- Kategori
- Deneme
Postmodern ve fıtık ilişkisi
Jack Nicholson, Joker
Malûm, MB her konuda her çeşit yazıya da, kişiye de açık olduğu gibi, postmodernist yazılara da, kişilere de kucak açan, kucaklayan bir site.
Onun için burada da, aynen hayatın içinde de olduğu gibi, pek çok postmoderniste rastlayabilmekteyiz.
Ancak,
Bir takım olaylara, durumlara, kişilere veya yazılara postmodernist bir yaklaşım sergileyenler,
postmodernizmin “insanları fıtık ettiğini” bildikleri için zaten öyle yaklaşıyorlar ama, kendileri de birer insan olduklarına göre, postmodernizmin, postmodernlerin kendilerini de fıtık ettiğinin hiç mi farkına varmıyorlardır acaba diye hep merak etmekteyim…
Ya da yoksa insan değiller mi? Veya omurgasız ya da robot, makine veya androit mi… Böyle mi düşünmek lâzım?
Merak ediyorum, çünkü postmodernizmin insanı fıtık ettiğini ben de gözlemleyenlerden, fıtık olduklarını görenlerden, postmordenizmin ne menem bir şey olduğunu bilenlerden olduğum için,
ben postmodernizme hiç mi hiç yaklaşmam, şükür ki hiç bulaşmadım, hiç böyle bir tercihim olmadı hamdolsun.
Hep karşı durdum, karşısına dikildim.
Postmodern olmaktan uzak durmak sağlık açısından daha faydalı.
Aklım var, postmodernist değilim. Aklımı seveyim.
Kendim postmodernist olmadığım için de o insanların ahvalini nerden, nasıl bileyim, haliyle merak ederim.
Postmodernizmden hattâ nefret ederim, ki aklın yolu bir!
Zira, işte bir de o var, postmodernizmin kendisi zaten mizahtı, eğlenceydi, dinlenceydi, insanlara yardımcı olmaktı, destekti, paylaşımdı, iyilikti filan olmayıp, direkt kötülük, alay, aşağılama, köstek, rencide etmek, bencillik, iticilik ve zarar olduğu için,
Bundan ne gibi bir iyilik, yakınlık, değer ve fayda umarlar ki insanlar?
"Akılları da mı yoktur ki?" diye de merak ederim.
Filiz Alev
06.11.’12