oluşta da en büyük sıkıntıyı İslami partilerin yaşayacağını bilirler. Öyle ise ne yapmalıdır? Devletle savaş mı etmelidir, yoksa müzakere ile mi işleri halletmelidir.

Alt planda yani özde bir savaş kesindir ama birçok durumda müzakere yapmakda gerekebilmektedir. İşte Sayın Cemil Çiçek böyle bir kişilik. Kime sorarsanız sorun onun bir yerlerden desteklendiğini ima eden veya açıkça iddia eden cevaplar alırsınız. Bu yerler çok güçlü yerlerdir. Öyle güçlülerdir ki, Hangi partiye gitmişse sorgusuz en tepe noktalardan biri kendine sunulmuştur.

Yaşanan olaylara baktığımızda bu iddia sahiplerinin çok da haksız olmadıklarını kabul etmek zorunda kalıyoruz. Size örnek bir olay aktaralım.

“. Ergenekon İddianamesi'nde Veli Küçük'le konuşmaları ile bomba etkisi yapan ve apar topar görevinden alınan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fatih Kasırga'yı 4 Ekim 2003'de bu göreve Cemil Çiçek getirmişti. 22 Temmuz seçimleri öncesinde Kasırga Cemil Çiçek'in isteği ile Adalet Bakanı yapılarak kabinde yer alması da sağlanmıştı.

Veli Küçük, Kasırga'ya, 'Balkanların en büyük savcısıyla ve en büyük bakanı' diye iltifat ediyor. Kasırga ise Küçük'e 'Kendileri karşınızda, Ortadoğu ve Balkanlar'ın en yakışıklı paşası' diye hitap ediyor.

Konuşmanın içeriği, tarafların çok samimi olduğunu gösteriyor. Görüşme içeriğinin bir başka yönü ise konuşmanın 'hâkimlik torpili' için olması. Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın torpil yapacağı kişi için; 'Veli amcası kefil mi?' diye sorması ise düşünülmesi ve çok yorum yapılması gereken önemli bir nokta.

Cemil Çiçek'in Müsteşarı da 'Veli amcası kefilse, e biz de kefil oluruz o zaman' diyor. Ergenekoncular hakkında Başbakanlığa 2003'de MİT tarafından bilgi verildiğini hatırlarsak Fatih Kasırga konusu büyük önem arz eder. Ergenekon oluşumunun detayları hakkında MİT'in yeterli bilgisinin olmaması da Veli Küçük ile Kasırga'nın bağının bilinmemesi de imkânsız.

- Buna rağmen neden Müsteşar yapıldı?

- Nasıl oldu da bugüne kadar 2007'ye kadar Müsteşar olarak kaldı?

- Neden birde Adalet Bakanı yapıldı?

- Ardından yeniden Müsteşarlığa getirildi?”

Telefonunda veya not defterinde bir telefon numarası bulundu diye onca insan Ergenekon savcılarının karşısına getirildi. Sayın Çiçek’e kimse hiçbir şey sormadı. Bu da Sayın Cemil Çiçek’in sıradan bir her günün adamı olmadığını, çok farklı bir yere sahip olduğunu gösteriyor.

İzmir, 2010-11-18

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..